Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İsrail İş Konseyi Başkanı İbrahim Sinan Ak, "Çin ile yaşanan Kovid-19 krizi sonrasında İsrailli üretici ve ithalatçılar alternatif aramak zorunda kaldı. Bu süreçte, İsrailli iş insanları, coğrafi yakınlığı ve üretim kalitesine göre makul fiyatlar ile ticaret yapabildikleri Türkiye’ye yöneldi." dedi.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin 2013'ten bu yana 5-6 milyar dolar bandında seyreden İsrail ile dış ticaret hacmi, 4 milyar 464 milyon doları ihracat, 1 milyar 601 milyon doları ithalat olmak üzere geçen yıl 6 milyar 65 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bu yıla gelindiğinde ilk çeyrekte İsrail ile gerçekleştirilen ihracatta artış, bu ülkeden yapılan ithalatta ise azalış gözlenirken, bu sonuçlarla dış ticaret hacminde artış yaşandı.
İsrail'e ihracat ocak-mart döneminde 2019'un aynı sürecine kıyasla yüzde 4,9 artarak 1 milyar 173 milyon dolar oldu. Aynı dönemde İsrail'den yapılan ithalat ise yüzde 1,4 azalarak 464 milyon 375 bin dolara geriledi. Böylece iki ülke arasında 2019'un ilk çeyreğinde 1 milyar 589 milyon 220 bin dolar olan dış ticaret hacmi 2020'nin aynı döneminde yüzde 3 artarak 1 miyar 636 milyon 994 bin dolara ulaştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomik etkilerinin belirginleşmeye başladığı ve dış ticareti olumsuz etkilediği nisan ayına gelindiğinde, Türkiye'nin İsrail'e ihracatında yüzde 32,9'la önemli düşüş yaşandığı görüldü.
"Birçok İsrailli şirket, siparişlerini Çin'den Türkiye'ye yönlendirdi"Türkiye'nin İsrail ile dış ticaretinde yaşanan gelişmeler ve ikili ekonomik ilişkilerin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan DEİK Türkiye-İsrail İş Konseyi Başkanı İbrahim Sinan Ak, Türkiye ile İsrail arasında 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması'nı takiben İsrail ile ticaret hacminin geçen yıl 6,6 milyar dolar ile maksimum seviyeye çıktığını belirtti.
Ak, Türkiye'nin İsrail'e ihracatında başlıca ürünlerin demir çelik, tekstil, kara, deniz ve hava araçları ile seramik ve cam ürünleri olduğunu söyledi.
Kovid-19 etkisiyle geçen ay İsrail'in ihracatının yüzde 26, ithalatının ise yüzde 27 azaldığını kaydeden Ak, "Çin ile yaşanan Kovid-19 krizi sonrasında İsrailli üretici ve ithalatçılar alternatifler aramak zorunda kaldı. Bu süreçte, İsrailli iş insanları, coğrafi yakınlığı ve üretim kalitesine göre makul fiyatlar ile ticaret yapabildikleri Türkiye'ye yöneldi." ifadelerini kullandı.
İsrail'de ilk Kovid-19 hastasının şubat ayının 3. haftasında tespit edildiğini belirten Ak, İsrail'in Çin uçuşlarını hemen durdurduğunu ve birçok İsrailli şirketin siparişlerini Türkiye'ye yönlendirdiğini dile getirdi.
Virüsün yayılım hızının ülkeler arası ticari ilişkileri etkilediğine işaret eden Ak, "Pandemi sorası süreçte, Türkiye-İsrail ticari ilişkilerinin iyileşeceğini ve ticaret hacmimizin artacağını düşünüyorum. Çin ile yaşanan kriz, birçok ithalatçıya tek bir ülkeye bağlı çalışmanın zararlarını gösterdi. Şirketler artık, imalatlarını birkaç ülkeye bölmenin faydasıyla hareket edeceklerine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye coğrafi konum avantajıyla tedarik zincirindeki konumunu güçlendirebilir"İbrahim Sinan Ak, yılın ilk çeyreğinde İsrail'den Türkiye'ye ihracatın geçen yıla kıyasla yüzde 24 düştüğünü, ithalatın ise yüzde 3 arttığını söyledi.
İlk çeyrekte, İsrail’den Türkiye’ye ihracatta, tarım ürünlerinde yüzde 85 artış, kimya endüstri ürünlerinde yüzde 49 düşüş yaşandığını dile getiren Ak, aynı dönemde, Türkiye'den İsrail'e ihracatta ise, tütün, içki ve içecekte yüzde 31 artış yaşanırken, kara, deniz ve hava araçlarında yüzde 62 düşüşe; çimento, asbest, alçı, seramik ve cam ürünlerinde yüzde 22 yükselişe dikkati çekti.
Ak, Türk Hava Yolları'nın (THY) İsrail'e en çok sefer gerçekleştiren hava yolu olduğunu belirterek, pandemi sürecinde uçuşların durdurulmasıyla turizm gelirleri ve yolcu beraberinde götürülen ticari ürün anlamında ciddi kayıplar yaşandığını söyledi.
İsrail'de ilk Kovid-19 vakasının daha erken görülmesiyle İsrail'in Türkiye haricinde birçok yurt dışı uçuşun daha erken durdurulduğunu hatırlatan Ak, şunları kaydetti:
"Bu süreçte İsrail'e tıbbi malzemeler ve gıda ürünleri başka ülkelerden ulaştırılamadığından Türkiye'nin yardımı ve onayıyla Türkiye'den ya da Türkiye üzerinden ürünler İsrail'e getirildi. Böylece acil ihtiyaç duyulan ürünlerin getirilmesinde veya kısa vadede stok yapması gereken şirketler, iki ülkenin coğrafi yakınlığı sayesinde ilerleyebildiler. Öte yandan, İsrail'de inşaat sektörü salgın sürecinde hiç durdurulmadı dolayısıyla inşaat için gerekli malzemelerin ithalatında yükseliş oldu. Avrupa ile ticaret yapan bir çok ithalatçı da orada pandeminin etkisinin büyüklüğü dolayısıyla Türkiye'ye yöneldi."
Tedarik zincirinin Kovid-19'dan büyük oranda etkilenmesinin uçuşların durdurulmasına bağlayan Ak, Türkiye'nin coğrafi konum avantajını kullanarak tedarik zincirindeki konumunu güçlendirebileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com