İSTANBUL-Hilal Uştuk
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhittin Macit, Resmi Gazete'de dün yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Eserlerden Faydalanma Usul ve Esasları Hakkında Tüzükte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük hakkında AA muhabirine açıklamada bulundu.
Yapılan değişiklikten önce yüksek lisans, master, doktora öğrencileri, araştırmacılar ve öğretim üyelerinin, yazma eserlerin görüntülerinden faydalanmak istediklerinde mevzuata göre belirlenmiş ücreti ödeyerek çalışma yaptıklarını söyleyen Macit, artık bu çalışmalar için ücret talep edilmeyeceğini dile getirerek, "Türk vatandaşı master ve doktora öğrencileri, üniversitede çalışan öğretim üyeleri ve bu alanlarla ilgilenen araştırmacılar, yapacakları çalışmalarda bu tüzüğe istinaden bizden talep edecekleri yazma görüntüleri ile basma nadir eser görüntüleri karşılığında ücret ödemeyecek. Dolayısıyla daha önce belki değişik faktörlerle erişilmesi daha zor olan bu eserlerin görüntüleri bundan sonra daha kolay, teşvik edici bir şekilde,kurumlarımız tarafından ücretsiz olarak ilgililere verilecek." dedi.
Muhittin Macit, yazma eserler kurumuna bağlı 17 ilde 22 kütüphane olduğunun altını çizerek, "Bizim kurumumuza bağlı kütüphanelerde, yazmalarla birlikte yaklaşık 520 bin eser var. Bu eserlerin hepsi klasik dönem eserleri. Bizim tevarüs ettiğimiz zengin kültür ve ilim hazineleri. Bunların yaklaşık 200 bini yazma eser. Geriye kalanlar da basma nadir eserler." ifadelerini kullandı.
Daha önce de bu konuda çalışmalar yapıldığını aktaran Macit, mart ayında gerçekleştirilen kültür şurasının ardından Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın talimatıyla bu hizmetin ücretsiz verilmesinin temin edildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Macit, yapılan değişikliğin ciddi bir teşvik olduğuna işaret ederek, "Öncesiyle sonrası arasındaki farka bakılacak olursa, bu eserlere rahat erişim demek, bu eserler hakkında daha fazla çalışma yapılacak demektir aynı zamanda." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Mustafa İsen de Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı olduğu dönemde, özellikle yazma eserleri dijital ortama aktardıklarını belirterek, "Türkiye, yazma eserler bakımından dünyanın en zengin ülkesidir. Tam sayısını bilmiyoruz ama 350 bin civarında yazma eser var. Bunların önemli bir kısmı üniktir. 300, 400, 800 ve bin yıllık eserler var. Son derece kıymetli eserler bunlar. Yazma oldukları için de ya tek nusha ya da birkaç nüshaya sahipler. Bunların sürekli okuyucu eline verilmesi veya Allah korusun, bir yangın sonucu yok olmaları durumunda yerine konulması mümkün değil. Onun için bunları dijital ortama aktardık." dedi.
Araştırmacıların küçük bir ücret karşılığı bu hizmeti kullanmasının o dönem gündeme getirildiğini aktaran İsen, şöyle devam etti:
"Araştırmacılar bir sistem üzerinden girerek, bilgisayarlarından çıktı alarak bunları kullanabilecekler. Bilimsel altyapıyı kolaylaştırmak açısından da çok önemli bir faaliyet. Erzurum, Trabzon, Malatya veya Sakarya'daki bir araştırma görevlisi, bir yazmanın bir sayfasına ya da tümüne ihtiyaç duyduğunda bunu ancak İstanbul'dan uzun uğraşların sonunda temin edebiliyordu. Şimdi doğrudan bunu bilgisayarına indirebilecek bir fırsat ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığına çok teşekkür ediyoruz bunun için. Türkiye'de bilimsel altyapıyı çok kolaylaştırdığı kanaatindeyim. Kullanacak arkadaşlarımızın işlerini çok kolaylaştıracak bir faaliyet oldu."
dikGAZETE.com