Lahey
Katar'ın, BAE aleyhine "Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme"nin ihlali gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davanın duruşmaları bugün sona erdi.
Divan'ın 2018 yılında BAE aleyhine verdiği tedbir kararlarına ilişkin itirazların görüşüldüğü duruşmalarda Katar'ın avukatları BAE'nin Katar'a karşı diğer Körfez ülkeleriyle birlikte uyguladığı ablukanın diplomatik krizin parçası olarak "Katarlılara mümkün olan en büyük acıyı çektirmeyi hedeflediğini" ifade etti.
Katar tarafının avukatlarından Mohammed Abdulaziz Al-Khulaifi, BAE'nin Divanın yargı yetkisini kabul etmeyerek gerçeklerden kaçmak istediğini belirtti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri sebebiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen duruşmalara hakimlerin bazıları, merkezi Hollanda'nın başkenti Lahey'de bulunan Divan'da bizzat katıldı.
BAE tedbir kararının kaldırılmasını istedi
Katar'ın "terörü ve aşırılıkçı" faaliyetleri desteklediğini iddia eden BAE, Katarlılar aleyhine yapılan uygulamaların ırk ayrımcılığı teşkil etmediğini savunarak aleyhine hükmedilen tedbir kararlarının kaldırılmasını istedi.
Doha yönetimi ise Katarlıların BAE'den sınır dışı edildiğini, ülkeye alınmadığını ve hava sahası ile limanların Katar vatandaşlarına kapatıldığını ifade ederek BAE'nin 1965 tarihli BM Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini, tedbir kararlarının devam ettirilmesi gerektiğini belirtti.
Divan BAE aleyhine tedbire hükmetmişti
Uluslararası Adalet Divanı, 2018 yılında verdiği kararda BAE'nin komşusu Katar'a yönelik abluka kararının uygulanmasında Katarlı vatandaşlara yönelik kısmi hak ihlali olduğuna hükmetmişti.
Mahkeme, BAE'nin bazı önlemler alması ve bundan sonra iki tarafın ortalığı gerecek hareketlerden kaçınmaları gerektiğini karara bağlamıştı.
UAD, BAE'nin abluka kararından etkilenen ailelerin birleşiminin tekrar sağlanması, Katarlı öğrencilere eğitimlerini tamamlama imkanı verilerek, bu öğrencilerin eğitimlerini başka bir ülkede devam ettirme isteği durumunda tüm eğitim kayıtlarının tahsis edilmesi ve Katar vatandaşlarının BAE'deki tüm mahkeme ve yargı organlarına erişimlerinin sağlaması gerektiğini belirtmişti.
Körfez'de abluka krizi
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri, kara deniz ve hava yolunu kapatmaları ve ekonomik abluka uygulamaları Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.
Katar, BAE'ye karşı 21 Aralık 2017'nin ardından 3 Ocak, 14 ve 25 Şubat ile 4 Mart 2018 tarihlerinde hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler'e (BM) başvuruda bulunmuştu. Doha yönetimi, Bahreyn'i de iki kez hava sahası ihlali yaptığı gerekçesiyle BM'ye şikayet etmişti.
Buna karşın BAE de Katar'ın 5 yolcu uçağını taciz ettiğini ileri sürmüştü.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com