CHP Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantının açılışında konuşan Kılıçdaroğlu, dün akşam yine acı bir haber geldiğini ve Barış Pınarı Harekatı dolayısıyla bölgede bulunan üç askerin şehit olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, şehit Piyade Binbaşı Şevket Tombul, Piyade Teğmen Sinan Bilir ve Uzman Onbaşı Mustafa Alpaklı'ya Allah'tan rahmet diledi.
Şehit haberleri ve terör haberlerinin gelmediği bir Türkiye istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Herkesin huzur içinde mutlulukla yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Umarım bunlar belli bir zaman dilimi içinde gerçekleşir." dedi.
"Sorunun nasıl çözüleceğini anlatmamız lazımCHP olarak sorunları nasıl çözeceklerini vatandaşlara iyi anlatmaları gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, vatandaşların yüzünün şu anda CHP'ye döndüğünü söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ama biz bunu gördük. TBMM'nin çatısına çıkıp 'İş verin yoksa intihar edeceğim.' diyecek insanları gördük. Bütün bunlara baktığınızda ekonomide büyük sıkıntılar yaşanıyor. Bunlar kendi içimizde yaşadıklarımız, daha acı olanı ise Türkiye'nin ekonomisinin Londra'daki bir avuç tefeciye teslim edilmesidir. İçerideki her şeyi sattılar 17 yılda. Bunu özellikle AK Parti'li kardeşlerime ifade etmek için söylüyorum, 17 yılda vergi istediler. Vatandaş vergisini verdi, 17 yılda Cumhuriyet'in bütün kazanımlarını sattılar, fabrikalarının sattılar, oradan da para aldılar ve 17 yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmalarını yaptılar. İç borçlanmadan söz etmiyorum, dış borçlanmadan söz ediyorum. 17 yılda dışarıya, dışarıdaki tefecilere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının devlet aracılığıyla ödediği faiz 174 milyar 313 milyon dolar.
174 milyar doların Türkiye'de üretime dönük harcandığını düşünün. Doğu, Güneydoğu'nun kalkınmasına harcandığını düşünün. GAP'ın bitirildiğini, yeni barajları düşünün, yeni fabrikaları düşünün. 17 yılın sonunda geldiğimiz nokta şudur, yeni bir Düyunu Umumiye İdaresi ile karşı karşıyayız. Düyunu Umumiye, umumi borçlar idaresi demek zaten. 17 yılın sonunda Borçlar Genel Müdürlüğünü kurmak zorunda kaldılar. 174 milyar dolarlık dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ediyorsanız ve bu faizi, bu fakir fukaranın sırtından elde edip oraya aktarıyorsanız, 17 yılın sonunda bu siyasal iktidarın dönüp millete bir hesap vermesi lazım."
Dış politikaya eleştiriKılıçdaroğlu, dış politikada da tam bir felaketle karşı karşıya olduklarını iddia etti.
Kılıçdaroğlu, 1998 Adana Mutabakatı'nın uygulanmasını da önerdiklerini belirterek, iktidarın buna da karşı çıktığını ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin söyledikten sonra Adana Mutabakatı'nı hatırladığını ifade etti.
Libya'da "Taraf olmayın, iki tarafta da müzakere yapın, BM'yi göreve çağırın." önerisinde bulunduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bizim Libya ile ortak tarihimiz var, kültürümüz var. Kaddafi döneminde onların Türkiye'ye yaptıkları yardımları asla unutmadık. 'Hayır, biz bunu yapmayız, BM'nin tanıdığı meşru hükümetle görüşürüz.' dediler. Görüşün. Sonra ne oldu? Putin yine davet etti, Hafter'le masaya oturdular. Dört konunun sonunda soru şu: Türkiye'nin dış politikasını kim belirliyor? Açık ve net, Putin belirliyor. Kim yönlendiriyor? Putin yönlendiriyor. Neden? Siz Dışişleri Bakanlığını devasa gelenekleri olan bir Dışişleri Bakanlığını devre dışı bırakırsanız, saraydaki bir avuç insanla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dış politikasını oluşturmaya kalkarsanız geldiğiniz nokta budur, egemen güçlerin taşeronluğudur."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com