Ankara
Okyay, Ankara'da düzenlenen "2. Enerji Depolama Zirvesi" kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, zirvenin, enerji depolama alanında neler yapılacağı, regülasyon değişiklikleri, finansman ve yatırım imkanları gibi konuları paydaşlarla konuşarak yol haritası çizme konusunda herkese önemli kazanımlar sağlayacağını söyledi.
Enerji sektörünün son birkaç yıldır dünyada ve Türkiye'de önemli bir devinim içinde olduğunu ifade eden Okyay, iklim değişikliğiyle ilgili Kyoto Protokolü ve Paris İklim Anlaşması gibi mega trendlerin de bu gelişimde önemli etkisi olduğunu aktardı.
Okyay, söz konusu anlaşmalara Türkiye'nin de imza attığını anımsatarak, "Bu kapsamda dünya ölçeğinde ciddi yatırımlar var. Geçen yıl yenilenebilir enerjiye 1,7 trilyon dolar civarında bir yatırım gerçekleşti. Bu hedeflere ulaşmak kolay değil. Uluslararası Enerji Ajansı önümüzdeki yıl bu tutarın 4 trilyon dolara ulaşmasını bekliyor. Bunun bir yansımasını Türkiye'de de görüyoruz, geçtiğimiz yıl yaklaşık 10 milyar dolar yatırım yapıldı." bilgisini paylaştı.
Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisinde her yıl 5 bin megavat kurulu güç artırma hedefi olduğunu dile getiren Okyay, bu alanda ciddi bir yatırım trendinin görüleceğini, AKLease olarak hazırlıklarını yaptıklarını ve banka ile finans kuruluşlarının da hazırlıklarını yaptığını düşündüğünü belirtti.
"Yeşil dönüşüm bir zorunluluk haline geldi"
Okyay, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında başarılı durumda olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Şu an kurulu güç kapasitemiz 60 bin megavata kadar çıktı ve toplam enerji üretimimizin yaklaşık yüzde 42'sini yenilenebilir kaynaklardan üretebilir hale geldik ama Orta Vadeli Plan'a baktığımızda daha büyük hedefler olduğunu görüyoruz, yüzde 60-65 hedefler söz konusu. Bu hedeflerin tutturulması da açıkçası çok kolay değil ama yıllık 5 bin megavat ilave kapasiteyle önümüzdeki 5 yıl içinde neredeyse kurulu gücün yüzde 50 artmasına tekabül ediyor. Türkiye bu anlamda ilave bir adım daha atmanın eşiğinde diye düşünüyorum. Bu hedefte depolamalı enerji santrallerinin de çok önemli yer tutacağına inanıyorum."
Küresel iklim krizinin ciddi bir problem haline geldiğini vurgulayan Okyay, "Yeşil dönüşüm artık seçenek olmaktan çıktı ve zorunluluk haline geldi. Bütün paydaşların da buna bu açıdan bakması gerektiğini düşünüyorum. Biz de şirket olarak buna sadece bir finansman modeli olarak bakmıyoruz, toplumsal ve çevresel bir gereklilik olarak görüyoruz ve çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmak için yükü hep beraber sırtlamamız gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Okyay, yeşil dönüşümde Türkiye'nin uzun bir yolu olduğunu ve bu yolda çok ciddi adımlar atılması gerektiğine işaret ederek, "Hem Türkiye'nin potansiyeline hem yatırımcı potansiyeline hem finansman imkanlarına bakarak bunu yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum." dedi.
Yeşil dönüşümde ana paydaşlardan biri olmayı hedeflediklerinin altını çizen Okyay, "Yenilenebilir enerjide pazar payımız yaklaşık yüzde 23'lerde. Yani Türkiye'de yapılan her 4 enerji finansmanının bir tanesini AKLease olarak biz yapıyoruz. Bunu da aslında sektörün tek yenilenebilir kaynaklardan üretim sağlayan ve bu konuda da sadece enerji anlamında değil, aynı zamanda atık yönetimi, sürdürülebilirlik tarafında da tek yenilenebilir ürünü olan ECOLease şemsiyesi altında yapıyoruz. Şu ana kadar yenilenebilir enerjiye yaklaşık olarak 300 milyon dolar civarında kredi verdik ve 500 megavatın üzerinde enerji projesini finanse ettik." ifadelerini kullandı.
Okyay, bu alandaki etkinliklerini artırarak portföylerini büyütmek istediklerini, 2030'a kadar ECOLease çerçevesinde kullandırdıkları kredi portföylerini yüzde 45'ten 90'a çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com