30-07-2016 20:18
15 Temmuz darbe girişiminde çıkan olaylarda hainlerin kalbinden yaraladığı 39 yaşındaki Musa İlhan, taburcu oldu. Ömrü boyunca kalbindeki kurşunla yaşamak zorunda olan İlhan, hastanede gözlerini açtığında yanındakilere “Reis Yaşıyor mu? Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu?” diye sordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine sızan Fetullahçı terör örgütü (FETÖ/PDY) mensuplarının 15 Temmuz akşamı darbe girişiminin püskürtülmesi sırasında Musa İlhan (39) AKOM önünde G3 mermisi ile kalbinin yanından vuruldu. Darbe girişimimi ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını duyan İlhan, arkadaşlarıyla önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezine giderek burada darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ üyesi teröristlerin dışarı atılmasına yardımcı oldu. Ardından arkadaşları ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) binasının önüne gelen İlhan burada darbeci askerlerin hedefi oldu. İlhan, kalbinin 3 milimetre yanına isabet eden 7.62 mm’lik G3 mermisi ile vuruldu.
Hemen hastaneye kaldırılan İBB sosyal hizmetler görevlisi Musa İlhan, 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Uyanınca yanındaki hemşireye ilk sorusu, “Reis yaşıyor mu? Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu?” oldu. İlhan riskli olduğu için bir daha ameliyat olmayı kabul etmedi ve göğsünde G3 mermisi ile yaşamaya karar verdi.
“Mesele vatan olunca gerisi teferruattır”
15 Temmuz gecesi FETÖ Teröristlerinin karşısında kahramanca duran Musa İlhan, “ Bizi gördüğü gibi ateş ettiler hiçbir diyalog olmadı. İlk başta yaklaşmamamız için ayaklarımıza doğru ateş ettiler sonra vurulduğumu hatırlıyorum. Ayaklarımın yerden kesilip düştüğüm o anı hatırlıyorum. Düştüğüm anda Kelime-i şehadet getiriyormuşum. 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra ilk olarak cumhurbaşkanımızı sordum. Hemşire hanıma ‘Reis yaşıyor mu? Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu? ’ dedim. Yaşadığı haberini alınca o kurşunun o acının boş olmadığını hissettim. Hastanedeki geri kalan günlerde huzur içerisindeydim. 3 Ocak 2014 tarihinde zaman gazetesini yakmaya gittiğimde tepki görmüştük. Mesele vatan olunca gerisi teferruattır” dedi.
“15 Temmuzun nişanesi olarak kalbimizde kalacak”
Kurşunların önüne gitmemin bambaşka bir duygu olduğunu ifade eden İlhan, “O akşam bizde bir tılsım vardı. Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız biz ölümüne yola çıktık deyince bizimde söyleyecek çok fazla sözümüz yoktu. O an hiç korkmadım ama normalde o kadar cesaretli bir insan değilim. Bu saatten sonra tekrar ameliyat olmam benim için zor. Ömrümüz boyunca 15 Temmuz da yediğimiz kurşunu taşıyacağız. Buda bize 15 Temmuzun nişanesi olarak kalbimizde kalacak. Ama hiçbir zaman yapılan kalleşliği ve kahpeliği unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisine sızan Fetullahçı terör örgütü (FETÖ/PDY) mensuplarının 15 Temmuz akşamı darbe girişiminin püskürtülmesi sırasında Musa İlhan (39) AKOM önünde G3 mermisi ile kalbinin yanından vuruldu. Darbe girişimimi ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını duyan İlhan, arkadaşlarıyla önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezine giderek burada darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ üyesi teröristlerin dışarı atılmasına yardımcı oldu. Ardından arkadaşları ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) binasının önüne gelen İlhan burada darbeci askerlerin hedefi oldu. İlhan, kalbinin 3 milimetre yanına isabet eden 7.62 mm’lik G3 mermisi ile vuruldu.
Hemen hastaneye kaldırılan İBB sosyal hizmetler görevlisi Musa İlhan, 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Uyanınca yanındaki hemşireye ilk sorusu, “Reis yaşıyor mu? Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu?” oldu. İlhan riskli olduğu için bir daha ameliyat olmayı kabul etmedi ve göğsünde G3 mermisi ile yaşamaya karar verdi.
“Mesele vatan olunca gerisi teferruattır”
15 Temmuz gecesi FETÖ Teröristlerinin karşısında kahramanca duran Musa İlhan, “ Bizi gördüğü gibi ateş ettiler hiçbir diyalog olmadı. İlk başta yaklaşmamamız için ayaklarımıza doğru ateş ettiler sonra vurulduğumu hatırlıyorum. Ayaklarımın yerden kesilip düştüğüm o anı hatırlıyorum. Düştüğüm anda Kelime-i şehadet getiriyormuşum. 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra ilk olarak cumhurbaşkanımızı sordum. Hemşire hanıma ‘Reis yaşıyor mu? Cumhurbaşkanımız yaşıyor mu? ’ dedim. Yaşadığı haberini alınca o kurşunun o acının boş olmadığını hissettim. Hastanedeki geri kalan günlerde huzur içerisindeydim. 3 Ocak 2014 tarihinde zaman gazetesini yakmaya gittiğimde tepki görmüştük. Mesele vatan olunca gerisi teferruattır” dedi.
“15 Temmuzun nişanesi olarak kalbimizde kalacak”
Kurşunların önüne gitmemin bambaşka bir duygu olduğunu ifade eden İlhan, “O akşam bizde bir tılsım vardı. Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız biz ölümüne yola çıktık deyince bizimde söyleyecek çok fazla sözümüz yoktu. O an hiç korkmadım ama normalde o kadar cesaretli bir insan değilim. Bu saatten sonra tekrar ameliyat olmam benim için zor. Ömrümüz boyunca 15 Temmuz da yediğimiz kurşunu taşıyacağız. Buda bize 15 Temmuzun nişanesi olarak kalbimizde kalacak. Ama hiçbir zaman yapılan kalleşliği ve kahpeliği unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
(İHA)
