İzmir
Menemen ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki Demirdöven rahatsızlanması üzerine bir yıl önce özel bir hastaneye başvurdu.
Siroza bağlı karaciğer kanseri teşhisi konulan Demirdöven şikayetlerinin artması üzerine Ege Üniversitesi Hastanesine sevk edildi.
Doktorlar 3 ay önce yaptıkları tetkiklerde yaşlı kadının acil olarak organ nakli olmasına karar verdi.
Demirdöven'in 10 çocuğu annelerinin sağlığına kavuşması için karaciğer dokularını vermek istedi.
Yapılan tetkiklerde 2 çocuğunun daha önce Hepatit B geçirmeleri, diğerlerinin de kan ve dokularının uyumsuz olması nedeniyle doku nakilleri uygun görülmedi.
Sağlık durumu her geçen gün kötüye giden Demirdöven için 40 yaşındaki damadı Özgür Güleç, karaciğer dokusunu verme kararı aldı.
Yapılan tetkiklerde kan grupları aynı olan Güleç'in, kayınvalidesine karaciğer dokusu vermesinde bir sakınca olmadığı belirlendi.
Ege Üniversitesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Zeytunlu ve Doç. Dr. Alper Uğuz tarafından gerçekleştirilen ameliyatla Demirdöven sağlığına kavuştu.
"Damadım bana karaciğerini vermesiydi belki burada olmayacaktım"
Duriye Demirdöven, çok zor günler yaşadığını, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle organ bağışının azaldığı bir dönemde çocuklarının da nakle uygun olmadığını öğrenince yaşama umudunun azaldığını anlattı.
Demirdöven, şöyle konuştu:
"Damadım sayesinde sağlığıma yeniden kavuştum. Bana 'Anne sana karaciğerimi vermek istiyorum' dediği zaman şok yaşadım ve duygulandım.
O bana karaciğerini vermeseydi belki burada olmayacaktım. Allah damadımdan razı olsun. Ben zaten tüm damatlarımı çok severim.
Onları evlatlarımdan ayırmam. Çocuklarım ve torunlarımla vakit geçirmeyi çok özledim. Sağlığıma kavuştuğum için çok mutluyum." dedi.
"İnsanlar mutlaka organ bağışında bulunsun"
Özgür Güleç ise Menemen Belediyesinde görev yaptığını, 3 yıl önce hayatını Nergis Güleç ile birleştirdiğini ifade etti.
Kayınvalidesinin tedavisi sürecinde başta eşi olmak üzere tüm çocuklarının çok üzüldüğünü anlatan Güleç, şunları kaydetti:
"Kayınvalideme hiç düşünmeden karaciğer dokumu vermek istedim. Çünkü o benim annem. Yeniden sağlığına kavuştuğu için çok mutluyum.
Nakil ameliyatının ardından ben de iyiyim kayınvalidem de iyileşti. Organ bağışının ne kadar önemli bir konu olduğunu yaşayarak öğrendim.
Hayat kurtarmak çok güzel bir şey. İnsanların nakil ameliyatının ardından yarım kalacakları gibi bir düşünceleri var ama asla böyle değil."
Nakil ameliyatında görev alan Doç. Dr. Alper Uğuz ise başarılı geçen operasyonun ardından Demirdöven'in sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirterek, "Taburcu olma aşamasına geldi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını boyunca tedbirler alarak nakil ameliyatlarına devam ettik. Türkiye'de canlıdan yapılan organ nakilleri daha fazla, mutlaka kadavradan yapılan organ nakillerinin sayılarını artırmalıyız." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com