05-09-2016 16:10
BURSA (AA) - Elif Özlem Çelikler - Fenilketonüri rahatsızlığı nedeniyle ömür boyu düşük proteinli diyet uygulamak zorunda olan Ekinsu Kanbur, diyetisyen olup aynı rahatsızlığı çekenlere destek vermeyi amaçlıyor.
Doğuştan gelen kalıtsal bir hastalık olan fenilketonüri (PKU) nedeniyle, et ve süt ürünleri, yumurta, kuru yemiş, baklagil gibi protein içerikli birçok gıdayı tüketemeyen hastalar, yaşamları boyunca diyet yapmak zorunda. Bu hastalardan biri olan ve İstanbul'da özel bir üniversitede beslenme ve diyetetik bölümü son sınıfta öğrenim gören 22 yaşındaki Ekinsu Kanbur, diyetisyen olmaya hazırlanıyor.
PKU hastası Kanbur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisi gibi aynı hastalıkla mücadele eden çok sayıda kişi bulunduğunu söyledi.
"Türkiye'nin PKU'lu ilk diyetisyeni olacağım"
Klasik fenilketonüri hastası olduğunu belirten Kanbur, "Mezun olduğum zaman Türkiye'deki ilk PKU'lu diyetisyen ben olacağım. Diyetisyenliği önce kendi isteğimle ve ailemin yönlendirmesiyle seçtim. Doğduğumdan beri bu hastalığı yaşadığım ve ailelerin neler hissettiğini çok iyi bildiğim için onlara katkı sağlamak amacıyla bu bölümü seçtim." dedi.
Et, süt, yumurta ve baklagillerin tadını bilmiyor
Klasik fenilketonüri rahatsızlığının, bu hastalığın en ağır türü olduğunu anlatan Kanbur, "Bizim diyetimizde çok fazla yasak ürün var. Et, süt, yumurta, balık, baklagil, kuru yemiş, kuru meyve hayatımız boyunca hiç yemedik ve yiyemiyoruz." diye konuştu.
Hastalığın tanısının 3 günlük bebekken konulduğunu dile getiren Kanbur, o dönemlerde PKU toplumda bu kadar bilinmediği için ailesinin büyük bir yıkıma uğradığını aktardı.
Düşük proteinli beslenme diyetine uyulmadığı taktirde bu bireylerde zeka geriliği başladığını belirten Kanbur, bu durumun "Çocuğunuz zeka engelli" mantığıyla anlatıldığını bu sebeple ailesinin büyük korku yaşadığını ifade etti.
PKU hastası çocukların hayatları boyunca hastalık nedeniyle korku yaşadıklarını vurgulayan Kanbur, şunları kaydetti:
"Bu hastalar, yasaklı ürünleri yedikleri taktirde zekalarının gerileyeceğini çok iyi biliyorlar ve yaşadıkları her başarısızlığı diyetlerine bağlıyorlar. Bu düşünce de onları içten içe yıpratıyor. Bu hastalığa sahip kişilerde öz güven eksikliği çok fazla oluyor. Diyete uyulmadığı taktirde zeka geriliği yaşandığını öğrenen diğer bireylerin de hastalara karşı tepkisi farklı oluyor. Ben de üniversiteyi kazandıktan sonra öz güven anlamında kendimden emin oldum. Arkadaşlarımla diyetisyen olma arzumu paylaştığımda, bana bölümün sayısal olduğunu hatırlatarak yapamayacağımı söylediler. Bu da benim öz güvenimi zedeliyordu ancak ailem bana çok güveniyor ve telkinde bulunuyordu."
Üniversite sınavında Türkiye'de ilk 30 bin kişinin içinde yer aldığını dile getiren Kanbur, "Böylece birçok PKU'lu hastanın iyi bakıldığı takdirde başarılı olabileceğini gösterdiğime inanıyorum." dedi.
Doğuştan gelen kalıtsal bir hastalık olan fenilketonüri (PKU) nedeniyle, et ve süt ürünleri, yumurta, kuru yemiş, baklagil gibi protein içerikli birçok gıdayı tüketemeyen hastalar, yaşamları boyunca diyet yapmak zorunda. Bu hastalardan biri olan ve İstanbul'da özel bir üniversitede beslenme ve diyetetik bölümü son sınıfta öğrenim gören 22 yaşındaki Ekinsu Kanbur, diyetisyen olmaya hazırlanıyor.
PKU hastası Kanbur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisi gibi aynı hastalıkla mücadele eden çok sayıda kişi bulunduğunu söyledi.
"Türkiye'nin PKU'lu ilk diyetisyeni olacağım"
Klasik fenilketonüri hastası olduğunu belirten Kanbur, "Mezun olduğum zaman Türkiye'deki ilk PKU'lu diyetisyen ben olacağım. Diyetisyenliği önce kendi isteğimle ve ailemin yönlendirmesiyle seçtim. Doğduğumdan beri bu hastalığı yaşadığım ve ailelerin neler hissettiğini çok iyi bildiğim için onlara katkı sağlamak amacıyla bu bölümü seçtim." dedi.
Et, süt, yumurta ve baklagillerin tadını bilmiyor
Klasik fenilketonüri rahatsızlığının, bu hastalığın en ağır türü olduğunu anlatan Kanbur, "Bizim diyetimizde çok fazla yasak ürün var. Et, süt, yumurta, balık, baklagil, kuru yemiş, kuru meyve hayatımız boyunca hiç yemedik ve yiyemiyoruz." diye konuştu.
Hastalığın tanısının 3 günlük bebekken konulduğunu dile getiren Kanbur, o dönemlerde PKU toplumda bu kadar bilinmediği için ailesinin büyük bir yıkıma uğradığını aktardı.
Düşük proteinli beslenme diyetine uyulmadığı taktirde bu bireylerde zeka geriliği başladığını belirten Kanbur, bu durumun "Çocuğunuz zeka engelli" mantığıyla anlatıldığını bu sebeple ailesinin büyük korku yaşadığını ifade etti.
PKU hastası çocukların hayatları boyunca hastalık nedeniyle korku yaşadıklarını vurgulayan Kanbur, şunları kaydetti:
"Bu hastalar, yasaklı ürünleri yedikleri taktirde zekalarının gerileyeceğini çok iyi biliyorlar ve yaşadıkları her başarısızlığı diyetlerine bağlıyorlar. Bu düşünce de onları içten içe yıpratıyor. Bu hastalığa sahip kişilerde öz güven eksikliği çok fazla oluyor. Diyete uyulmadığı taktirde zeka geriliği yaşandığını öğrenen diğer bireylerin de hastalara karşı tepkisi farklı oluyor. Ben de üniversiteyi kazandıktan sonra öz güven anlamında kendimden emin oldum. Arkadaşlarımla diyetisyen olma arzumu paylaştığımda, bana bölümün sayısal olduğunu hatırlatarak yapamayacağımı söylediler. Bu da benim öz güvenimi zedeliyordu ancak ailem bana çok güveniyor ve telkinde bulunuyordu."
Üniversite sınavında Türkiye'de ilk 30 bin kişinin içinde yer aldığını dile getiren Kanbur, "Böylece birçok PKU'lu hastanın iyi bakıldığı takdirde başarılı olabileceğini gösterdiğime inanıyorum." dedi.
