USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

'Kalbin İmparatoru' 50. yılında ilk kalp naklini anlattı

Bundan 50 yıl önce Türkiye'nin ilk kalp naklini gerçekleştiren duayen isim 90 yaşındaki Op. Dr. Kemal Bayazıt, kalp cerrahisinde öncülük ettiği çalışmalarla Türk tıbbına referans olmaya devam ediyor.

'Kalbin İmparatoru' 50. yılında ilk kalp naklini anlattı
22-11-2018 16:02
Google News

İSTANBUL - Hatice Şenses Kurukız

Bundan 50 yıl önce Türkiye'nin ilk kalp naklini gerçekleştiren duayen isim 90 yaşındaki Op. Dr. Kemal Bayazıt, kalp cerrahisinde öncülük ettiği çalışmalarla Türk tıbbına referans olmaya devam ediyor.

Op. Dr. Bayazıt, 1968'de Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Bölümü'nde klinik şefiyken gerçekleştirdiği kalp nakliyle, Türk tıbbının gelişimi için çok önemli bir kapıyı da açmış oldu.

Bu operasyonla adını Türk tıp tarihine yazdıran Op. Dr. Bayazıt, ülkede açık kalp ameliyatlarının başlamasına da öncülük eden isimlerin başında geliyor.

"Hocaların hocası", "kalp cerrahisinin yaşayan çınarı" olarak da anılan Bayazıt, Türkiye'de kalp cerrahisinin yaygınlaştırılması, modern koroner baypas cerrahisinin kurulması, gelişmesi, yeni kalp cerrahisi merkezlerinin açılması, biyomedikal mühendislik bilim dalının gelişmesi gibi alanlarda da önemli hizmetler verdi.

Op. Dr. Kemal Bayazıt, sadece tıp ve bilim insanı olarak değil, aynı zamanda bu alanda yetiştirdiği önemli cerrahlarla da topluma hizmet etmeyi sürdürüyor.

Adına, öğrencisi Kalp Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Süha Küçükaksu tarafından "Kalbin Son İmparatoru" başlıklı kitap dahi yazılan Bayazıt, AA muhabirine, 50. yıl dönümünde ilk naklin serüvenini anlattı.

"İlk nakli öncesi 40'ın üzerinde hayvan tecrübesi gerçekleştirdim"

Op. Dr. Kemal Bayazıt, "Bizim yapmış olduğumuz nakil, ilk olması bakımından önemli. Yalnız, o safhaya nasıl gelindi bu da çok önemli bir nokta. Yani günün birinde 'hadi nakil yapalım' deyip de bunu uygulamış değilim. Bu sürece gelene kadar, kalp cerrahisinin olgunlaşması, fiziksel ve biyolojik birtakım sorunların da çözülmüş olması önemliydi. Ameliyattan sonra ret meselelerini de göz önünde bulundurmak gerekiyordu." diye konuştu.

İnsandan insana ilk kalp naklini gerçekleştiren Güney Afrikalı cerrah Christiaan Barnard'ın bu operasyonundan sonra, dikkatlerin organ nakilleri üzerine çevrildiğini aktaran Bayazıt, rejeksiyon (red) konusunda uygun ilacın bulunmasının ardından kalp cerrahisinin oldukça ilerlediğini söyledi.

Op. Dr. Bayazıt, ilk kalp naklini gerçekleştirmeden önce 40'ın üzerinde hayvan tecrübesi gerçekleştirdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Önemli olan şey şuydu, 'Böyle bir cerrahi nasıl kabul görür, bu meseleyi meslektaşlarıma nasıl kabul ettiririm?' Köpek tecrübelerinde gördüm ki hayvanlar bu durumu gayet iyi tolere ediyor ve kalbi kabul ediyor. Bunları gördükten sonra hocalarımıza göstermek suretiyle önce hastane içerisinde kendime bu konuda destek olacak bir grup oluşturmaya çalıştım. Daha sonra bu hazırlığı kamuoyuna da yansıtabilmek için hayvan tecrübeleri yaparken basını çağırdım ve onların yanında canlı olarak nakil yaptım. Sıra artık bu kadar tecrübeden sonra insanlara geçmek düşüncesindeydi."

"İlk nakilde kalbin 18 saat çalıştığını müşahede ettik"

Tüm bu gelişmelerin ardından nakil sonrasında gerekli olan ilaçları da temin edebildiklerini aktaran Bayazıt, ilk nakile giden süreci şu cümlelerle anlattı:

"Dr. Yalçın Güran ile birlikte açık kalp cerrahisinin çalışmalarını birlikte yürütmüştük. Bir akşam yemeğe davet ettim, o sırada telefon çaldı. Eşim çıktı telefona beni istemiş telefondaki ses. Bir ses, 'Burası Numune Hastanesi acil serviste donörlük hastanız var. Nakli yapmakta kararlıysanız harekete geçiniz.' dedi. Derhal arkadaşımla beraber İhtisas Hastanesi'ne gittim, orada teşkilatlanmayı yaptım. Önce donörün hastanemize getirilmesi şarttı. Hastanemize geldi yalnız donörün, donör olup olmadığı konusunda bir hayli sıkıntı çektim. İlgili birimler uzun süre karar vermekte zorlandı. Artık saat 02.30'da hastanın donör olduğuna karar verildi.

Böylece nihai noktaya gelmiş olduk. Dönemin Sağlık Bakanı Vedat Ali Bey, o da basın müşavirinin haber vermesi üzerine hastanemize geldi. Birçok yönüyle bana destek oldu. Ekibi tamamladıktan sonra ilk nakli gerçekleştirdik. Kalp gayet güzel yerine oturduktan sonra çalıştı, bir sorunumuz gözükmedi fakat tuhaf olan taraf şu ki hastada bir kanama meyli başladı. Bu bozukluğu gidermek de çok zorlu. Bu durum bir hayli devam etti. Bütün bu devama rağmen hastayı kapattık, yoğun bakıma aldık. Hastanın karaciğer bozukluğu, pulmoner hipertansiyonu vardı. Yoğun bakımda hemoliz devam etti. Aşağı yukarı 18 saat kalbin çalıştığını, tansiyonun mükemmel olduğunu müşahede ederek zamanımızı tamamlamış olduk. Hemolizin devamı sebebiyle işin daha fazla götürülmesi mümkün gözükmedi ve bakıma son verdik."

Op. Dr. Kemal Bayazıt, bu naklin büyük bir değişime öncülük ettiğini vurgulayarak, "Bu nakil Türkiye'de büyük bir değişikliğin önünü açtı ve kalp naklinde ümitleri kamçıladı. Kalbe dokunulmaz düşüncesi kabul görüyordu. Ancak millet gördü ki kalbe dokunmak şöyle dursun, kalbin değişmesi bile yapılabiliyor. Bunlar ümitleri kamçıladı. Bu arada da ilgili ilacın piyasaya sürülmesi hastaların daha uzun yaşatılması şansını da verdi." diye konuştu.

"Türkiye'de artık birçok merkezde kalp cerrahisi yapılıyor"

Rejeksiyonu önlemek için ilaçların bulunması yönünde çalışmaların devam ettiğini aktaran Bayazıt, Türkiye'de kalp cerrahisi alanında birçok önemli isimin bulunduğunu kaydetti.

Bayazıt, "İnsanlar yaşamak, konforlu yaşamak istiyor. Bunu temin etmek de biz hekimlerin mecbur olduğu bir şey. İnşallah ilk naklin 50. değil 100. yıl dönümünde o noktalara varmış oluruz diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Op. Dr. Kemal Bayazıt, tecrübeler arttıkça daha iyisinin yapabildiğini belirerek, günümüzde artık birçok merkezde kalp cerrahisi işlemlerinin yapılabildiğini aktardı.

Bayazıt, "Arkadaşlar çok da başarılılar. Kroner, baypas cerrahi oldukça ilerledi. Onu da biz geliştirdik ve Türkiye'de yaydık. Artık ameliyata bağlı birtakım sorunlar, alet, ilaç gibi sorunlar halledilmeye başlanıyor. Anestezi çok önemli. Şimdi bu işin uzmanlarının yardımıyla daha güzel sonuçlar almamız mümkün oluyor. Organ bağışlanırsa o organı kullanacak çok hekimimiz var Allah'a şükür. Hastanelerimizin kapasitesi organizasyonu, alet-malzemesi mükemmel hale geldi. Bizim 1960'lardaki seviye değil. Malzemeler fevkalade kullanışlı, faydalı ve zararsız hale dönüştü. Tüm bunlar kalp cerrahisinin gelişmesinde yardımcı oldu." ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ