İSTANBUL (AA) - Türkiye ekonomisi açısından "Mayıs 2013" önemli kırılma noktalarından birisi olarak tarihe geçmişti. Yatırımcılar, yurt içi piyasaları "Mayıstan Önce" ve "Mayıstan Sonra" diye hafızalara kazımıştı.
Dünyanın önde gelen üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan biri olan Moody's 16 Mayıs 2013'te Türkiye'ye "yatırım yapılabilir" notu vermişti. Diğer büyük kredi derecelendirme kuruluşundan Fitch, Kasım 2012'de Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmişti. Standard & Poor's (S&P) da Mart 2013'te Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyenin bir altı olan "BB+"ya çıkartmıştı.
Kredi notlarının artmasıyla yurt içi piyasalarda da bayram havası eserken, BIST 100 endeksi de tarihi zirvelerini görmüştü.
Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (IMF) olan kredi borcunun son taksitinin transferi de 14 Mayıs 2013'te Merkez Bankasının Ankara Şubesi'nde gerçekleştirilmişti. Böylece 19 yıl aradan sonra Türkiye'nin IMF'ye olan borcu ilk kez sıfırlanmıştı.
Türkiye'de gösterge tahvilin faizi de 17 Mayıs 2013'te yüzde 4,61 ile tüm zamanların en düşük seviyesine gerilemişti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5'ten yüzde 4,5'e çekmişti. Mayıs ayında konut kredi faiz oranları da aylık yüzde 0,69'a kadar inmişti.
ABD'de de mayıs ayında önemli karar alınmıştı. O dönemde ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke, 22 Mayıs 2013'te ABD Kongresi'ndeki konuşmasında parasal genişlemeye gelecek dönemde azaltılarak son vereceğini açıklamıştı.
Ekonomik verilerde görülen olumlu hava, Fed etkisi ve 28 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul Gezi Parkı'nda başlayan şiddet eylemleri nedeniyle sert şekilde kötüleşti. Gezi olayları, yaklaşık 15 gün boyunca geniş çaplı bir kaos ortamı oluşturarak Türkiye'ye milyar dolarla ifade edilen bir maliyete neden olmuştu.
Konut faizinde tarihi dip seviyelerAradan geçen 7 yılda, Türkiye, hain darbe girişimi, spekülatif döviz atakları, yurt içinden ve yurt dışından terör saldırıları gibi çok sayıda badire yaşadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen politikalarla birçok alanda olduğu gibi ekonomi alanında da önemli başarılar elde edildi.
Sene başında Çin'den tüm dünyaya yayılan yeni tip koronvirüs (Kovid-19) salgını, küresel ticaret durma noktasına getirirken, ülkeler benzeri görülmemiş destekler sundu.
Türkiye de bu dönemde finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, hanehalkı ve firmaların desteklenmesi için önemli tedbirler aldı.
Salgın döneminde sağlık alanındaki başarısını tüm dünyaya gösteren Türkiye, ekonomi alanında uygulamaya aldığı tedbir sayısıyla da öne çıktı.
Ekonomi yönetiminin, kamu bankalarının, düzenleyici otoritelerin gösterdiği uyum ve proaktif yaklaşımlar sayesinde hem reel sektörün hem de finansal piyasaların salgın dönemini en az hasarla atlatması sağlandı.
Merkez Bankası, Temmuz 2019'dan başlayan politika faiz indirim sürecini üst üste 9 toplantıda sürdürerek, politika faizi toplamda 1575 baz puanlık düşüşle yüzde 24'ten yüzde 8,25'e çekti.
Kamu bankaları öncülüğünde başlatılan ve devamında da özel bankaların katkı sunduğu destek kredi paketleri ile hanehalkı ve firmalar zor dönemlerinde bir nebze olsun nefes alabildi.
Son olarak bugün 3 kamu bankası Ziraat Bankası, Halkbank ve VakıfBank, normalleşme sürecine geçiş ve sosyal hayatın canlanması için vatandaşlara ve finansman ihtiyaçlarını uygun şartlarda sağlayabilmesi amacıyla yeni kredi destek paketlerini açıkladı.
Özellikle konut kredi paketi kapsamında sıfır konutlar için uygulanacak aylık yüzde 0,64 faiz oranı, bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Mayıs 2013'te konut kredi faiz oranlarında görülen yüzde 0,69'un da altına inen bu oran, tarihin en düşük konut kredi faizi olarak kayıtlara geçecek. Konut kredisi başvuruları yarından itibaren kamu bankaları şubelerine yapılabilecek.
Ekonomistler, kamu bankaları öncülüğünde başlatılan desteklere özel bankaların da iştirak etmesiyle, yılın ikinci yarısında ekonomik aktivite de önemli iyileşmelerin yaşanacağını söyledi.