İZMİR
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 sanık hakkında açılan ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık MAK kursiyeri eski astsubay Onur Burak Doğan, 15 Temmuz akşamı saat 19.00'da toplanmaları yönünde emir geldiğini, toplandıklarında üsteğmen Hasan Arslanbay'ın kendilerine o tarihlerde Fransa'da yaşanan terör saldırısını hatırlattığını, üslerine de bir terör saldırısı olacağı yönünde istihbarat aldıklarını söylediğini ileri sürdü.
"Ailesine haber vereni kurstan atarım"
Doğan, "Arslanbay bize 'Palaz misafirhanesindeki pilotların emniyetine bakın. Vatan sizleri bugünler için hazırladı. Ailenize haber vermek yok. Cep telefonu kullanmak yasak. Haber vereni kurstan atarım' dedi. Daha sonra gelen binbaşı Taner Berber de 'Vatan sizleri bugünler için yetiştirdi. Bu bir tatbikat değildir. Görevinizi en iyi şekilde yapın. Biz sizi çağıracağız' dedi." şeklinde ifade verdi.
Arslanbay'ın kendisinin de içinde olduğu 5 kişiyi depoya gönderdiğini aktaran Doğan, eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in deponun önünde sürekli telefonla konuştuğunu belirtti. Sönmezateş'in yanında Zekeriya Kuzu'nun olduğunu dile getiren Doğan, telefonla konuşulan yere yaklaştırılmadıklarını söyledi.
Doğan, 7-8 MAK kursiyeriyle nizamiyeye gittiklerini, kapıda TOMA'ları, buradaki televizyonda da darbe girişimi haberlerini gördüğünü ifade etti. Doğan, nizamiyeye polislerin gelmesi üzerine adının Yakup Atlı olduğunu öğrendiği kişinin "Polisler Ramazan Elmas'ı almaya gelmiş. Burası bizim namusumuz. Komutanımızı istiyorlar. Vermeyeceğiz, gerekirse çatışacağız." dediğini aktardı.
Daha sonra MAK kursiyerleri olarak toplandıklarını anlatan Doğan, kursiyerlerinden Emre Ersoy'un yanlarına gelerek "Olaylar bildiğiniz gibi değil. Kandırıldık." dediğini ileri sürdü.
Kendi aralarında yaptıkları değerlendirmeden sonra silahlarını bıraktıklarını ifade eden Doğan, "19 Temmuz'a kadar ifade verdik. Tutuklanacağımızı öğrendik. Polislerden kaçmadık. İhraç edildik. Kandırıldık. 8 aydır tutukluyum. İllegal yapıyla bir bağlantım olmadı." şeklinde savunmasını yaptı.
Mahkeme başkanının "MAK'çıların o akşam mevzi alması"nı hatırlatması üzerine Doğan, kamera kayıtlarında böyle bir hususun olmadığını öne sürdü.
Tutuklu sanık eski astsubay Halidun Pehlivan da terör saldırısı tehdidine karşı toplandıklarını, Palaz misafirhanesindeki pilot adaylarının emniyetinin sağlanması yönünde emir aldıklarını aktardı. Pehlivan, olayın gidişatından rahatsız olduklarını daha sonra silah bırakmaya karar verdiklerini söyledi.
Tutuklu sanık MAK kursiyeri astsubay Emre Yılmaz da 15 Temmuz akşamı terör saldırısı tehdidine karşı toplandıklarını ileri sürerek o akşam kursiyerlerin rastgele bölündüğünü, görevler verilmeye başlandığını iddia etti.
Yılmaz, Zekeriya Kuzu'nun kendisinin de aralarında bulunduğu birkaç kursiyeri alarak Kalkıç'a götürdüğünü, mühimmatların arabaya konulması ve MAK deposuna götürülmesi yönünde emir verdiğini kaydetti.
İlerleyen saatlerde nizamiyede darbe girişimi haberlerini gördüklerini ifade eden Yılmaz, MAK kursiyeri teğmen Emre Ersoy'un yanlarına gelerek "Durum bizim bildiğimiz gibi değil. Kandırmışlar. Silahlarınızı bırakın." dediğini ileri sürdü.
Yılmaz, "Ne olup bittiği hakkında bütün bildiklerimizi polise anlattım. Tek suçlama Kalkıç'tan mühimmat getirmem. Bir kursiyer düşünemez. 8 aydır tutukluyum. Reddediyorum." dedi.
Mahkeme başkanının "Kursta başarılı olamadığın Zekeriya Kuzu sayesinde kursu geçtiğin söyleniyor" demesi üzerine Yılmaz, "Tek kişi karar veremez buna. Kurulda çoğunluk ne diyorsa odur.' yanıtını verdi.
Muhabir: Meriç Ürer
dikGAZETE.com