Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadele sürecinde kendilerini en çok üzen şeyin siyasi partilerin kendilerinden beklenen birliği ve kararlılığı gösterememeleri olduğunu söyledi. Erdoğan, ‘kaçak saray’ eleştirilerine yönelik de, “Yatıyorlar kalkıyorlar istifa. Ana muhalefeti kaçak saray, yavru muhalefeti kaçak saray. Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den KKTC’ye Su Temin Projesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin terörle mücadele konusunda kendilerinden beklenen birlik ve kararlılığı göstermediğini söyledi. Türkiye’nin tüm engellemelere rağmen her alanda adım adım 2023 hedeflerine yürüdüğünü belirten Erdoğan, “Türkiye’nin ihtiyacı olan hizmet siyasetidir, eser siyasetidir. ’Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri’, bunu böyle bileceğiz. Esere değer verelim. Hiçbir eseri olmayana ne değeri vereceğiz?” diye konuştu.
“TÜRKİYE NE ZAMAN BÜYÜME, GÜÇLENME YOLUNA GİRSE ÖNÜNE ENGELLER ÇIKARILDI”
Türkiye’yi hizmet siyasetinden uzaklaştırmaya yönelik her çabanın, ülkenin ve milletin geleceğine kasteden bir darbe olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Dikkat ediniz, Türkiye ne zaman büyüme, güçlenme, demokraside ve ekonomide sınıf atlama yoluna girmişse önüne hemen bir takım engeller çıkartılmıştır. Kimi zaman terörle, kimi zaman darbelerle, kimi zaman sosyal çalkantılarla ülkemiz farklı gündemlere yönlendirilmiş, milli hedeflerinden uzaklaştırılmıştır. Kendi içimizde birlik, beraberlik, kardeşlik ikliminde kolaylıkla aşabileceğimiz kimi sorunlar, bir takım güçler tarafından kaşınarak, kanatılarak derinleştirilmek istenmiştir. Bu oyun defalarca oynandı. Ülke olarak bu sebeple çok büyük bedeller ödedik. Geçtiğimiz 13 yılda Türkiye’yi her alanda büyük reformlarla ileriye taşırken, attığımız her adımda bu oyunun farklı versiyonlarıyla karşılaştık. Siyasette, ekonomide, demokraside, dış politikada nice provokasyonlara, nice saldırılara, nice tezgahlara maruz kaldık. Rabbimin inayeti ve milletimizin desteğiyle hamdolsun hepsini de geride bıraktık” ifadelerini kullandı.
“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜNE TARİHİNİN EN BÜYÜK DARBELERİNİ VURUYOR”
Bu süreçte Türkiye’nin istiklaline ve istikbaline kastedenlerin istismar ettikleri sorunları çözmek için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erdoğan, özellikle terör meselesini milletin gündeminden ebediyen çıkarmak için gerçekten samimi bir mücadele verdiklerini söyledi. Bu süreçte her türlü riski göze alarak, Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarını, demokratik hamleleri cesaretle hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Elbette asırlık sorunları bir anda çözmek mümkün olmuyor. Son birkaç aydır yeniden yükselişe geçen terör olaylarının bizi güçlü ve müreffeh Türkiye hedefimizden vazgeçirmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bölgemizde yaşanan kaos ortamından güç alan terör örgütlerinin, ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırılarının üstesinden gelecek güce sahibiz, bunu böyle biliniz. Nitekim güvenlik güçlerimiz terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vuruyor, vurmaya devam edecek.”
“BU TÜR OLAYLARDA BAKANLARIN İSTİFASINI İSTEMEK, BU ÜLKEYİ YÖNETİLEMEZ HALE GETİRMEKTİR”
Terörle mücadele sürecinde siyasi partilerin gerekli birlik ve kararlılığı göstermediklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizi bu süreçte asıl üzen, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partilerimizin ülkemizin terörle mücadelesi konusunda onlardan beklediğimiz birliği ve kararlılığı gösteremiyor oluşudur. Gördünüz işte, Ankara Garı önündeki saldırı sonrasında dahi siyasi partilerimiz bu birliği, bu kararlılığı tam olarak ortaya koyamadılar. Ne diyorlar? İşte şu bakan istifa etsin, bu bakan istifa etsin. Peki, bu ülkede Sivas olayları olduğunda iktidarda kim vardı? Kahramanmaraş olayları olduğu zaman iktidarda kimler vardı? Niye o zaman bu istifaları yapmadınız veya yaptırmadınız? Yani her bu tür olaylarda bakanların istifasını istemek ne demektir biliyor musunuz, bu ülkeyi yönetilemez hale getirmektir.”
“TEK YÜREK OLURSAK TERÖR ÖRGÜTLERİ DEĞİL BOMBA, MANTAR TABANCASI BİLE PATLATAMAZLAR”
Terörle mücadele kapsamında birlik olma çağrısı yapan Erdoğan, “Tam da terör örgütlerinin istediği şekilde, onların diliyle devlete ve hükümete saldıran, hatta iftira atan siyasetçiler, Türkiye’nin terörle mücadelesi önündeki en büyük handikaplarıdır. Biz siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle, medyasıyla karşılarına tek yürek, tek gövde olarak çıktığımızda inanın bana o terör örgütleri değil bomba, mantar tabancası bile patlatamazlar. Her bir vatandaşımız bu ülkenin resmi, sivil ayrımı gözetmeksizin her kurumu, kuruluşu, örgütü, organizasyonu, devletinin bütünlüğünün, milletinin birliğinin yanında yer aldığını göstermek mecburiyetindedir. Ben, milletim bunu yapacaktır diyorum. Karşımızdaki sorun artık siyasi rekabetimizi, siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında bir araya gemlemezi zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.
“KAÇAK SARAY KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN”
Muhalefetin ‘kaçak saray’ eleştirilerine de değinen Erdoğan, “Türkiye’nin doğrudan halkın oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı sıfatıyla beraberliğinin, kararlılığının temsilcisi olmaya çalışıyorum. Yatıyorlar kalkıyorlar istifa. Ana muhalefeti kaçak saray, yavru muhalefeti kaçak saray. Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün. Ya ne kaçak sarayı be. Yani bu ülkenin cumhurbaşkanlığı makamının kaçak saray gibi bu tür şeylerle yıpratılması diye bir şey olabilir mi? Önce ne diyorlardı, ‘biz oraya gitmeyiz.’ Ama daha sonra ne demeye başladılar, ‘çağrılırsak gideriz.’ Ya zaten eninde sonunda bunu yapacaksınız, kuzu kuzu geleceksiniz. Başka çareniz yok. Buradan tüm siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, vatandaşlarımıza samimi çağrıda bulunuyorum; gelin bu zor günlerinde ülkemize hep birlikte sahip çıkalım. Terörün karşısına hep birlikte dikilelim. Bölgemizde sahnelenen oyunu hep birlikte bozalım. Yarın çocuklarımızın karşısına başımız dik olarak çıkmak, bizden sonraki nesillere iyi bir miras bırakmak istiyorsak, bu birliği, beraberliği gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Tarih, herkesi işte böyle kritik dönemlerde söylediği sözlere, ortaya koyduğu tutuma göre kaydeder. Bugün milli ve yerli bir duruş sergileyemeyenler, yarın tarih ve sonraki nesiller önünde başının eğik kalacağını bilmelidir” dedi.
“Acılar ve ölümler üzerinde kendilerine ikbal tesis etmeye çalışanlarla samimi olarak bunları engellemeye çalışanları milletimiz çok iyi görüyor ve hafızasına kaydediyor” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Asker, polis, korucu, vatandaş olarak verdiğimiz her bir kayıp yüreğimizi kor gibi yakıyor. Bu vesileyle terör olaylarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle bir şeyi daha burada ifade etmek istiyorum. Maalesef bazı siyasiler, terör mağdurlarıyla ilgili geçmişte çıkarmış olduğumuz bir yasal düzenleme var. Başlığın adı terör mağdurları. Bu, şu kişi olabilir, bu kişi olabilir ve bu terör mağdurlarına yönelik 4 madde altında bazı yardımlar yapılıyor. Bunun şehitlerle bir alakası yok. Şehitlerle ilgili yardım dizi neredeyse 45 başlığı buluyor. Fakat bunu bile ne yazık ki, bazı siyasiler istismar etmek suretiyle güya hükümeti yıpratmak istiyorlar. Milletçe bunu da bilmenizi istiyorum, çünkü başbakanlığım döneminde biz bu yasayı çıkarmıştık. Terörle mücadelede terör mağduru olanlar yok mu? Bunlar farklı zihniyetlerde olabilir ama terör mağduru oldukları için bunlara böyle bir yasal düzenleme yapmıştık. Ama o gün bunların hiçbirini konuşmayanlar, ki meclisteydiler, şimdi bakın hemen ‘bunları da şehitler sınıfına soktular’ diyerek, buradan bir yıpratma kampanyası sürdürüyorlar. Samimi olalım, dürüst olalım. Bu noktada eğer bu samimiyet olmazsa samimiyetsizlik o insanları bir gün vurur. Bunları bilerek, vatandaşlarımıza bunları anlatarak bu yanlışları düzeltmek lazım. Terör örgütlerinin değil, ülkesinin ve milletinin yanında olan herkesle biz bu mücadeleyi yürüteceğiz. Şairin dediği gibi Türkiye bu günleri de geride bırakacak.”
(İHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den KKTC’ye Su Temin Projesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin terörle mücadele konusunda kendilerinden beklenen birlik ve kararlılığı göstermediğini söyledi. Türkiye’nin tüm engellemelere rağmen her alanda adım adım 2023 hedeflerine yürüdüğünü belirten Erdoğan, “Türkiye’nin ihtiyacı olan hizmet siyasetidir, eser siyasetidir. ’Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri’, bunu böyle bileceğiz. Esere değer verelim. Hiçbir eseri olmayana ne değeri vereceğiz?” diye konuştu.
“TÜRKİYE NE ZAMAN BÜYÜME, GÜÇLENME YOLUNA GİRSE ÖNÜNE ENGELLER ÇIKARILDI”
Türkiye’yi hizmet siyasetinden uzaklaştırmaya yönelik her çabanın, ülkenin ve milletin geleceğine kasteden bir darbe olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Dikkat ediniz, Türkiye ne zaman büyüme, güçlenme, demokraside ve ekonomide sınıf atlama yoluna girmişse önüne hemen bir takım engeller çıkartılmıştır. Kimi zaman terörle, kimi zaman darbelerle, kimi zaman sosyal çalkantılarla ülkemiz farklı gündemlere yönlendirilmiş, milli hedeflerinden uzaklaştırılmıştır. Kendi içimizde birlik, beraberlik, kardeşlik ikliminde kolaylıkla aşabileceğimiz kimi sorunlar, bir takım güçler tarafından kaşınarak, kanatılarak derinleştirilmek istenmiştir. Bu oyun defalarca oynandı. Ülke olarak bu sebeple çok büyük bedeller ödedik. Geçtiğimiz 13 yılda Türkiye’yi her alanda büyük reformlarla ileriye taşırken, attığımız her adımda bu oyunun farklı versiyonlarıyla karşılaştık. Siyasette, ekonomide, demokraside, dış politikada nice provokasyonlara, nice saldırılara, nice tezgahlara maruz kaldık. Rabbimin inayeti ve milletimizin desteğiyle hamdolsun hepsini de geride bıraktık” ifadelerini kullandı.
“GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜNE TARİHİNİN EN BÜYÜK DARBELERİNİ VURUYOR”
Bu süreçte Türkiye’nin istiklaline ve istikbaline kastedenlerin istismar ettikleri sorunları çözmek için çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erdoğan, özellikle terör meselesini milletin gündeminden ebediyen çıkarmak için gerçekten samimi bir mücadele verdiklerini söyledi. Bu süreçte her türlü riski göze alarak, Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarını, demokratik hamleleri cesaretle hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Elbette asırlık sorunları bir anda çözmek mümkün olmuyor. Son birkaç aydır yeniden yükselişe geçen terör olaylarının bizi güçlü ve müreffeh Türkiye hedefimizden vazgeçirmeye yönelik olduğunu biliyoruz. Bölgemizde yaşanan kaos ortamından güç alan terör örgütlerinin, ülkemizi ve milletimizi hedef alan saldırılarının üstesinden gelecek güce sahibiz, bunu böyle biliniz. Nitekim güvenlik güçlerimiz terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vuruyor, vurmaya devam edecek.”
“BU TÜR OLAYLARDA BAKANLARIN İSTİFASINI İSTEMEK, BU ÜLKEYİ YÖNETİLEMEZ HALE GETİRMEKTİR”
Terörle mücadele sürecinde siyasi partilerin gerekli birlik ve kararlılığı göstermediklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizi bu süreçte asıl üzen, demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partilerimizin ülkemizin terörle mücadelesi konusunda onlardan beklediğimiz birliği ve kararlılığı gösteremiyor oluşudur. Gördünüz işte, Ankara Garı önündeki saldırı sonrasında dahi siyasi partilerimiz bu birliği, bu kararlılığı tam olarak ortaya koyamadılar. Ne diyorlar? İşte şu bakan istifa etsin, bu bakan istifa etsin. Peki, bu ülkede Sivas olayları olduğunda iktidarda kim vardı? Kahramanmaraş olayları olduğu zaman iktidarda kimler vardı? Niye o zaman bu istifaları yapmadınız veya yaptırmadınız? Yani her bu tür olaylarda bakanların istifasını istemek ne demektir biliyor musunuz, bu ülkeyi yönetilemez hale getirmektir.”
“TEK YÜREK OLURSAK TERÖR ÖRGÜTLERİ DEĞİL BOMBA, MANTAR TABANCASI BİLE PATLATAMAZLAR”
Terörle mücadele kapsamında birlik olma çağrısı yapan Erdoğan, “Tam da terör örgütlerinin istediği şekilde, onların diliyle devlete ve hükümete saldıran, hatta iftira atan siyasetçiler, Türkiye’nin terörle mücadelesi önündeki en büyük handikaplarıdır. Biz siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek örgütleriyle, medyasıyla karşılarına tek yürek, tek gövde olarak çıktığımızda inanın bana o terör örgütleri değil bomba, mantar tabancası bile patlatamazlar. Her bir vatandaşımız bu ülkenin resmi, sivil ayrımı gözetmeksizin her kurumu, kuruluşu, örgütü, organizasyonu, devletinin bütünlüğünün, milletinin birliğinin yanında yer aldığını göstermek mecburiyetindedir. Ben, milletim bunu yapacaktır diyorum. Karşımızdaki sorun artık siyasi rekabetimizi, siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında bir araya gemlemezi zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.
“KAÇAK SARAY KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN”
Muhalefetin ‘kaçak saray’ eleştirilerine de değinen Erdoğan, “Türkiye’nin doğrudan halkın oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı sıfatıyla beraberliğinin, kararlılığının temsilcisi olmaya çalışıyorum. Yatıyorlar kalkıyorlar istifa. Ana muhalefeti kaçak saray, yavru muhalefeti kaçak saray. Kaçak saray kadar başınıza taş düşsün. Ya ne kaçak sarayı be. Yani bu ülkenin cumhurbaşkanlığı makamının kaçak saray gibi bu tür şeylerle yıpratılması diye bir şey olabilir mi? Önce ne diyorlardı, ‘biz oraya gitmeyiz.’ Ama daha sonra ne demeye başladılar, ‘çağrılırsak gideriz.’ Ya zaten eninde sonunda bunu yapacaksınız, kuzu kuzu geleceksiniz. Başka çareniz yok. Buradan tüm siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, vatandaşlarımıza samimi çağrıda bulunuyorum; gelin bu zor günlerinde ülkemize hep birlikte sahip çıkalım. Terörün karşısına hep birlikte dikilelim. Bölgemizde sahnelenen oyunu hep birlikte bozalım. Yarın çocuklarımızın karşısına başımız dik olarak çıkmak, bizden sonraki nesillere iyi bir miras bırakmak istiyorsak, bu birliği, beraberliği gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Tarih, herkesi işte böyle kritik dönemlerde söylediği sözlere, ortaya koyduğu tutuma göre kaydeder. Bugün milli ve yerli bir duruş sergileyemeyenler, yarın tarih ve sonraki nesiller önünde başının eğik kalacağını bilmelidir” dedi.
“Acılar ve ölümler üzerinde kendilerine ikbal tesis etmeye çalışanlarla samimi olarak bunları engellemeye çalışanları milletimiz çok iyi görüyor ve hafızasına kaydediyor” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Asker, polis, korucu, vatandaş olarak verdiğimiz her bir kayıp yüreğimizi kor gibi yakıyor. Bu vesileyle terör olaylarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle bir şeyi daha burada ifade etmek istiyorum. Maalesef bazı siyasiler, terör mağdurlarıyla ilgili geçmişte çıkarmış olduğumuz bir yasal düzenleme var. Başlığın adı terör mağdurları. Bu, şu kişi olabilir, bu kişi olabilir ve bu terör mağdurlarına yönelik 4 madde altında bazı yardımlar yapılıyor. Bunun şehitlerle bir alakası yok. Şehitlerle ilgili yardım dizi neredeyse 45 başlığı buluyor. Fakat bunu bile ne yazık ki, bazı siyasiler istismar etmek suretiyle güya hükümeti yıpratmak istiyorlar. Milletçe bunu da bilmenizi istiyorum, çünkü başbakanlığım döneminde biz bu yasayı çıkarmıştık. Terörle mücadelede terör mağduru olanlar yok mu? Bunlar farklı zihniyetlerde olabilir ama terör mağduru oldukları için bunlara böyle bir yasal düzenleme yapmıştık. Ama o gün bunların hiçbirini konuşmayanlar, ki meclisteydiler, şimdi bakın hemen ‘bunları da şehitler sınıfına soktular’ diyerek, buradan bir yıpratma kampanyası sürdürüyorlar. Samimi olalım, dürüst olalım. Bu noktada eğer bu samimiyet olmazsa samimiyetsizlik o insanları bir gün vurur. Bunları bilerek, vatandaşlarımıza bunları anlatarak bu yanlışları düzeltmek lazım. Terör örgütlerinin değil, ülkesinin ve milletinin yanında olan herkesle biz bu mücadeleyi yürüteceğiz. Şairin dediği gibi Türkiye bu günleri de geride bırakacak.”
(İHA)