ANKARA (AA) - Katar’ın Ankara Büyükelçisi Salim Mübarek Al Şafi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle zorunlu olmadıkça kimsenin evden çıkmadığı süreci Ankara'da nasıl geçirdiğini ve ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkilerin seyrini AA muhabirine anlattı.
Kovid-19 tedbirleri kapsamında, iş akışının devam etmesi ve etkilenmemesi için doğrudan yapılan görüşmeleri sanal görüşmelerle telafi ettiklerini dile getiren Al Şafi, "Fakat şüphesiz hepimiz alışagelmişin dışında, normal olamayan zamanlardan geçiyoruz. Akıllı ve sabırlı olmamız gerekiyor." dedi.
Al Şafi, karantina günlerinin, manevi değeri yüksek mübarek ramazan ayına denk geldiğine dikkati çekerek, "Dolayısıyla kendimle daha fazla vakit geçirme fırsatı bulmuş oldum. Kitap okumak, düşünmek, ibadette içtihat etmek ve bazı kitaplara bakmak için fırsat oldu." ifadesini kullandı.
Ailesinin, Ramazan Bayramı'nı ülkesinde geçirmek için Doha'da bulunduğunu söyleyen Al Şafi, "Doğal olarak onları özlüyorum ancak Türkiye'de kendimi ülkemde ve aile bireylerimleymişim gibi hissediyorum." diye konuştu.
Al Şafi, Kovid-19 salgını sürecinde, yüz yüze gerçekleştirdiği görüşmeleri ve toplantıları çok özlediğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Toplantıların sıcak ve samimi ortamını çok özledim. Zira o toplantılar, günlük çalışma gereksinimlerinin ve rutin çalışmalarımızın bir parçasıydı. Bu zor dönemin hep birlikte üstesinden gelip, geleceğe daha güçlü ilerleyeceğimiz konusunda Allah'a güvenim sonsuz."
"Katar ile Türkiye arasındaki ayrıcalıklı ilişkilerin geldiği noktayı herkes çok iyi biliyor"Büyükelçi Al Şafi, karantina kuralları gevşediğinde Türkiye ile ikili ilişkiler bakımından önceliklerinin ne olacağı sorusuna, "Daha önce belirttiğim gibi, bizler aynı enerjiyle çalışmaya devam ediyoruz. İletişim araçlarını değiştirsek de çalışmamız ve hedeflerimiz değişmedi." yanıtını verdi.
Katar ve Türkiye arasındaki ayrıcalıklı ikili ilişkilerin geldiği noktayı herkesin çok iyi bildiğinin altını çizen Al Şafi, "Dolayısıyla bunu muhafaza etmek için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz ve bunu daha da ileriye taşıyacağız." dedi.
Al Şafi, bunun, ülkesinin yegane değişmeyen önceliklerinden biri olduğuna dikkati çekerek, "Ayrıca her dönemde, ikili ilişkilerin devamlılığını ve gelişmesini sağlayan uygun adımların atıldığı gereksinimler ve veriler vardır." diye konuştu.
"Türkiye'nin, güvenlik, refah ve istikrar nimetlerinin daim olmasını diliyoruz"Al Şafi, Katar ile Türkiye arasında, yerel para birimleri üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmayı amaçlayan ikili para takası (swap) anlaşmasının, 15 milyar dolar karşılığı Türk lirası ve Katar riyaline yükseltilmesine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Katar-Türkiye ilişkileri, sağlam kardeşlik ve insani temeller üzerine kurulan ittifaklar için örnek gösterilmektedir. Ülkeler karşılaştıkları zorluklarda yan yana durduklarında bu davranışlar hakiki dostları diğerlerinden ayırır. Bu adımın, Türkiye'nin finansal durumunu ve ekonomisindeki istikrarı doğrudan güçlendirmesini ve iki ülkeye hayır ve fayda sağlamasını umuyoruz. Ayrıca Yüce Allah'tan, Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik, refah ve istikrar nimetlerinin daim olmasını diliyoruz."
"Zor dönemin üstesinden gelebilmek için iş birliğinin artırılması gerekiyor"Büyükelçi Al Şafi, Ramazan Bayramı'na ilişkin de bir mesaj paylaşarak, bu yılki bayramın, tüm dünyanın, koronavirüs salgınından kaynaklanan sağlık ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğu bir döneme denk geldiğini ifade etti.
Bu zor dönemin üstesinden gelebilmek için ülkeler arasındaki iş birliğinin arttırılması ve ülkelerin birbirine kenetlenmesi gerektiğini vurgulayan Al Şafi, "Genelde bayram sevinç ve mutlulukla gelir. Yüce Allah'tan bu bayramın beraberinde salgından kurtuluş müjdesi ve salgının etkisinin azalmasını diliyorum." dedi.
Türk hükümeti ve kardeş Türk halkının Ramazan Bayramı'nı en içten dilekleriyle kutlayan Al Şafii, sözlerini şöyle tamamladı:
"Rabb'im, bizlere bu bayramları defalarca ve uzun süre sağlık ve afiyetle tekrardan yaşamayı nasip etsin. Ayrıca bu dönemde salgına karşı herkesi korumak için ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarına ve ekiplerine teşekkür ederim. Allah'ın izniyle bu zor dönemler diğerleri gibi mazide kalacaktır."
