USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

'İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hukuken başkanı İmamoğlu'dur'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, "YSK'ye göre 1 Nisan sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hukuken seçilmiş başkanı Sayın İmamoğlu idi, şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Başkanı İmamoğlu'dur." dedi.

'İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hukuken başkanı İmamoğlu'dur'
09-04-2019 01:17
Google News
Ankara

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrasında İstanbul'da seçim sonuçlarına yapılan itirazlara dair açıklamada bulundu.

Sandığın demokrasinin namusu, seçimlerin de ciddi bir iş olduğunu ifade eden Öztrak, tüm demokrasilerde seçim sürecinin yargı organlarının gözetimi ve denetimi altında olduğunu belirtti.

Türkiye'de de bu görevin YSK tarafından yerine getirildiğini anımsatan Öztrak, her hukuki organ ve mahkeme gibi YSK'nin de kararlarını kanunlara ve geçmişte aldığı kararlardan oluşan içtihatlara göre vermek zorunda olduğunu söyledi.

Öztrak, "Bu aynı zamanda benzer olaylara benzer kurallar uygulanmasının ve adamına göre değişen kararlar, farklı kararlar alınmamasının da teminatıdır. Buna hukuk güvenliği denir. Hukuk güvenliği yoksa, sandık güvenliği de yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

Hiçbir zaman oyların yeniden sayılmasına karşı çıkmadıklarını dile getiren Öztrak, "Ama şu şartla, 'Oyların yeniden sayımını talep eden itirazın hukuka, yasalara uygun olarak yapılması gerekir.' dedik. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı, 'Hem oyların sayımına karşı değiliz dediniz hem de birçoğuna itiraz ettiniz.' dedi. Evet, hukuka uygun olmayanlara itiraz ettik." ifadesini kullandı. Öztrak, "Diyoruz ki sandık başında itiraz etmemişsiniz, dolayısıyla bununla ilgili bu itirazın bir delili yok. Bu nedenle de biz itiraza karşı değiliz ama bu şekilde yapılan itiraza karşıyız." diye konuştu. Sözcü Öztrak, şöyle devam etti:

"Kanun neden delilsiz itiraz olmaz demiş? Çünkü, keyfi itirazlar olmasın, seçim süreci birilerinin keyfine göre eğilip bükülmesin, mızıkçılık, oyun bozanlık yapılmasın diye bunu söylüyor. YSK geçmişte almış olduğu birçok kararda, bu hususu açıkça gözetmiş ve zikretmişti. Nitekim 2014 Mansur Yavaş kararını tekrarlayıp duruyoruz. Orada YSK diyor ki 'Sizin bana yaptığınız müracaatta somut delil ve gerekçe yok.' diyor. Somut delil ve gerekçe ne? Sandık başında yapılan itirazlar ama bugün aynı Yüksek Seçim Kurulu, bu kararlarını ve kanunun açık hükmünü görmezden gelerek seçimin belirsiz itirazlarla uzatılmasına ve sandık güvenliğinin tehlikeye düşmesine, geçersiz oyların sayılmasının önünü açarak yol verdi. Bizim itirazımız da kızgınlığımız da bu. Bu geçersiz oyların sayılmasına ilişkin iktidarın itirazında delil yok, birçoğunda delil yok.

Yüksek Seçim Kurulunun keyfiliğe yol vermesinden cesaretlenen iktidar da elinde somut delil ve gerekçe olmadan tüm ilçelerde şimdi oyların yeniden sayılmasını, bazı yerlerde de seçimlerin yenilenmesini talep etti. İktidarı bu şekilde şımartan ve mızıkçılık yapmasının önünü açan, oyun bozanlık yapmasının önünü açan maalesef Yüksek Seçim Kurulunun daha önceki yıllarda vermiş olduğu kararlarla uyuşmayan kararları olmuştur."

Faik Öztrak, Yüksek Seçim Kurulunun, il ve ilçe seçim kurullarının baskı altına almaya çalışıldığını iddia ederek, "Seçimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısının 'Sandık kurulu başkanları arasında FETÖ soruşturması nedeniyle açığa alınmış olanlar var mıdır, yok mudur?' sorusunu sorması, bunun örneğidir ve vahimdir. Siz, sandık kurullarını yaparken, 'sandık kurulu başkanları memur olacak' ya da sizin yapmış olduğunuz düzenlemelerle 'yöresinde tanınan, bilinen kişiler arasından seçilecek' denmiş. Bu sandık kurulu başkanları atanmış ve hiçbir itiraz olmamış. Şimdi, 'Bunlar arasında Fetöcü var mıdır?' sorusu, son derece tehlikeli bir sorudur. Hepimizin aklına bu işin iktidarın bilgisi dahilinde seçimi çalmanın maymuncuğu olarak oraya monte edildiği düşüncesini getirir." ifadelerini kullandı.

"İktidar nezdinde İstanbul Türkiye'den önemli"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, iktidar açısından İstanbul'un çok büyük stratejik önemi olduğunu değerlendirerek, "Hatta iktidar nezdinde İstanbul Türkiye'den önemli. Türkiye'yi gerekirse gözardı ediyorlar ama İstanbul'u bir türlü bırakamıyorlar. İstanbul'u bırakmama konusundaki ısrar, geçmişte Sayın Bülent Arınç'ın söylediği 'Birileri oturduğu koltuklardan kalkmamakta, o makamları bırakmamakta sıkıntı yaşıyorsa bilin ki altını kirletmiştir.' sözlerini hatırlatıyor." diye konuştu.

İktidar partisi tarafından seçimlere ilişkin yapılan açıklamaları değerlendiren Öztrak, şunları söyledi:

"AK Partinin Genel Başkan Yardımcısı, yüksek mahfillerde yazılıp eline verilen 'organize işler' senaryosunu inançla okuyup, buradan çıkardığı gariplik hissine binaen 38 ilçede oyların yeniden sayılmasını talep edeceklerini söyledi. Soruyorum, gariplik hissettiği için seçimleri düzenleyen 298 sayılı kanunun hangi maddesinde yazıyor? İtiraz hislerle yapılmaz, kanuna göre yapılır ve somut delillere dayanmalıdır.

Hissiyata dayalı olarak oyların yeniden sayılmasını talep ediyorsanız, bunun adı açıkça oyun bozanlıktır, kaybetmeyi bilmemektir, mızıkçılıktır. İktidarın mutfağında piştiği anlaşılan organize işler senaryosu, daha önce sizlerle paylaştığım kumpasın uygulamaya konduğuna dair endişelerimizi haklı çıkarmıştır. Önce Pelikancıların yalılarından yükselen sesler, devletin yüksek mahkeme mahfillerinde yazıldığı anlaşılan kumpasa bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanının sahip çıkmasıyla birlikte ete kemiğe bürünmeye başlamıştır. Seçim sonuçlarını beğenmeyenler, İstanbul'da tıpkı 2015 yılında 7 Haziran ile 1 Kasım arasında olduğu gibi seçimi çalmaya çalışmaktadırlar."

" YSK, bu kepazeliğe, bu demokrasi ayıbına noktayı koyacak tek kurumdur"

Öztrak, seçimlerde "organize yolsuzluk" iddialarını değerlendirerek, "Bu seçimi kim yönetti?" diye sordu.

Büyükçekmece'de seçimin iptaline ilişkin taleplere ilişkin Öztrak, "Yıkılmış olan bina, kentsel dönüşüm sürecinde olan bir bina. Bu binada yaşayan kişiler de çevredeki sokaklara yerleşmişler ama seçmen kayıtları orada. Bunu polis araştırmış, neyin peşindeler, nasıl bir algı yaratılıyor?" dedi.

Öztrak, "Bu 'organize işler' iddialarını akılla, mantıkla izah etmek mümkün değildir. Yüksek Seçim Kurulu, bu kepazeliğe, bu demokrasi ayıbına noktayı koyacak tek kurumdur. Bu kumpasın katiyen bir parçası olmamalıdır. YSK, bir an önce görevini yerine getirmelidir." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, şu değerlendirmede bulundu:

"Yıllardır ağızlarından milli irade lafını düşürmeyenlerin bugün Sayın İmamoğlu'nun aldığı oyları küçümseyerek, '14-15 bin farkla İstanbul'a, 10 milyonluk İstanbul'a başkan mı olunurmuş?' diye sormaları ayıbın daniskasıdır. Bunu kim soruyor? Yüzde 25 oyla İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olan kişi soruyor. Kim soruyor? Bu ülkede yüzde 34 oyla Başbakan olan kişi soruyor. Yüzde 48.8 oy alan İmamoğlu'na İstanbul'u yönetemezsin.' diyor. İnsaf ki ne insaf, bu kadarı da olmaz artık."

"Kavgalarının milletin iradesine sahip çıkma kavgası, mücadelelerinin sandığın namusunu koruma mücadelesi" olduğunu söyleyen Öztrak, "Esas milli iradeyle kavgası olanlar, seçimlerden kendileri çıkınca milli irade, çıkmayınca da şaibe diyenlerdir. Seçimlerin masada çalınmasına hiçbir şekilde geçit vermeyeceğiz. Geçersiz oylara yapılan itiraz süreci sonuçlanana kadar sandıkların başındaki nöbetimize devam edeceğiz." diye konuştu.

"Demokrasi bu, bir oy fazla alıyorsa kolunu kaldıracaksın"

İstanbul'da geçersiz oyların sayımına yönelik son verilere göre, sandıkların yüzde 94.88'inin açıldığını söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:

"Bunun ne kadarının YSK verilerine halen yansımış olduğunu kestirmek zor ama öyle anlaşılıyor ki o verilerde de işin sonuna yaklaşıyoruz. Yüksek Seçim Kurulunun saat 18.00'de güncellenmiş rakamlarına göre, Ekrem İmamoğlu 15 bin 119 oyla önde gidiyordu. Biraz önce Genel Başkan Yardımcımız Sayın Erkek, bana bir rakam daha verdi, bu en son güncellenmiş rakam. Orada da Sayın Ekrem İmamoğlu 15 bin 153 oy önde gidiyor. Bu iniyor, çıkıyor ama 15 binin etrafında duruyor. Diyelim ki 15 bin değil, 14 bin, 10 bin... Ne demek 'bu kadar oyla Cumhurbaşkanının söylediği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilemez'? Hiç unutmayalım Amerika Birleşik Devletleri'nde Bush, Algore'a karşı başkanlığı 500 küsur oyla aldı. Demokrasi bu, bir oy fazla alıyorsa kolunu kaldıracaksın. Yüksek Seçim Kurulunun son gelen verilerine göre de 1 Nisan sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hukuken seçilmiş Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu idi, şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. Şimdi Sayın Binali Yıldırım'ın bu sandıklardan çıkmayacağını görüyorlar ama sandıklardan Binali Yıldırım'ı çıkartabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bir kez daha ifade etmek istiyorum, oy namustur dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırtmayız."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ