Ediz Hun, Kanal İstanbul projesinin son derece yanlış olduğunu savunarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme imkanı olursa bir şeyler söylemek istediğini belirtti.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) geleneksel aylık yemekli toplantısı, Antalya Akra Barut Hotel’de gerçekleşti. Toplantının onur konuğu olan Ediz Hun, yaptığı konuşmada, nüfus artışıyla birlikte oluşan fosil yakıt kullanımının, iklimsel değişikliklere neden olarak kaotik bir durum ortaya çıkardığını, karbondioksit ve metan gazlarının, iklim değişikliğine neden olan önemli kimyasal gazlar olduğuna dikkat çekti. Nüfusunun artmasının çevreye ve yaşam şartlarına büyük olumsuz etkilerinin olduğunu dile getiren Hun, "Bugün global değerler bazında ele alırsak, çağdaş yönetim anlayışı için düşünecek olursak üç önemli unsur var. Bir tanesi demokrasi kavramı. İkinci unsur bununla paralellik arz eden hak ve hukuk kavramı. Üçüncüsü de şimdiye dek geçen süreçte sadece çevre kirliliği ve onun bertaraf olarak algılana gelmiş olan atıklarla ilgili çalışmalar. Çevreyi topyekun korumamız gerekir. Dünya nüfusunun hızla artması normal. Yaşlılar kendilerine daha iyi bakıyor haklı olarak. Doğumlar da kolaylaştı. Bir taraftan doğanlar sağlıklı hayata geliyor, yaşlılar sağlıklı olarak hayatlarına devam ediyor. Dünya’nın en büyük sorunu hızlı nüfus artışı. Bilhassa Güney Yarım Küre’de çok fazla nüfus artışı var. Bundan dolayı da çevre çok fazla kirleniyor. Örnek vermek gerekir ise İstanbul’da 15 milyon nüfusun olduğunu varsayalım. Bir insandan günde atık olarak 4-7 litre atık çıkıyor. Kilosuna yeme içmesine göre bu değişebilir. Biz ortalama 5 litre alalım ve 15 milyon ile çarpıp 75 milyon litre elde ediliyor. İstanbul’da günde minimum 100 milyon litre atık denize dökülüyor" ifadelerini kullandı.
"KANAL İSTANBUL PROJESİ GEREKSİZ"
Kanal İstanbul’la ilgili bir soruya ise Ediz Hun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme imkanı olursa yaşça büyük olduğu için ağabey olarak bir şeyler söylemek istediğini söyledi. Hun, şunları kaydetti:
"O da nezaket gösterir mutlaka. Öyle bir kanal, son derece yanlış olur. Bütün ekosistemi yok eder. Kanal İstanbul son derece yanlış olur. Tuna’dan gelen sistem içinde müthiş bir farklılık olur. Ekosistemi bozmamak lazım. Belli yerlerde bozulduğu zaman bu yerine konulmuyor. Yüzde 99 değil yüzde 100 yanlış ekosistemi tamamen yok edecek bundan en çok etkilenen Marmara Bölgesi olacak. Marmara’nın tuzluluğunun azalmasına, sistemin bloke olmasına sebebiyet verir. Ve çok şiddetli bir akıntıyla dar ve daha sığ bir yerde akıntı hızlanır. Dolayısıyla Karadeniz’in batısından gelen sistem içinde müthiş bir farklılık olur. Yani onun yerine bence kendisini görsem şunu söylerdim buraya yatırımla Doğu Anadolu’ya yatırım yapılsın, oranın kalkınması için çalışılırsa çok daha iyi olur. Türkiye için. Oralar önemli güzel yatırımlar bekliyor. Gençler işsiz, iş imkanları olabilir. Turizm geliştirilebilir. Bölgede çok güzel turistik yerler var. Çok mükemmel bir tabiat var. Buzullar. Arjantin buzullar dolayısıyla milyonlarca turist çekiyor. Böyle imkanlarımız var. Fazla teferruata girmek istemiyorum ama gereksiz. Çünkü yanılmıyorsam zaten 20 Temmuz 1936 anlaşmasında Boğazlar Anlaşması ile boğazlar zaten enternasyonal bir geçiş alanıdır. Belirli yerlerde bu bozulduğu zaman bu yerine konmuyor. Bir orman yandığı zaman tekrar orman haline gelmesi için 90-95 yıl lazım."
"İDAMSA İDAM"
Geçtiğimiz günlerde Mersin’de vahşice öldürülen Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili sorulan soruya ise Ediz Hun şu şekilde cevap verdi:
"İdam gelsin mi gelmesin mi, bu tartışmaya girmek istemiyorum ama caydırcı bir takım cezaların mutlaka olması lazım. Bu işin sonu yok. Yani Erkeklerin seks duyguları bazı insanlar tarafından kontrolden çıkıyor. Çıkmaması lazım. Kişi kendini bilecek. Çok cazip bir hanım da olsa, bütün hanımlar caziptir ama bunu kontrol edeceksin. Nasıl bir şeydir bu? Sonra da yakıyor. Korkunç. Ben bu konuda hükümetin acil olarak en ciddi tedbiri almasını istiyorum. Diliyorum demiyorum, vatandaş olarak istiyorum. Türkiye’nin kredibilitesi çok zayıfladı. Ben yeşil pasaportum var. Vizesiz birçok ülkeye gidiyorum. Adam bir bakıyor nereden çıktın sen gibi bakıyor. İyi bir iletişim kurmaya çalışıyorum ama bana tiksinerek bakıyor. Hoş değil, itibarımızın artması lazım. İtibarınızın artması lazım. İdamsa, idam. Ben bir sineği dahi öldürmem hayatta ama böyle adamlara hiç taviz verilmemesi lazım."
(İHA)