ZONGULDAK - Cem Sürmeneli
Eski kaptan Reşat Karaçam, 64 yıl kaptanlık yaptıktan sonra emekli olmasının ardından denizden uzak kalmamak için deniz kenarında yaptırdığı evde yaşamaya başladı.
Karaçam'ın yurt içi ve yurt dışındaki görevlerinde yazdığı anılar arasında, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile vapurda geçirdiği bir gün, eski ismiyle İstanbul Boğaz Köprüsü'nün yapılışı ve okyanuslarda yaşadığı maceralar yer alıyor.
"31 yıl kıtalar arasında dolaştım"Karaçam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 yaşında Ereğli'de kömür taşıyan küçük gemilerde tayfa olarak çalışmaya başladığını belirterek şöyle devam etti:
"Ardından uluslararası çalışan bir gemiye iş başı yaparak 11 ay Afrika ve Avrupa'yı dolaştım. Ardından askerliğimi deniz askeri seyir subayı olarak yaptım. 1956'da terhis olduktan sonra kaptan ehliyetimi aldım. İtalyanlara ait bir gemide kaptan olarak işe başladım. O dönem Fenerbahçe önlerinden aldığımız kum ile İstanbul'daki Haydarpaşa mendireğini doldurduk. 1956'nın Ekim ayında şehir hatları işletmesine kaptan olarak başladım. O dönemde boğaz ya da adalara gemilerle taşımacılık oluyordu."
Karaçam, 26 yıl boyunca İstanbul Boğazı, Adalar, Yalova ve Çınarcık arasında kaptanlık yaptığını anlatarak "1983'de şehir hatları işletmesinden emekli olduktan sonra dış hatlarda büyük gemilerde kaptanlık yapmaya başladım. Yaklaşık 31 yıl kıtalar arasında gemi kaptanlığında 40 ülkeyi dolaştım." diye konuştu.
"Üç gün üç gece yemek yemediğimi bilirim"Denizlerde geçirdiği 40 yılını düzenli olarak deftere geçirdiğini ifade eden Reşat Karaçam, şunları söyledi:
"Günlük tutmak gibi bir hobim vardı. Denizde geçirdiğimi zamanı, gittiğim yerlerde yaşadıklarımı günlüğüme not etmeyi çok seviyordum. Seyir halindeyken çok kaza atlattım. Üç gün üç gece yemek yemediğimi bilirim. Okyanuslarda yaşadığım tehlikeler günlüğümde yer almaktadır."
Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile tanışmasını unutamadığını aktaran Karaçam, şunları kaydetti:
"Hiç unutamam 1968 yılında Kartal-Yalova arabalı vapurunda kaptanlık yaptığım yıllarda Celal Bayar torunu ile kaptan köşküne geldi. Bana, Gemlik'te kendisine ait müze yapıldığını söylemişti. Kendisiyle uzun bir süre sohbet ettikten sonra Celal Bayar kendi yazmış olduğu 'Ben de Yazdım' adlı kitabını bana hediye etti. Onunla sohbet etmek benim hayatımda unutamadığım bir anı olarak kaldı.
1973'te Boğaz Köprüsü'nü yapan firmanın sahiplerini köprünün çevresinde gezdirirken köprünün ışıkları bir anda yandı. Karanlık olan Beylerbeyi ile Bakırköy arası birden ışıklandı. İstanbul bir anda değişerek güzelleşti. Bu beni çok etkilemişti. Bunun gibi birçok anımı günlüğüme taşıdım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
