Silivri Bölgesi’nde bulunan birçok fabrikaya iş yeri hekimliği hizmeti veren Doktor Sedat Erol, Suriyelilerin çok zor şartlar altında yaşadıklarını; çalışmak istediklerini fakat çalışma izinlerinin bürokratik engeller olmamasına rağmen uzun bir sürede geldiğini, bu durumun da hem işverenler hem de Suriyeliler açısından büyük bir problem olduğunu belirtti.
Doktor Erol, Silivri bölgesinde bulunan her fabrikanın işçiye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Ben doktorum uzun süredir de iş yeri hekimliği yapıyorum. Yani birçok fabrikayla alakam var. Fabrika sahibi arkadaşlarla konuşayım dedim; o fabrikaların hepsinin bizim diğer bölgelerimizi bilmiyoruz ama Silivri bölgesinde hangi fabrikaya gitseniz kapısında işçi aranıyor diye yazar. İşçi aradıklarını biliyorum. Bu insanlar iş bulsunlar, işçi arayan iş adamı da işçi bulsun. Sonra arkadaşlarla konuştuk. Çok memnun oldular. Çok iyi olur dediler. Bunun üzerine bende mahallede, Esenyurt tarafında tanıdığım bazı insanlar onların arasında saygın insanlar da vardı. Bir sürü insan o fabrikalara gittiler. Belki yüzlercesi. Fabrika sahipleri durumdan memnun oldular. O işçilerin aşağı yukarı hepsiyle anlaşıldı. İşçiler de işi istediler. Fabrika sahipleri de onları istediler. Fakat iş olmadı. Niye olmadı? Engel mi var? Hayır yok. Siyasi otorite o insanların işe girmesini istemiş. Bununla ilgili düzenlemeler yapmış. Kanun yapmış, yönetmelik yapmış. Ve öyle bir hale getirmişler ki internet üzerinden 5 dakika içerisinde bu insanların kaydını yapabiliyorsunuz. Ve çalışma izni isteyebiliyorsunuz Çalışma Bakanlığı’ndan bu insanlar için. Bunu işverenin yapması gerekiyor. Ancak bu 5 dakikada yapılan işlemin sonucu çalışma izninin gelmesi olayı o da internetten geliyor yani yazılı bir kâğıt falan da gerekmiyor. Devlet bu bürokratik engelleri kaldırmış. Ancak 1-1,5 ayda geliyor izin” diye konuştu.
“Suriyeli mülteciler ile ilgili 2 temel sorun var”
Erol, Suriyelilerin çalışma izinleri ile ilgili yaşadıkları problemleri devlet kademelerinde görevli birçok kişiye anlattığını fakat bir çözüm üretilemediğini ifade ederek, “Kimlik numaraları 99 ile başlayanları kayıt ediyoruz dediler. Bu insanlarda Türkiye'de çalışabilecek durumda olan kişilerdir. Devletin birçok kademesine bu sorunu anlattım. Ancak bu sorun bir türlü çözülemedi. Suriyeli mülteciler ile ilgili 2 temel sorun var. Birincisi çalışma izninin 1 ay gibi uzun bir sürede verilmemeli, bir veya iki gün içerisinde verilmelidir. Çalışma izinlerini vermeli ki iş akdi yapılabilsin. İkincisi de bu insanları devlet İŞKUR' a Türk işçileri gibi kayıt olunma hakkı vermiş. Bu haklarından yeterince istifade edemiyorlar. Bu konuda İŞKUR çalışanlarının belki bilgisizlikten veya yoğunluktan yeterince bu insanları kayıt etmiyorlar. İstanbul'da 600 binden fazla Suriyeli yaşıyor. Ancak bunların sadece 2 bin tanesi İŞKUR'a kayıtlı durumda. Bunlar çok düşük rakamlar, Türkiye'de 3 milyon mülteci var. Çalışma izni almış olanların sayısı sadece 7 bin kişi, bu da bir kaç ay öncesine ait rakamlar. Bu büyük bir sorun” dedi.
“Aç insan fırın duvarını yıkar”
Suriyelilerin suç olaylarına karışmalarını engellemek için hayata kazandırılmaları gerektiğini bunun da ancak istihdam ve eğitim ile aşılabileceğini belirten Doktor Sedat Erol, “Benim çalıştığım bölgede; Silivri, Çorlu, Çerkezköy' de fabrikalar ‘işçi işçi’ diye inliyor. Her fabrikanın giriş tabelasında 'eleman aranıyor' afişiyle karşılaşırsınız. Türkiye'de biraz da iş beğenmeme sorunu var. Bırakın da Türklerin beğenmediği bu işlerde bu insanlar çalışsınlar. Aç insan yaşayamaz. Sonra diyemeyiz ki bazı adli olaylara neden karışıyorlar. Aç insan fırın duvarını yıkar. Bu insanlarla ilgilenmek zorundayız. Bu insanlara iş vermek zorundayız. Çocuklarıyla ilgilenmeliyiz. Yarın öbür gün sokakta kendi çocuğumuza bir madde bağımlısının zarar vermesinin istemiyorsak bu çocukları yetiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Rıfat Fırat - Fatih Gavuz
dikGAZETE.com