İstanbul
Valilikten yapılan açıklamada, özellikle yaz mevsiminde dikkatsizlik, tedbirsizlik, belirlenen kurallara uyulmaması ve yasak olan bölgelerde denize girilmesi gibi nedenlerle suda boğulma olaylarında artışlar görüldüğüne işaret edildi.
Her vatandaşın can ve mal emniyetinin korunması ve istenmeyen olayların önlenmesinin öncelikli görevleri arasında bulunduğu ifade edilen açıklamada, bu görevin yerine getirilmesinde ilgili idarelerin tedbir alması, alınan tedbirlerin kamuoyu ile yaygın şekilde paylaşılması ve bu tedbirlere riayet edilmesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada, Valilikçe 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun 9/Ç, 11/C maddeleri uyarınca toplumun sağlık ve esenliği, kişilerin can ve mal güvenliğinin korunarak, vatandaşların tatil, spor ya da dinlenmek amacıyla sağlıklı ve güvenli koşullarda yüzme ihtiyaçlarının temini amacıyla bazı önlemlerin alınması kararlaştırıldığı bildirildi.
Buna göre 12 Mart 2020 tarihinde kaymakamlıklarda oluşturulan Yüzme Alanları Komisyonlarının, suda boğulma olaylarını önlemek için gerekli tedbirleri alarak, yaz sezonu süresince denetimlerini sürdüreceğine vurgu yapılan açıklamada, alınan bazı kararlar şöyle sıralandı:
"Komisyonlarca sahil ve kıyı şeritlerinde sağlık, güvenlik ve sosyal donatılar açısından yeterli görülen, can güvenliği riski taşımayan yerler, yüzme alanı ve plaj olarak belirlenecektir. Belirlenen yüzme alanları Limanlar Yönetmeliğinin 22/14 maddesi gereğince kıyıdan itibaren 200 metreye kadar olan deniz alanlarında yüzme sınırlarını belirlemek maksadıyla kullanılacak yüzer donanımlar ilgililerce tespit edilerek her yıl 1 Nisan-15 Kasım tarihleri arasında eksiksiz hazırlanarak muhafazası sağlanacaktır. Belirlenen yüzme alanlarına gemiler ve deniz araçları giremeyecektir. Seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin gerektiği hallerde yüzme alanı sınırlarını değiştirmeye Liman Başkanlıkları yetkili ve görevli olacaktır."
Açıklamada, plaj ve yüzme alanlarında halkın rahatça yararlanabileceği güvenlik, sağlık ve sosyal nitelikli donatıların tesisi, yerin tahsis edildiği belediye veya izinli ruhsatlı tesis işleticisi tarafından sağlanacağı belirtilerek, imar, çevre ve kıyı kanununa aykırı yapı ve tesis inşa edilmeyeceği vurgulandı.
Özel mülkiyet konusu olmayan yüzme alanı ve plajlarda, plaj, yeme içme yeri, otopark ve benzeri yerlerin açılıp işletilebilmesinin yetkili idarenin tahsis veya kiralama koşuluna bağlı olduğu, usulüne uygun tahsis ya da kiralama yapılmadan tesis işletilemeyeceği aktarılan açıklamada, plajlarda usulsüz açılan tesisler hakkında işlem yapılacağı kaydedildi.
Açıklamada, ruhsatsız plaj tesisi, yeme içme yeri, otopark ve benzeri yerlerin işletilemeyeceği, ruhsatsız açılan yerlerin kapatılacağı bildirildi.
Her 200 metrelik sahil şeridinde cankurtaranlar bulundurulacak
İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce mesire yerleri, piknik alanları ve plajlarda toplu tüketim ve satış yeri olarak faaliyet gösteren gıda işletmelerinin kontrollerinin yapılacağına işaret edilen açıklamada, yüzme sezonu süresince kaymakamlıklar ve kolluk kuvvetlerince önleyici tedbirlerin alınacağı ifade edildi.
Açıklamada, plajlarda motorlu ve motorsuz yapılan su sporları aktivitelerinden arındırılmış her 200 metrelik yüzmeye uygun sahil şeridi için en az iki gümüş cankurtaran bulundurulmasının zorunlu olduğuna işaret edilerek, görevlendirilen cankurtaranların kriterlere uygun üniforma giymelerinin zorunlu olduğu kaydedildi.
Karadeniz'e kıyısı olan plajlara uyarı levhaları konulacak
Yüzme alanı olarak belirlenmiş yerlerde her türlü deniz aracının girmesinin yasak olduğu hatırlatılan açıklamada, yüzme alanı ve plajlarda bulunan plaj işletmesi, yeme içme yeri, otopark gibi yerlerin kaymakamlıkların oluşturduğu komisyonlarca yüzme sezonu süresince ayda iki kez denetleneceği bildirildi.
Açıklamada, "Özellikle Karadeniz kıyısında çeken akıntı riski bulunan yerlerde büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerince 'çeken akıntı' ve 'yüzme tehlikelidir' ibareli uyarı levhaları konulacaktır. Ayırt etme gücü olmayanların ve çocukların yanlarında yüzme bilen ebeveynleri ve/veya refakatçileri olmadan denize girmeleri tehlikeli ve yasaktır. Plaj ve yüzme alanı işleticileri bu konuda gerekli önlemleri almakla sorumludur." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, izinsiz olarak turizm amaçlı su altı ve su üstü sportif faaliyette bulunulması, işletme veya izin belgesinde belirlenen tür ve ilan edilen parkur dışında sportif faaliyet yapılması, faaliyetin yeterlilik belgesi kapsamında olmayan malzeme, araç ve personel ile gerçekleştirilmesinin yasak olduğuna işaret edilerek, izinsiz olarak bu faaliyetlerde bulunanların, faaliyetten men edilerek idari para cezasına çarptırılacağı vurgulandı.
- Belirlenen yerler haricinde suya girmek yasaklandı
Açıklamada, resmi ve özel yüzme havuzlarında gerçekleştirilen eğitim ve antrenman çalışmaları ile halk saatleri uygulamalarında boğulmalara karşı engelli bireyleri de kapsayacak önlemlerin alınmasının sağlanacağına işaret edildi.
İstanbul sınırları içerisinde belirlenen yerler haricinde, deniz, kıyı ve sahil şeritleri, göl, baraj gölü, dere, su birikintileri ve benzeri yerlerde girmeye yasaklandığına vurgu yapılan açıklamada, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediye başkanlıklarınca belirtilen alanlar dışında yüzme ve denize girmenin tehlikeli ve yasak olduğuna ilişkin pano, afiş ve uyarı levhalarının uygun yerlere konulacağı aktarıldı.
Açıklamada, İstanbul'daki yüzme alanlarına ilişkin detaylı bilginin Valiliğin internet sitesinde yer verildiği kaydedildi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com