TUNUS - ADİL ESSABİTİ
Tunus Nahda Hareketi Partisi lideri Raşid el-Gannuşi, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki diplomatik krize dair Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın krizin bayrama kadar çözülmesi çağrısını yineleyerek, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'i "evlatlarını (Arap liderleri) yeniden bir araya getirmeye" davet etti.
AA muhabirine konuşan Gannuşi, Arap Yarımadası'nın Müslümanların kıblesi olduğunu ve Müslümanların bu kutsal toprakların barış ve refah içinde olmasını istediğini belirterek, "Ramazan ayı bitmeden Arap Yarımadası'nın ve Körfez ülkelerindeki kardeşlerimizin eski hallerine döneceklerini umut ediyoruz." dedi.
Gannuşi, Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu ramazanın ikinci yarısının idrak edildiği bu günlerde, vahyin indiği topraklarda ve İslam dünyasının pek çok köşesinde yaşananlardan derin üzüntü duyduklarını belirtti.
"Kardeşler arasında abluka ve boykota gerek yok"
Nahda Hareketi'nin yaşanan krizde, diplomatik ablukanın kaldırılması ve sorunların diyalogla çözülmesi yolunu benimsediğini vurgulayan Gannuşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anlaşmazlıklar ne kadar büyük olursa olsun kardeşler arasında abluka ve boykota gerek yok. Onların hepsi bizim kardeşimiz. Tekrardan saflarını ve kalplerini birleştirmelerini, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) sadece maddi çıkarlar için değil manevi ve siyasi menfaatlerin gerçekleşmesi için yeniden faaliyete geçmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da dediği gibi bu kriz bayrama kadar çözülmelidir."
Krizi çözme çabaları
Gannuşi, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın, Umman Sultanlığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorunun çözülmesi konusunda devreye girmesini desteklediğini belirtti.
Gannuşi, "Türkiye, krizin çözülmesi konusunda kardeşler arasında yaşananlara üzülen ve nasihat eden birisinin ilkeli ve asil duruşunu sergiledi. Türklerin, Suudlu ve Katarlılarla güçlü ilişkileri var. Tunus'un da Katar ve Suudi Arabistan'la ilişkileri güçlü. Suudi Arabistan'ın ve keza Katar'ın devrim öncesi ve sonrasında Tunus'a çok yardımları dokundu. Suudi Arabistan Müslümanların kıblesi, Katar ise Tunus hükümetlerini yatırımlarıyla destekledi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin bizzat katıldığı Uluslararası Yatırım Konferansı'nın istenilen sonucu vermesinde önemli rol oynadı." diyen Gannuşi şöyle devam etti:
"Türkler gibi Tunuslular da Körfez'de yaşananlara üzülüyor, liderlere ve Hâdimü’l-Haremeyn-i Şerifeyn'e tüm evlatlarını yeniden bir araya getirme, onları kardeşlik ve iş birliği üzerinde birleştirme çağrısı yapıyorum. Erdoğan da bu çağrıyı yaptı, bayram gelmeden anlaşmazlıkların son bulmasını istedi."
"Terör listeleri, temel sorunun uzantıları"
Kriz süresince yayımlanan terör listeleriyle ilgili de konuşan Gannuşi, "Bunlar, temel sorunun uzantılarıdır. Körfez, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) kardeşlerimiz arasında sevgi bağları yeniden kurulduğunda bu sorunlar da ortadan kalkacaktır." ifadesini kullandı.
Terör listelerinin yayımlanmasının Filistin direnişi ve Hamas üzerinde büyük bir etki bırakmayacağı tezini savunan Gannuşi, söylenen tüm sözlerin mevcut krizin bir sonucu olduğunu, Katarlı, Suudlu, BAE'li ve Bahreynlilerin uzlaşması durumunda ikinci safhadaki bu sorunların da kendiliğinden çözüleceğini kaydetti.
"Dış müdahaleler içeride anlaşmazlıklara yol açıyor"
Dış müdahalelerin dahili anlaşmazlıklara yol açtığını söyleyen Gannuşi, bu sorunlar çözüldüğünde dış müdahaleye gerek kalmayacağını savundu.
Kendisinin ve lideri olduğu partinin krize karşı tavrının, Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi ve Dışişleri Bakanlığının, "anlaşmazlığa düşen iki tarafa eşit mesafede durup uzlaşı çağrısı yapan tavrından" ayrılmadığını dile getirdi.
Gannuşi, Tunus hükümetinin kardeşler arasında uzlaşma, bağları yeniden kurma ve aklın sesine öncelik verme çağrısı yaptığını, dinin de aklın da uzlaşmaya varılması ve KİK'in etkinleştirilmesi gerektiği noktasında örtüştüğünü aktardı.
Körfez toplumunun dini ve sosyal bir dokuya sahip olduğunu ve dünyanın hiçbir yerinde dini, kültürel, mezhepsel bağları olan böyle bir bölge daha olmadığını anımsatan Gannuşi, KİK'in de bu yapının doğal bir sonucu olarak ortaya çıktığını ancak bu yapının yeniden birbiriyle kaynaşması gerektiğini kaydetti.
dikGAZETE.com