Karaman'ın Ermenek ilçesi Balkusan köyünde yaşayan Hikmet Dilgiç, 22 yıldır Karamanoğlu Mehmetbey Türbesi ve Balkusan Kültür Evi'nde fahri görevli olarak hizmet veriyor.
Orta Toroslar'ın, 1700 metre yüksekliğindeki 100 haneden oluşan ve yaklaşık 500 nüfus barındıran Türkmen köyü Balkusan, 13 Mayıs 1277'de Türk Dil Fermanı'nı yayımlayarak, Farsçanın yerine Türkçeyi devlet dili ilan eden Karamanoğlu Mehmet Bey'in ve yakınlarının mezarlarına ev sahipliği yapıyor.
Türk Dil Bayramı kapsamında her yıl organize edilen etkinliklerin bir kısmı köyde gerçekleştiriliyor. Ayrıca ülkenin her yerinden ve Türki Cumhuriyetlerden yüzlerce kişi köye gelerek, Karamanoğlu Mehmetbey'in türbesini ziyaret ediyor. Köyde vatandaşların müze olarak adlandırdığı kültür evinde ise bölgenin kültürel mirası sergileniyor.
Köy sakinlerinden 58 yaşındaki Hikmet Dilgiç de 22 yıldır türbenin ve kültür evinin gönüllü çalışanı olarak hizmet veriyor.
Dilgiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eskiden harabe haldeki türbeye definecilerin ve bilinçsiz kişilerin zarar vermesine çok üzüldüğünü söyledi.
Türbenin, 1998 yılında restore edilerek ayağa kaldırıldığını anımsatan Dilgiç, "O zaman türbenin gönüllü olarak bakımını yapabileceğimi söyledim. Sonra köyümüzde Dil Bayramı kutlanmaya başladı, kültür evi yapıldı. O zamandan bu yana hiçbir maddi beklenti içinde olmadan gönüllü olarak hizmet vermeye çalışıyorum." dedi.
"Gücüm yettikçe bu görevimi sürdüreceğim"Dilgiç, türbenin kapısını kapalı tuttuklarını ancak ziyaretçi geldiğinde açtığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Türbenin ve kültür evinin temizliğini yapıyorum. Gelenlere elimden geldiği kadar Karamanoğlu Mehmetbey'i, ailesini, köyümüzü anlatmaya çalışıyorum. Türbenin ve kültür evinin önünde telefon numaralarım var. Gelen beni arar ben de kapıyı açarım, sonra kapatırım. Dil Bayramı öncesi ve sonrası yüzlerce ziyaretçi gelir. Türki Cumhuriyetlerden geliyorlar. Türbenin yanında eski mezarlık var. Buranın tarihi, Karamanoğulları dönemine dayanıyor. Bu mezarlıkta köyümüzün yetiştirdiği devlet adamlarından eski Devlet Bakanımız Fikret Ünlü'nün mütevazi mezarı da var. Ben olmazsam türbeyi eşim, çocuklarım açar. Gücüm yettikçe bu görevimi sürdüreceğim."
Türbe zaman zaman batıl inançlara sahne oluyorTürbeyi kapalı tutmalarının ilginç bir hikayesinin olduğunu vurgulayan Dilgiç, şu ifadeleri kullandı:
"Türbe restore edilmeden önce bir ziyaret yeri gibi algılanmış. Çocuğu olmayan, hasta olanlar şifa aramak için türbeye gelmiş, türbedeki sandukaların taşından kırıp tozunu yaladıklarında dertlerine şifa olacağına inanmışlar. Sandukalara zarar vermişler. Bu yüzden türbeyi kapalı tutuyoruz. Hala ziyarete gelip bir parça alabilmek için yalvaran vatandaşlarımız var. Onlara bunun batıl bir inanç olduğunu, bu tozdan kimseye fayda gelmeyeceğini söylüyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com