Kanserin anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde bölünmesi ve çoğalması ile oluşan bir hastalık olduğuna değinen Bilgili "Kanser oluşumu birçok nedene bağlı olabilir. Kalıtımsal faktörler kadar, yanlış ve düzensiz beslenme de kansere yol açan nedenlerdendir. Yapılan araştırmalar kanser oluşumunda çevresel etkenlerin de genetik faktörler kadar etkili olduğunu gösteriyor. Aşırı yağ ve yağlı besin alımı, taze sebze ve meyvelerin az alınması, posalı besinlerin yetersiz alımı, tütsülenmiş, dumanlanmış besinlerin aşırı tüketimi kanser oluşumunda etkilidir. Yapılan araştırmalar gösterir ki, kanser oluşumunun yüzde 35’i dengesiz beslenmeye bağlıdır” dedi.
İŞTAHSIZLIĞA KARŞI TAZE SIKILMIŞ MEYVE SULARI
Onkoloji hastalarının kemoterapi aldığı dönemlerde iştahsızlık oluşabileceğini belirten Şeyda Sıla Bilgili, “Bu süreçte hastalar kaygılanmamalı ve beslenmelerine her zaman olduğundan daha fazla dikkat etmelilerdir. Genellikle iştahsızlık ile karşılaşılmasına rağmen sabah kahvaltısında besin tüketimi daha iyidir.
Bunu değerlendirmek amacıyla kahvaltılarda; meyve ve taze sıkılmış meyve suları, yumurta, peynir, kurutulmuş domates, közlenmiş biber ve tam tahıllı ekmek tüketilebilir. İyi hissedilmeyen durumlarda sevilen yiyeceklere yönelinmesi gerekir.
Diğer besinleri yiyebilecek hale gelene kadar bunlardan tüketmeye devam edilmelidir. Ek kalori ve protein almak için sıvı besinler ve kuru meyvelerden yapılmış kompostolar denenebilir” dedi.
BOL SU İÇİLMELİ
Bağışıklığı güçlendirmek için tüketilmesi gerekenleri de anlatan Bilgili, bunları şöyle özetledi:
“Ihlamur, zerdeçal, meyan kökü, organik bal, çörek otu ve papatya çayı bitkilerinden yardım alınabilir.
Bunlar, kanser tedavisi sırasında tüketilebilecek bitkilerdir. Yemek üzerine serpilerek ya da çay olarak tercih edilebilir.
Özellikle kemoterapi alınan günlerde bol su içemeye özen gösterilmelidir. Günde 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Bu aynı zamanda kemoterapiden kaynaklı cilt kurumalarına da iyi gelecektir.
Gündüzleri yanınızda bir su şişesi bulunmasının faydası olacaktır. İçine limon dilimleri ekleyebilirsiniz. Bu, çok su içme alışkanlığı kazanılmasına yardım edebilir.”
TAT BOZUKLUĞUNA KARŞI MEYVE BUZLARI
Kemoterapiye bağlı kabızlığı önlemek için keten tohumunun tavsiye edildiğini söyleyen Bilgili, şöyle konuştu:
“Günde bir bardak nar, domates ve havuç suyu, bir damla zeytinyağı ile içilebilir.
Kemoterapi ve radyoterapinin ağızda yol açtığı tat bozuklukları, hastaya kendini kötü hissettirir.
Bu tadı gidermek için meyve buzları kullanılabilir. Komposto ya da meyve suları buzluklara konup buz haline getirilebilir. Hasta bunu ağzına aldığında kötü tat yok olur.”
ASİTLİ VE BAHARATLI GIDALAR RAHATSIZ EDEBİLİR
Kemoterapi alan hastalarda oluşabilecek ağız yaralarına karşı, çiğnenmesi ve yutması kolay besinlerin tercih edilmesi gerektiğini anlatan Bilgili, “Asitli ve baharatlı gıdalar bu kişileri rahatsız edebilir. Tedaviye bağlı ağız kuruması olan hastalar, sakız çiğneyerek tükürük salgısını artırabilir ve ağız kuruması sorunu giderilebilir.
Siyah çay yerine elma, ayva, limon kabuğu ve böğürtlen yaprağını kurutup kabuk tarçın ekledikten sonra içmek faydalı olacaktır” diye belirtti.
AŞIRI TUZLU VE ŞEKERLİ BESİNLER TAVSİYE EDİLMEZ
Çok iştahsız olunan durumlarda kaygılanılmaması gerektiğine dikkat çeken Bilgili, şu önemli bilgileri aktardı:
“Daha iyi hissetmek için çok zor olmayan bir hobi belirlenip onunla meşgul olunabilir.
Yiyebilecek hale gelir gelmez yemeğe başlanmalı, eğer yiyememe sorunu iki günden uzun sürerse mutlaka hekim ile paylaşılmalı ve diyetisyen desteği alınmalıdır.
Kemoterapi tedavisi sırasında greyfurt tüketilmesi, greyfurt suyu içilmesi aşırı tuzlu ve aşırı şekerli besinler önerilmez.”