ORDU - Eyüp Elevli / Hakan Burak Altunöz
Uçsuz bucaksız ormanları, tertemiz havası, doğal kaynak suları, yemyeşil vadilerin arasından geçen akarsularıyla doğa harikası Karadeniz yaylaları, havaların soğumasıyla sakinleriyle vedalaşmaya başladı.
Bol oksijeni, temiz havası, yemyeşil çayırları ve menderesleri ile gözde olan Aybastı ilçesine bağlı Perşembe Yaylası'nda, yılın son demleri yaşanıyor.
Nisan ayında yaylaya çıkan yerli halk, doğayla iç içe vakit geçirme fırsatı buldu. Sofralarında tüketmek üzere bazı ürünler de yetiştiren yayla sakinleri, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını serin havada otlatarak yaklaşık 6 aylık yayla vaktinin sonuna geldi.
Havaların soğumasıyla vatandaşların büyük bölümü yaylalara veda ederken, özellikle çok sayıda küçükbaş hayvanı bulunan besiciler ise son hazırlıklarını yapıyor. Çimlerle kaplı mendereslerin bulunduğu alan ile çevresinde koyunlarını otlatan vatandaşlar, bir yandan da yetiştirdikleri patates, kara lahana gibi ürünleri topluyor.
Yayla sakinleri, olası terör olaylarına karşı yayla evlerinde erzak bırakmamaya özen gösteriyor.
Hayvancılıkla uğraşan 87 yaşındaki Hasan Çoban, AA muhabirine, nisan ile ekim ayı arasında 60 koyunuyla yaylada kaldığını söyledi.
Yayla otunun hayvanlar açısından iyi olduğunu ifade eden Çoban, "Koyun gütmek soğuk olmadığı zaman rahat, soğuk olduğunda zor. Sabah 5 gibi hayvanları dışarıya çıkarıyoruz, akşam 8'e kadar yayılıyor. Ben de onlarla ilgileniyorum." dedi.
Babası gibi kendisinin de küçük yaştan bu yana hayvancılıkla uğraştığını anlatan Çoban, yayla sakinlerinin çoğunun yayladan ayrıldığını, az sayıda kişinin kaldığını kaydetti.
"Gün boyunca koyunları otlatıyorum"6 çocuk babası 58 yaşındaki Azmi Cödel ise hava şartlarına bağlı olarak koyun sürüsüyle yaylada vakit geçirdiğini belirtti.
Burada gün boyunca koyunları otlattığını kaydeden Cödel, şöyle devam etti:
"Yaylada son günler. Biz de bu hafta gidebiliriz. Giden çok oldu, kimse kalmadı gibi. Sadece koyunları olanlar kaldı. Bundan sonra her an gitme zamanı. 4'üncü ayda buraya çıktık. Hayvanlarımızı otlattık. Şimdi 10'uncu ayda Allah izin verirse köyümüze döneceğiz. Evlerde yiyecek bırakmayacağız. Kapıları da kilitleyip gideceğiz."
Ailesiyle yaylada kalan Bilal İren de (43) 150'ye yakın koyunun yanı sıra inek ve tavuk da beslediklerini anlatarak, "Hayvanlarımızı burada daha rahat bakıyoruz. Yayılım bol oluyor. Yemden de tasarruf yapıyoruz. Ayrıca eti de iyi oluyor. Dedemin zamanından beri yaylacıyız. Ben yaylada doğup büyüdüm. Hala da yaylacılığa devam ediyorum." ifadelerini kullandı.
Yayladan dönüşte, evlerinde erzak bırakmadıklarına dikkati çeken İren, olası terör olaylarına karşı yayla evleri için gereken tedbiri aldıklarını sözlerine ekledi.
Trabzonlu besiciler kar yağışını bekliyorGümüşhane-Trabzon sınırındaki Kadırga Yaylası'na yaz mevsiminin başında gelen küçükbaş sahibi besiciler, hayvanlarının bir süre daha iyi otlayabilmesi için kış mevsimini bekliyor.
Gümüşhane, Trabzon ve Giresunlu vatandaşların ortak kullandığı 1800 rakımlı yaylada, sabahın erken saatlerinden itibaren çobanlar, çayırlarda hayvanlarını gün batımına kadar otlatma imkanı buluyor.
Yaylada 200 koyunu bulunan Çetin Köse, sabahın erken saatlerinde başladığı işini yaylada sürdürmekten daha çok keyif aldığını söyledi.
Hayvanların yaylada daha da rahat ettiklerini belirten Köse, "Hava iyi olduğu zaman bizim için de iyi oluyor. Büyükbaş sahibi çoğu kişi zaten köylerine dönüş yaptı. Biz de kış ne zaman gelirse o zaman gideceğiz. Çünkü burada daha rahatız. Hayvanlarımız geniş alanda istedikleri gibi otlayabiliyor. Şu anda köyümüze dönsek hayvanı otlatacağımız yer sınırlı." diye konuştu.
15 Haziran'da beraberinde 300 koyun ile Trabzon'un Şalpazarı ilçesinden yaylaya gelen Bahri Atalar ise işini, zor olmasına rağmen severek yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu yayla çok güzel. Burası olmasa hayvanlar ve bizim işimiz çok zor olur. Köyde beslemek ve sürüyü yaymak zor oluyor. Burada daha rahatız ve hayvanlar da rahat ediyor. Biz kar yağana kadar kalmak istiyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com