Konuşan: Hülya Ayhan
Haftalık köşe yazıları ile dikGAZETE.com okuyucuları tarafından ilgiyle takip edilen Hüseyin Burak Uçar’ın “Başarının Frekansı -Anlamlı Bir Hayat İçin-” adlı kitabı hakkında konuştuk.
“Hayalbaz” adlı öykü kitabının ardından ikinci kitabını da okurla buluşturan edilen Hüseyin Burak Uçar’ın “Başarının Frekansı -Anlamlı Bir Hayat İçin-” adlı kitabının arka kapak yazısında, “Teknolojiye, edebiyata, düşünceye ve sanata bakış açısıyla ve Doğu ile Batı kültürleri arasındaki ilişkilere ve farklılıklara dikkat çeken yazılarıyla yoğun ilgi gören Hüseyin Burak Uçar, elinizdeki bu kitapta ayrıca, kurumsal gelişim, kişisel gelişim, yenilikçi düşünce, inovasyon, fikir üretme ve düşünme teknikleri ile ilgili birikimlerini de istifadelerinize sunuyor. Her yaştan gence hitap eden ve mutlaka okunması gereken bir kitap.” deniliyor.
İşte, farklı açılımlar getiren, dikkat çeken yazılarıyla dikGAZETE.com okurları tarafından en fazla yorumlanan köşe yazıları her hafta ilgi ile takip edilen Hüseyin Burak Uçar’ın sorularımıza cevapları:
İŞTE, “BAŞARININ FREKANSI” KİTABINDA HERKESİN MERAK ETTİĞİ O FREKANS!
- Öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun. İlk kitabınız bir öykü kitabıydı. “Hayalin İçinden Öyküler” üst başlığı ile ve “Hayalbaz” ismi ile bir yıl kadar önce yayınlanmıştı. Hayalbaz 2. baskıyı yaptı. Bu durumda ikinci bir öykü kitabı beklenirken siz bir “gelişim kitabı” olarak tanımladığınız “Başarının Frekansı-Anlamlı Bir Hayat İçin” isimli kitabınızı piyasaya çıkarttınız.
Öykülerinizin ve gelişim yazılarınızın örtüşen ve ayrışan yanları hakkında bilgi verebilir misiniz?
-Bu sorunuzun cevabı biraz da benim 28 yıl yaptığım mesleğimle ilgili. Bu yüzden önce o konuda bir şeyler söylemek isterim. 24 yılı yöneticilikle geçen 28 yıllık bankacılık hayatım oldu. 3 yıl önce kendi isteğim ile emekli oldum. Çünkü büyüyünce yazar olmak istiyordum.
Emekli olmak benim için önemliydi çünkü büyümek demekti. Büyümek benim için özgür olmak anlamına geliyordu. Bankacılık zihninizi ve hayatınızı adamanız gereken çok zor bir meslek. Tabiri caiz ise kuma ya da başka sevgili kabul etmiyor. Dilediğimce okumak, düşünmek ve yazmak için zihnimin de özgürleşmesi gerekiyordu.
Mesleğimi yaparken ise ona tabi olmalıydım ve en iyi şekilde yapmalıydım. Öyle de yaptım. Başarılı bir meslek hayatım oldu. Bu 28 yıl boyunca liderlik, pazarlama, kurumsal ve kişisel gelişim ve koçluk konularında oldukça yoğun bir eğitim aldım ve uzmanlık seviyesinde gelişme imkanı buldum. Buna aldığınız eğitimleri işinizde uygulama imkanı eklenince ortaya aktarılması ve paylaşılması gereken bir birikim çıkıyor.
İşiniz gereği yüzlerce ekip arkadaşınız oluyor ve binlerce insana dokunuyorsunuz. Eğer isterseniz hem bir bankacı hem bir lider, hem bir eğitimci, hem bir koç, hem de insan sarrafı olabileceğiniz bir meslek bu.
Okumak ve yazmak ise hayatınızda hangi işi yaparsanız yapın sizin o işte daha iyi olmanıza katkı sağlıyor. Bilgi birikimimi ve deneyimlerimi paylaşabileceğim köşe yazıları yazmam teklif edildiğinde bu yazıların, bir süre sonra okuyuculardan gelen talepler doğrultusunda bir kitaba dönüşeceğini ben de beklemiyordum.
2023 yılı başında yayınlanan ve beklenenden daha fazla ilgi görerek olumlu eleştiriler alan hikaye kitabım HAYALBAZ-Hayalin İçinden Öyküler, “hayal etmek, yenilikçi düşünmek, fikir üretmek ve harekete geçmek” kavramlarından yararlandılar. “Yazarken beni, okurken ise okuyanları geliştirsin ve iyileştirsin istiyorum” diyerek yazdığım köşe yazılarında da anlamlı ve başarılı bir hayat için olmazsa olmaz olarak gördüğüm bu kavramları esas aldım. Diğer yandan bu yazılarda, hikaye yazarlığım nedeni ile edebi metinlerin katkısını da görebilirsiniz.
- “Başarının Frekansı” sadece frekans konusunu ele alan bir kitap değil; kitapta başka hangi konular yer alıyor?
-Bu kitapta, dünyamız için çok özel bir döneme isabet ettiği için ve tarihe not düşmek amacı ile hiç değişikliğe tabi tutmadan 2021 ve 2022 yıllarında dikGAZETE’de yayınlanmış köşe yazılarıma yayınlandığı hali ile yer verdik. İnsanın gelişiminde her zaman faydalı olmuş ve insanlar var oldukça faydalı olmaya devam edecek konulara, İnovatif-Yenilikçi Düşünce ekseninde farklı bir bakış açısı ile yer verdiğim yazılarımda “nasıl daha iyi, daha faydalı ve tatmin edici bir hayat yaşayabiliriz” sorusunun peşine düştüm ve pergelimin sivri ucunu bu sorunun üzerinde sabitledim.
Bu yaptığım, bana diğer ucu ile çok geniş bir yelpazede dolaşma imkanı verdi. “Farklı farklı da olsa her insanın içinde var olan cevherin ve potansiyelin ortaya çıkarılması, teknolojinin insan üzerindeki etkileri, inovatif-yenilikçi düşünce ve inovasyon” konuları yazılarıma nüfuz edecek kadar ilgilendiğim ve önemsediğim konular. Aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş insani değerlerimizi hatırlatmayı da bir görev addeden bu yazılar 51 farklı konu ve başlık altında toplandı. “Titreşimlerin ve Frekansın Hayatımızdaki Rolü” başlıklı yazım bunlardan sadece biri.
- O zaman en azından bu başlık altındaki yazınızın muhteviyatı ile ilgili bilgiler alabilir miyiz?
-Kitapta yer verdiğim ve kitaba da isim için ilham olan “Titreşimlerin ve frekansın hayatımızdaki rolü” başlıklı bölümde, genel olarak frekans konusunu ele aldım. Evet evrendeki her şey bir titreşim halinde. Bu titreşimler aynı zamanda bir enerji oluşturuyor. Ve birim zamandaki titreşim sayısına frekans diyoruz. Bu nedenle her şeyin bir frekansı var. Dolayısı ile dünyanın da, (7.83 Hz) insanın da, (62-72 Mhz.) (1 Mhz. = 1 milyon Hz.) yediklerimizin de düşündüklerimizin de bir frekansı var.
Frekansı düşük yiyeceklerle beslenmek, frekansı düşük olan olumsuz düşüncelere yoğunlaşmak insanın frekansını, dolayısı ile enerjisini düşürüyor.
Hatta normalde “62-72 Mhz” olan vücut frekansımız 57-60 olduğunda grip, 42 olduğunda kanser oluyoruz. 25 altında ise ölüm gerçekleşiyor.
Ayrıca;
- Negatif düşüncelerin titreşimi negatif olayları çekiyor.
- Nasıl bir titreşim halindeysek çevremize o düzeyde bir yayın yapıyoruz.
- Ne yaparsak “kalp ile” yapalım çünkü, kalbimizin ürettiği Enerji beynimizde oluşandan 60 kat daha kuvvetli.
- Frekansı yüksek kişiler iş ve diğer ilişkilerinde her zaman enerjik bir yapıya sahip.
- Sevgi, nefretten daha güçlüdür. Affetmek, bağışlamak iyileştirir. Cesaret güçlendirir. Bunlar yaşam enerjimizi arttırır.
- Kibir, yalan, kararsızlık, korku, nefret, doğadan ve doğal olandan uzaklaşmak yaşam enerjimizi zayıflatır.
- Biz ne istersek onu değil Frekansımıza uygun olanı hayatımıza çekiyoruz.
- Hayatımızdaki insanlar bizim frekans eşlerimizdir.
Sonuç olarak şunu söylemek mümkün;
Bizler radyo dinlerken dinlemek istediğimiz kanalın frekansı gibiyiz.
Ayarımız bozulmadan, hayat enerjimizi kaybetmeden yaşamak için kendimizi doğru frekansta tutmak zorundayız.
- Başarının bir frekansı var mı gerçekten?
-Elbette ki başarının da başarısızlığın da insanın frekansına kattığı ya da eksilttiği bir enerji var. Fakat asıl insanın davranışlarının, düşüncelerinin ve hayata bakışının ve yaşam kültürünün oluşturduğu frekansla elde edilen sonuçlara başarı ya da başarısızlık diyoruz.
Evrende bulunan her şeyin farklı frekanslarda titreşen enerjiden meydana geldiği artık bilimsel bir gerçek. Amerikalı Bilim Adamı Dr. David Hawkins ise frekanslar ve frekansların bilinç düzeylerinde etkisi üzerine binlerce araştırma yapmış. Yaptığı deneylerde; “Yüksek frekanslı duygu ve düşüncelerin düşük frekanslı olanlardan daha güçlü ve etkili olduğunu, pozitif ve her şeyi, olduğu gibi kabullenen, sevgiyi gerçek anlamda yaşayan, barış ve huzur içindeki bir insanın en yüksek frekansa ulaşacağını” klinik olarak kanıtlamış.
Başarı en basit anlatımla, belirli bir hedefe ulaşma veya istenen sonucu elde etme durumudur. Farklı tanımlar da var. Örneğin; şair ve düşünür Ralph Waldo Emerson benim de çok sevdiğim şu ayrıntılı tanımı yapmış:
“Başarı, sık sık gülmek ve çok sevmektir; akıllı insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmaktır. Dürüst eleştirmenlerin onayını almak, sahte dostların arkadan vurmalarına dayanmaktır.
Güzeli sevmektir; herkesteki en iyiyi bulmaktır. Karşılık beklemeyi hiç düşünmeden, kendiliğinden vermektir.
Geride ister sağlıklı bir çocuk ister kurtarılmış bir ruh ister bir parça yeşil bahçe ister iyileştiren bir sosyal durum bırakarak, dünyanın iyileşmesine katkıda bulunmaktır.
Gönlünce eğlenmek ve gülmek, kendinden geçerek şarkı söylemektir. Tek bir kişi bile olsa, birinin, sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmektir. İşte budur başarmak.”
Başarının birçok tanımı yapılabilir ve birçok farklı alanda ve düzeyde ölçülebilir, örneğin akademik başarı, spor başarısı, iş başarısı, sanatsal başarı vb. kitabımda anlamlı bir hayat yaşamayı bir başarı addederek bunun gerektirdiği o yüksek frekansa ulaşmanın yollarını anlattım.
Benim, üzerinde yoğunlaştığım başarı alanı, yukarıdaki alanları da kapsamakla birlikte daha iyi, daha faydalı ve tatmin edici bir hayatı yaşamak üzerine oldu.
Başka bir ifade ile buna kısaca; “başarının frekansını anlamlı ve mutlu bir hayata ayarlamak” diyebiliriz. Tıpkı radyoda dinlemek istediğiniz fakat frekansını bilmediğiniz kanalı aramak gibi. Bu yüzden kitabın ismini “Başarının Frekansı-Anlamlı Bir Hayat İçin” olarak belirledim. Ve bunun için edinmemiz gereken becerileri ve alışkanlıkları anlattım.
- Kitapta yer verdiğiniz diğer konulara da kısaca değinir misiniz?
-Kitapta listelemediğim fakat yazılarımın içinde yer alan 18 hayat becerisi-alışkanlık var. Bu becerilerin her biri hem başarılı hem de anlamlı bir hayat için çok önemli. Onları şu şekilde listeledim:
1- Kendimizi Tanımak-Keşfetmek
2- Potansiyelimizi açığa çıkarmak
3- Hayatımızın amacını belirlemek
4- Hayal kurmak
5- İnovatif-yenilikçi düşünmek
6- Yeni Fikirler üretmek ve inovasyona dönüştürmek
7- Konfor alanından çıkmak
8- Erteleme hastalığından kurtulmak, harekete geçmek
9- Titreşimlerin ve frekansın hayatımızdaki rolünü bilmek
10- Minimalizmi hayatımıza uygulamak
11- Rağmenci olmak
12- Uyku konusunda bilinçli olmak
13- Fobilerimizle yüzleşmek
14- Zamanı iyi yönetmek-Zaman Hırsızlarından kurtulmak
15- Söz söyleme sanatını öğrenmek
16- Güvenilir insan olmak
17- Şimdinin hakkını vermek
18- Bir konuda en iyi olmak ve bunun için gereken zamanı ayırmak
Bu 18 hayat becerisini NİKOLA TESLA’dan etkilenerek 3+6+9 şeklinde düzenledim. Çünkü TESLA’nın şöyle dediği iddia ediliyor: 3,6 ve 9 rakamlarının ihtişamını ve önemini bilseydiniz evrenin kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu. Ayrıca “Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim açısından düşünün.” diye bir tavsiyede de bulunmuş. Bu konu, bilim insanlarının alanına giriyor. Henüz tam olarak izah edilemiyor. Fakat çok sayıda bilimsel çalışma yapılmış ve yapılmakta.
Dolayısı ile ben de başarının frekansını okuyucunun ve TESLA’nın hoşgörüsüne sığınarak “369 Mhz” olarak belirledim ve bu frekansı elde etmemiz için gereken dizilimi 3+6+9 şeklinde yaptım. Bu dizilimdeki konular, kitapta yer alıyor fakat bu dizilim ile değil.
Başarının frekansının ne olduğu soruları çok sorulduğu için ve bir rakam telaffuz etmem beklendiği için bu esprili düzenlemeyi yaptım. Oysa ben, kitabın tamamında, kendimizi bu frekansa hangi alışkanlıklarla ayarlayabileceğimizi anlatıyorum.
- “Hayata kirli bir camdan bakmak, Hayatımız bizden ne kadar memnun, Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti, Hayatımızın içine bırakılan bomba-Hız Tuzağı, Hayat sofrasının cana can katan ziyafeti” başlıklı yazılar, hayatı daha başlıkta bile sorgulatan yazılarınız olarak dikkat çekiyor.
Bu kitapta amacınız bir yandan da okuyucuya hayatı sorgulatmak mı?
- Elbette. Nasıl daha iyi, daha faydalı ve mutlu bir hayat yaşayabiliriz sorusu zaten çıkış noktamız. “Tüm zamanların en önemli sorusu” başlıklı yazımda da “Bilmem ki bu dünyaya ben niye geldim” şarkısı ile giriş yapıyorum ve “Kader diyemezsin sen kendin ettin” şarkısı ile bitiriyorum. “Önemli olan hayat değil, hayatın amacıdır” başlıklı yazım, hepsine bir cevap niteliğinde.
Bu amacı keşfettiğimizde, kendimizi keşfedeceğiz ve potansiyelimizi ortaya çıkaracağız. Bütün sorularımız bir cevap bulacak. Eyleme geçtiğimizde ise sorunlarımızı da çözmüş olacağız.
- Kitabınızda 12 ve 13. sayfalarda sözlerinden ve eserlerinden alıntılara yer verdiğiniz önemli isimleri listelemişsiniz. Kitabınızın içeriğinden ve bu uzun listeden bahseder misiniz?
- Kitap 264 sayfa. Ayrı başlıklar altında 51 adet yazı var. Bunların dışında iki sayfayı yazılarıma konuk ettiğim ve kaynak olarak gösterdiğim kişilerden oluşan bir listeye ayırdım. 22 adet Filozof ve Alimin, 57 adet yazar ve şairin, 25 adet teknoloji bilim ve sanat camiasından çok değerli ismin sözlerinden ve eserlerinden yararlandım. Bunlar, “bizden-onlardan” ayrımı gözetmeden doğudan ve batıdan çok değerli isimler.
- “İthaf” cümleniz de dikkat çekiyor; bunu biraz açar mısınız?
-Bu kitabı kendisi ile henüz tanışmamız olanlara ithaf ettim. Tanımayanlar, kitabı özenle okuyarak, yukarıda bahsettiğim 18 hayat becerisini özümseyip, bu alışkanlıkları kazanarak ve uygulayarak kendilerini keşfedecekler. Tanıdığını düşünenler de ne kadar iyi tanıdığını test edebilirler.
- Kitapta “Kadim Bir Mesele Kendini Tanımak” başlıklı bölümde bir çok önemli tespitin yanında Cemil Meriç’in “Kendini Tanımak Marifetlerin Marifeti” sözü de yer alıyor. Neden bu kadar önemli Kendini Tanımak?
-18 maddelik listenin birinci sırasında Kendini Tanımak-Keşfetmek yer alıyor. Diğer maddelerin hepsi aslında birinci maddeyi gerçekleştirebilmek için.
Evrende müthiş bir denge söz konusudur. Kendisi ile tanışan, potansiyelini açığa çıkaran, farklı bakan-gören ve yenilikçi düşünebilen, hayatını bir amaçla değerli kılan bir insan, bu dengeye uyum sağlayabiliyor. Bu dengeye uyum sağlamak, hayatı kolaylaştıracak ve anlamlı hale getirecektir.
Bu müthiş dengeyi sağlayan kuralları tanır ve onlara uygun bir hayat yaşarsak o kurallar bizim lehimize işleyecek ve istediğimiz şeyleri başarmamıza katkı sağlayacaktır. “Sen yola çık yol sana görünür” diyor Mevlana; “Sen iste, karar ver ve gereğini yap evrendeki her şey sana yardım edecektir” diyor. Yoksa elektrik kurallarına, yer çekimi kurallarına hatta trafik kurallarına bile karşı bir tavır alır aksine hareket edersek sonuç bizim aleyhimize olacaktır.
Evrensel kuralları var eden ve kusursuz bir şekilde işleten, bizim de bu kurallara uymamızı ve anlamlı bir hayat yaşamamızı istiyor. İçimizde saklı cevherleri açığa çıkarmamızı, başarmamızı istiyor. Bize sadece o kurallara uymak kalıyor.
- Verdiğiniz bilgiler için ve bu güzel sohbet için teşekkür ederiz. “Başarının Frekansı” tekrar hayırlı olsun. Okuyucusu ve istifade edeni bol olsun. Kitabınızın “Kitapyurdu.com” adresinden temin edilebileceğini de ekleyelim.
- Ben de size ve dikGAZETE’ye çok teşekkür diyorum.
.
Hülya Ayhan, dikGAZETE.com
Hüseyin Burak Uçar yazıları için:
https://www.dikgazete.com/yazar/huseyin-burak-ucar-119.html
Kitap temin adresi:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/basarinin-frekansi-anlamli-bir-hayat-icin/677257.html
https://www.dikgazete.com/yazar/hulya-ayhan-186.html
Eyüp Özcan 6 ay önce
Bu değerli eser için tekrar teşekkürler
Aycan 6 ay önce
Dr. Eyyüp Yılmaz 6 ay önce
Selda 6 ay önce
Mehmet 6 ay önce
Ahmet Reşat SAKARYA 6 ay önce
Nigar Özel 6 ay önce
Nuray kıyan 6 ay önce