Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, “Dünya sağlık örgütü anatomik bir sorun olmamasına rağmen vajinaya tampon, fitil gibi yabancı cisim yerleştiremeyen ve eşleri ile ilişkiye giremeyen kadınları vajinismus olarak kabul eder. Ağrılı cinsel ilişkiye yol açan bazı jinekolojik sorunlar ve geçmişte yaşanılan cinsel travma vajinismusla karışır. Bu nedenle ilişkiye girememe sorunu ile başvuran her kadına tanı konulmadan önce ayrıntılı jinekolojik değerlendirme yapılmalı ve detaylı anemnez alınmalıdır” dedi.
Vajinismusa sorunu nedeniyle kadınların çoğunlukla istekte, ön sevişmede sorun olmadığını ancak cinsel birleşme sırasında korku, çarpıntı, terleme ve tüm vücut kaslarına kadar yayılan kasılmalar hissettiklerini belirten Dr. Alay, “Büyük bir korku ve bu korkuya neden olan durumdan korkma, kaçma ve savunmadır kadının yaşadığı. Yoğun yaşanılan genital bölgedeki kasılmalar ilişkiyi olanaksız duruma getirir. Birçok çift bu durumun geçici olduğuna inanır. Zamana bırakılan bu durum yıllarca devam edebilir. Eşlerde geçen süre ile beraber kabullenme, alışma, kanıksama gibi duygular hakim olur. Geçen yıllar, alışılan bu durum birçok çiftte çocuk isteği olana kadar devam eder. Ancak çocuk beklentisi olan çiftler çözüm arayışına girerler. Kimi zaman bilimsel dayanağı olmayan yöntemler sorunu daha da büyütür ve zorlaştırır. Oysa doğru yöntemler ile tedavisi yüzde 100 olan bir sorundur” şeklinde konuştu.
Cinsel ilişkinin gerçekleştiği sırada vajinismus belirtilerinin ortaya çıktığını ifade eden Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, şu bilgileri verdi:
“Yani bu panik hali, korku ve kasılmalar birleşme öncesinde yoktur. Kadın partnerini, cinsel birleşmeyi ister, ama bilinçaltına yerleşmiş birtakım korkular buna engel olur. Çoğunlukla vajinismus kadınları ilişki sırasında yoğun kanamaları olacağını, çok acı duyacaklarını hatta ölüm korkusunu yaşadıklarını ifade ederler. Evlilik sonrasında ilişkiye giremeyen bu kadınlar bu durumun üstesinden gelme yerine kaçma ve ertelemeyi tercih ederler. Aralarında sevgi ve aşk eksikliği yaşamayan çiftler bir süre sonra bu duruma alışırlar. Bu muayenede amaç kadının anatomik yapısını değerlendirmek, ek bir hastalık mevcudiyetini araştırmak olmalıdır. Vajinismus sorunu olan kadınlar jinekolojik muayeneye hazırlanma, jinekoloji koltuğuna oturma sırasında oldukça huzursuzdur. Bazı kadınlardaki korku haline, terleme, çarpıntı, bacaklarda ve genital bölgede kasılma eşlik edebilir. Birçok kadın muayene olmayı reddedebilir. Bu tip sorunların yaşanmaması için jinekolojik muayenenin yaklaşık 30-45 sn sürdüğü, alet kullanılmadan sadece kadının anatomik yapısını gözlemleyerek muayenenin tamamlandığını anlatmak vajinismuslu kadını oldukça rahatlatır. Bu kısacık muayenenin ardından tanı konularak tedavi başlar. Tedavinin başarısı kadının istemesidir. Çünkü yapısal bir sorun olmayan vajinismus tedavisi tanı ile beraber başlar. Tedavi önce cinsel eğitim ve ardından basit ama etkin egzersizlerden oluşur. Bu tedaviye ulaşamayan kadınlarda kimi zaman zorlanılarak, kimi zaman alkol veya anestezi gibi yanlış yöntemler ile birliktelik yaşanması kesinlikle önerilmemektedir. Bu tip uygulamalar tedaviyi geciktirmekte ve zorlaştırmaktadır.”
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com