Garanti Bankası'nın Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) işbirliği ile Kırklareli'nde gerçekleşen 33'üncü Kadın Buluşmaları toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karadere, KOBİ kredilerinin yüzde 95'inin TL olduğunu hatırlatarak, "Faizlerdeki düşüşü konuşurken konunun Türk Lirası kredi ve Türk Lirası kaynak. Bankalar krediyi mevduat ile fonluyor. Türkiye'de 100 birim TL kaynak varsa 140 birim TL kredi veriyoruz. Bu ne demek, kaynak yetmiyor demek. O nedenle yurtdışından aldığımız döviz cinsi kredileri de TL'ye çeviriyoruz. Tabi bunun ek maliyetleri oluyor. Dolayısıyla mevduat kıt. Kıt olan kaynağın da taliplisi çok oluyor. Kim bu talipler, bankacılık sektörü. Hiçbir banka mevduat müşterisini başka bir bankaya kaçırmak istemiyor. Oluşan rekabet mevduat müşterisine yarıyor. Müşteri alacağı faiz için pazarlık yapınca, Merkez'in faiz indirimi TL mevduat faizlerini sınırlı oranda etkiliyor. Mevduat faizi düşmediği için de kredi faizlerinde beklenen düşüş olmuyor" dedi.
Merkez Bankası'nın 100 baz puanlık faiz indiriminin mevduat faizlerine 40 baz puanlık düşüş sağladığını bunun da birebir kredi faizlerine yansıdığını vurgulayan Karadere, "Yıl sonuna kadar kredi faizlerinde radikal değişiklik beklemiyorum. Sektörde KOBİ kredilerinde faizin yüzde 12,5-15, ortalamanın ise yüzde 13,5-14 aralığında. Mevduatın maliyetiyle birlikte faizi yüzde 12 civarında. KOBİ'ler de bu seviyelerden kredi kullanıyorlar. Yılsonuna kadar faizlerin yatay gideceğini düşünüyorum" diye konuştu. Merkez Bankası'nın Haziran ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında bir faiz indirim kararı daha alabileceğini belirten Karadere, "Buna imkan da var. 50 baz puanlık bir indirim halinde bunun mevduat faizlerine yansımasının da 10 baz puan civarında olacak" ifadelerini kullandı.
ABD Merkez Bankası'nın (FED) Haziran ayında faiz artırma ihtimalinin güçlendiğine de değinen Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Merkez Bankası'nın da faiz indiriminde dikkat edilmesi gereken seviyelere geldiğinin altını çizdi Karadere, "FED'in faiz artırımına rağmen, Merkez Bankası, gereğinden fazla indirse, faizleri çok hassas bir noktaya getirirsiniz. O zaman da mutlu olmayan yatırımcıyı tutamazsınız yurtdışına çıkar, kur yükselir. Onun için de Merkez Bankası daha dikkatli olacaktır. Ancak Haziran'da bir indirim daha imkanı var ama artık bu imkanın da sonuna geliniyor" dedi.
Türkiye ekonomisinin hassas dengelerden geçtiğini, yaşanan durumun bir kriz olarak değerlendirilemeyeceğini ama piyasanın sıkıştığını anlatan Nafiz Karade, "Türk bankacılık sektöründe KOBİ segmentinde tahsili gecikmiş olacak oranı (NPL) yüzde 4,1. Garanti'de ise bu oran yüzde 3,5 seviyesinde. 2015'in Ocak-Nisan dönemi ile bu yılın aynı dönemini karşılaştırdığımızda karşılıksız çeklerde artış var. Yaklaşık iki yıllık süreçte karşılıksız çeklerde adet bazında yüzde 14, miktar bazında yüzde 44 artış oldu. Bu son iki yılda aslında Türkiye ekonomisinin sıkıştığını gösteriyor. Yüzde 3-4 büyüme ağırlıklı iç piyasaya satış yapan KOBİ'lere yetmiyor, çarklar rahat dönmüyor. Türkiye'de son 2-3 yıldır yatırım kredisi pek görülmüyor. Daha çok işletme kredisi kullanıyorlar" şeklinde konuştu.
Türkiye'de KOBİ'lere verilen kredilerin yüzde 90'ı işletme sermayesi ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğu bilgisini veren Karedere, sözlerini şöyle tamamladı: "KOBİ'lerde ortalama kredi kullanımı 60 bin TL. Kadınlarda 40 bin TL. Ortalama vade ise 18-24 ay. 2016'nın şanssız sektörleri turizm ile yaş meyve sebze ihracatı. İvme kazanan sektörleri ise inşaat ve yan sanayi ile otomotiv ve yan sanayi. Yatırımlar finansmanlarında KOBİ'lerden son dönemde güneş enerjisi santrali (GES) için proje geldi. Son dönemde yaklaşık 300 tane KOBİ'den gelen GES kredi başvurusu değerlendirdik. Bunların ortalama 3 milyon euro büyüklüğünde krediler. Bugüne kadar KOBİ'lerin güneş enerjisi projelerine 300-340 milyon euro civarında kredi verdik".
dikGAZETE.com