Darbe girişimi nedeniyle hakkında dava açılan 29 emniyet mensubunun yargılanmasına Silivri Duruşma Salonu’nda 3'üncü gününde devam ediliyor. İstanbul 22 ‘inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Silivri Ceza İnfaz Kurumu Duruşma Salonu’nda Salı gününden itibaren görülmeye başlanan duruşmanın bugünkü oturumunda 1’i başka suçtan olman üzere 24 tutuklu, 2 tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulundu.
Bugün saat 09.30 sıralarında başlayan duruşmaya, tutuklu sanık Cem Günerhan’ın ifadesinin alınmasıyla başlandı.
Tutuklanmadan önce Kıraç Polis Merkezi Amirliğinde Komiser Yardımcısı olarak görev yapan sanık Cem Günerhan, ifadesinde olay gecesi arkadaşlarıyla dışarıda olduğunu, darbeyi televizyondan öğrendiğini, telefonu kapalı olduğu için gönderilen mesajları 01.30-02.00 sıralarında eve geçtiğinde görebildiğini söyledi. Haberi alınca polis merkezine gitmek için hazırlık yaptığını, ancak annesinin televizyonda izlediği görüntülerden etkilenerek fenalaştığı için gitmesini istemediğini, bunun üzerine annesinin uymasını beklediğini dile getiren sanık Günerhan, “İddianamede üye olduğum bazı gruplarda yazılan iletilerden sorumlu tutuluyorum. Watsapta yazılan söz konusu mesajları o gece açıp okumadım. Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik bu soruşturma gerekirse 100 yıl sürmelidir” dedi.
“Makam aracıyla getirip gizlice görüştürmüşler”
Sanık Günerhan’ın ardından tutuksuz sanık Cengiz Çalık’ın savunmasına geçildi. Açığa alınan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru sanık Çalık, “Ne acıdır ki yüzlerce FETÖ operasyonu yapan yüzlerce sanığı buraya çıkaran bir mali şube personeli olarak karşınızdayım. FETÖ’nün finans kaynaklarına yönelik ilk operasyonları biz yaptık. Burak K. adlı komiser benim hakkımda rapor tutmuştur. Ben şubenin en etkili ekibi olduğum için gözaltına alınıp, şubeden uzaklaştırıldım. TUSKON soruşturmasında da görev almıştım. Bu soruşturmanın çok önemli kilit isimlerinden biri olan Cahit D. adlı işadamı adliyenin -7’inci katındaki nezarethanede gözaltında alınmıştı. Burak K. adlı komiserle bazı polisler, operasyon amirinin bilgisi olmadan gece kendi makam aracıyla adliyeye birtakım kişileri getirip Cahit D. ile gizlice görüştürmüşler. Bunlar, gözaltına alınan şüphelilere yardım ve yataklıktan dolayı görevden alındılar. Beni buraya sanık olarak çıkarmak onlar için bir başarıydı, bunu başardılar” şeklinde konuştu.
“Aracım arızalıydı, kaynanam hastalandı gidemedim”
Komiser Burak K.’nın kendisini ayak bağı olarak gördüğü için hakkında rapor tuttuğunu söyleyen tutuksuz sanık Çalık, “Darbe teşebbüsünden 40 gün sonra hakkımda tutanak tutmuş, 60 gün sonra gözaltına alındım ve ifademden sonra serbest bırakıldım. Olay gecesi Burak K.’yı arayarak ‘Komiserim ortalık karışık şimdi oraya gidilmez’ şeklinde bir ifade kullanmadım. Benim üstüm olan birine telkinde bulunmam söz konusu olmaz. Eşim olay gecesi yurt dışındaydı. Panik yapmasın diye ‘Beni emniyetten çağırdılar gitmedim’ diye mesaj attım. Darbe girişimi olmadan önceki akşam emniyetten çıkarken Burak K., bana arızalı araç vermişti. O aracı vermemesi konusunda ısrar etmeme rağmen beni arızalı araçla gönderdi. Bu nedenle olay gecesi gidemedim, sonrasında da rahatsızlanan kayınvalidemi hastaneye götürdüm. 16 Temmuz sabahı görev yerime gittim” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir ‘pardon’ vakası mı yaşayacağız?”
Başka bir dosyadan tutuklu, bu dosyanın ise tutuksuz sanığı olan eski polis memuru Mustafa Uygun, emniyetin çağrısına rağmen görev yerine dönmediği iddialarını reddetti. Cep telefonu incelemelerinde FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı Bylock’u kullandığı tespit edilen sanık Mustafa Uygun, 160 gündür tutuklu olduğunu ve halen telefon incelemesinin tamamlanmadığını belirterek, “Farz edelim ki telefonum bin 60 gün daha incelenmeyecek. İnceleme sonunda ben telefonumun temiz geleceğinden eminim. O zaman yeni bir ‘pardon’ vakası mı yaşayacağız? Siber Suçlar Şubesi'nden şikayetçiyim" şeklinde konuştu.
Başkan: “Sen Bylock kullanmadıysan neden bu kadar talepte bulunuyorsun?”
Sanık ifadesinde, cep telefonunun kayıtlı olduğu kimliklerin değiştirilebileceğine ilişkin detaylı bir savunma yapınca Mahkeme Başkanı Fikret Demir, “Sen nereden biliyorsun bu kadar detayı? Yapanı gördün mü" diye sordu. Sanık Uygun ise, "Koğuşumda bunları çok iyi bilen bir arkadaş var. Ondan öğrendim. Google Play Store ve Apple Store'ye yazı yazılarak bu platformlara Bylock programının yüklenip yüklenmediği, yüklendiyse hangi tarihlerde programa erişimin olduğunu, dünyada ve Türkiye'de kaç kişinin bu programı kullandığının sorulmasını istiyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Demir, bu kez sanığa Bylock programının kullanıp kullanmadığını sordu. Sanık kullanmadığını iddia edince başkan Demir, "Sen Bylock kullanmadıysan bu kadar talebi neden istiyorsun, ne işine yarayacak?" dedi. Çalık da, "Sehven bir vaka yaşanabilir. Telefonum da ikinci el" deyince başkan Demir, sanığa telefonu kimden aldığını sordu. Sanık Uygun, bir dükkandan aldığını eski sahibinin kim olduğunu bilmediğini söyledi. Başkan da “Sen polis değil misin? Neden araştırmadın? Polis olarak daha dikkatli olman gerekmez mi?” ifadesini kullandı.
Mahkeme Başkanı Demir daha sonra sanığın talepleri üzerine Bylock programına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kapsamlı bir rapor hazırlandığını, bu raporun da kendi dava dosyalarına geldiğini söyledi. Başkan Demir, sanığa bu raporu daha sonra alıp inceleyebileceğini belirtti. Duruşmaya verilen öğle arasının ardından devam edecek.
Başak Akbulut