İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, yaptığı açıklamada, faizsiz finans kuruluşlarını geliştirmenin ve yaygınlaştırmanın önemini anlamak gerektiğini vurguladı.Bulut, şunları kaydetti:
"Geleneksel finans kuruluşlarının ticaret ve üretimi finanse etmesi gerekirken, adeta obez bir canavar gibi ticaret ve üretimden elde edilen gelirleri yuttuğu, reel sektör ile finans sektörü arasındaki bağı kopardığı artık sürekli dile getirilen bir realite... Üretimin ve ticaretin finansmanına dayanan ve genel olarak varlığa dayalı finansal işlemler yapan faizsiz finans kuruluşları bu sorunun önüne geçecek yegane kurumlar...
Bu kuruluşların gelişmesi sadece Müslüman ülkeler için değil, tüm dünya için bir kurtuluş reçetesi sunuyor. Çünkü faize dayalı finans sistemi, kaynakların yoksullardan zenginlere aktığı, yoksulun daha yoksul, zenginin ise daha zengin olduğu bir dünya oluşturmuştur. Bu durum sadece ekonomi için değil, sosyal hayat ve toplumsal huzur için dahi tehdit oluşturur boyuta gelmiştir."
Faizsiz kuruluşların gelişmesi için yapılacak yatırımların uzun vadeli olumlu sonuçları düşünülerek atılması gerektiğini vurgulayan Bulut, kamu tarafından kurulan katılım finans kurumlarını bu bağlamda olumlu değerlendirdiğini ancak kamu kuruluşlarının, yeni kurulan kamu katılım finans kuruluşları ile çalışma oranını artırması gerektiğini söyledi.
Bulut, "Geleneksel bankalar gibi rahatlıkla tüketim kredileri veremeyen faizsiz finans kuruluşlarını geleneksel bankacılık sistemi ile bir rekabete sokmamak gerekiyor. Bu açıdan bu bankaların İslami finansın özüne uygun usul ve yöntemleri kullanabilmeleri için gerek mevzuat gerek vergilendirme gerekse de teşvik anlamında kolaylıklar ve destekler sağlanması gerekiyor."
"Son dönemde dinamizmi ile öne çıkan bir Türkiye var"
Prof. Dr. Mehmet Bulut, dünyada bir güç kayması yaşandığını, Kuzey Atlantik'ten Güney Pasifik'e kayan bu güç dengesinde Türkiye ve Müslüman ülkelerin proaktif davranması gerektiğini söyledi.
Bulut, "Bu bağlamda son dönemde gerek ülke içi siyaseti gerek ekonomisi gerekse de uluslararası anlamda dinamizmi ile öne çıkan bir Türkiye var. Türkiye'nin son Kovid-19 krizinde ortaya koyduğu başarılı yönetim herkesin dikkatini çekmiş durumda. Bu başarılı süreç yönetimi ve genel olarak iyiye gidiş, faizsiz fonların ülkemize gelmesini elbette kolaylaştıracaktır. Özellikle İstanbul Finans Merkezi projesi ile İstanbul'un sadece finansın değil, faizsiz finansın da merkezi olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.
Türkiye'yi, İslami Finans Merkezi yapmak için kamudan özel sektöre, akademiden katılım finans kurumlarına çeşitli görevler düştüğünü ifade eden Bulut, şunları kaydetti:
"Bu süreç ancak koordinasyon ve iş birliği içerisinde gerçekleştiğinde başarılı olabilir. Aksi halde kurumlarımızın bireysel çabaları maalesef cılız girişimler olarak kalacaktır. Bu yüzden Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda İslami finans anlamında tüm paydaşların daha fazla ortak girişimde yer almasında fayda olacaktır.
Faizsiz finans sistemini ülkemizde geliştirmek için gereken bir husus da faizsiz finans sistemini bilen kaliteli bir insan kaynağı oluşturmaktır. Bunun için birçok lisans, yüksek lisans ve doktora programı açıldı. Ayrıca, faizsiz finans kurumları da personelini alanda uzmanlaştırmak için hizmet içi eğitimler veriyor. Bunlar önemli gelişmeler...
Örneğin, lisans ve yüksek lisans programlarımızın yanında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi olarak, tüm dünyada ilk ve tek olarak, 3 dilde (Türkçe, İngilizce ve Arapça) İslam ekonomisi ve finansı alanında doktora eğitimi vermekteyiz.
Böylece tüm dünyadan bu alanda eğitim almak isteyen öğrenciler, Türkiye'yi tercih ederek ülkemize geliyor. Bunun ayrıca, bu toprakların tekrar İslam ekonomisi ve finansının merkezi olarak zikredilmesine de katkı sağlayacağını düşünüyorum."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com