USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Jitem sanıklarına beraat istemi

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan 21 faili meçhul cinayetten haklarında açılan davada 8 sanığın yargılanmasına Eskişehir’de devam edildi.Güvenlik gerekçesiyle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, aralarında emekli Albay Cemal Temizöz ve

Jitem sanıklarına beraat istemi
18-06-2015 16:58
Google News

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan 21 faili meçhul cinayetten haklarında açılan davada 8 sanığın yargılanmasına Eskişehir’de devam edildi.
Güvenlik gerekçesiyle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, aralarında emekli Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak’ın da bulunduğu 8 sanık ile taraf avukatları hazır bulundu. Sanıkların ifadelerinin dinlenmesinin ardından savcı, 8 sanığın da beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı beyanda bulunulması için duruşmayı 5 Kasım 2015 tarihine erteledi.
Öte yandan, duruşmanın ardından adliye binası önünde basın açıklamasında bulunan ve mağdur avukatlarından olan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, davanın gereksiz yere güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakledildiğini savundu. Davaların beraat kararları verilmek için nakil yapıldığını ileri süren Özmen, “Cizre JİTEM davası olarak bilinen, dönemin Cizre Jandarma Komutanı Cemal Temizöz ve arkadaşlarının yargılandığı davanın Eskişehir’e naklinden sonra ikinci duruşması yapıldı. Bu dava 1993 ila 1995 yılları arasında Cizre’de JİTEM yapılanması tarafından işlenen 21 cinayet ve örgüt teşekkülü davasıydı. Bu 21 cinayet kamu görevlileri tarafından ailelerinin yanından, eşlerinin yanından, çocuklarının yanından, evlerinden alınarak veya gözaltına alındıktan sonra kaybedilerek ya da kafalarına kurşun sıkılmak suretiyle bir yol kenarına atılarak yakılmış, gözaltına kaybettirmeler ve yargısız infazlar davasıdır. Bu dava Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyorken, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından suçun işlendiği yer olan Cizre Ağır Ceza Mahkemesine nakledildi. Ancak ne yazık ki dava, güvenlik gerekçesi ile 6 yıldan sonra hiçbir güvenlik sorunu, adliye önünde veya çevresinde güvenlik sorunu yaşanmamış iken Eskişehir’e nakledildi. Savcı, Diyarbakır’daki yargılamada Ocak 2014 tarihinde verilmiş cezalandırma yönünde verilmiş mütalaayı değiştirdi ve tüm sanıklara kendilerine isnat edilen 21 cinayet ile silahlı örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak suçlarından maalesef ki beraatlerini talep etti. Bunu da Yargıtay’ın içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına dayandırdı. Bu nakiller ve beraat kararları, devletin kamu görevlileri tarafından işlenen ağır suçların soruşturulması konusunda devletin ve yargının 2009-2010 yıllarında göstermiş olduğu, küçük de olsa bir istek vardı. Bununla alakalı Temizöz ve arkadaşları dava açıldı. Haklarında devam eden onlarca dava var. Bunların hepsinde de cinayet var. Hatta Temizöz için Şırnak’ta açılmış bir cinayet dosyası var, yine JİTEM yapılanması kapsamında ve Cizre’de İlçe Jandarma Komutanı olduğu döneme ait. Bu nakillerde Lice davası İzmir’e gitti, Kurt davası Ankara’ya gitti, Kızıltepe davası Çorum’a gitti, Muş davası Kırıkkale’ye gitti vesaire. Bu nakiller, etkin olmayan bir yargılama ve soruşturmayı gerektiriyor” dedi.
Beraat kararını kabul etmediklerini ve davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar götüreceklerini dile getiren Özmen, “Tek bir müvekkilimiz maddi imkansızlıklar yüzünden davaya katılmadılar. Oğlu öldürülen, babası öldürülen, kardeşi öldürülen şahıs duruşmaya katılamıyor bile. Mahkemeden müvekkillerimizin duruşmaya getirilmesi için talebimiz oldu. Ancak mahkeme tarafından reddedildi. Devlet faili meçhul cinayetler olarak bilinen, ama aslında dosyalarda da mevcut olduğu üzere kamu görevlileri tarafından işlenen ağır suçların sonuçlandırılmasının ortaya çıkarılması ve yargılanmasında küçük de olsa göstermiş olduğu arzuyu, isteği ve iradeden vazgeçiyor ve nakiller suretiyle bu davaların tümünden beraat verilmesi, dosyalarda delil olmasına rağmen aydınlatılmaması riski ile karşı karşıyayız. Biz barolar olarak, avukatlar olarak, insan hakları savunucuları olarak asla ve asla bu dosyalardan vazgeçmeyeceğiz. Anayasa Mahkemesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bu davaları götüreceğiz. Sonuna kadar bu davaların takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ