El Halil
İsrail güçlerinin, geçen ay El-Halil kentinin güneyinde Filistinlilere ait İsfi isimli okulu yıkmasının ardından bölge sakinleri çareyi, Filistinli 12 öğrenci için çadır kurmakta buldu.
İdari kısımlar da dahil 9 odadan oluşan okul yıkıldıktan sonra kurulan çadırda, öğrenciler eğitimlerine kaldıkları yerden devam ediyor.
İlkokul üçüncü sınıf öğrencisi Rezzan İsmail, "Okulumuzu yıktılar. Hiçbir şey kalmadı. Dünyanın diğer çocukları gibi eğitim almak istiyoruz. Ne suçumuz vardı, neden yıktılar okulumuzu? Burada, okulumuzun yıkıldığı yerde olmaya devam edeceğiz." dedi.
İsmail, öğretmen olup çocukları eğitmek istediğini söyledi.
İsrail öğrencilerin geleceklerini ellerinden almaya çalışıyor
Okul Müdürü İsa Muhamera da İsrailli yetkililerin, okullarını yıkarak öğrencilerin hayallerini çalmaya ve geleceklerini ellerinden almaya çalıştığını söyledi.
Öğrencilerin halihazırda çadırda eğitimlerini sürdürdüğünü aktaran Muhamera, zayıf imkanlara ve İsrail tehditlerine rağmen bölgede kalmaya ve direnmeye devam edeceklerini kaydetti.
Teknolojik gelişim çağında bulunmamıza rağmen öğrencilerin okullarda bulunması gereken şeylerin yokluğunda zor koşullarda eğitim aldığını söyleyen Muhamera, okulun yıkılmasının, geçimlerini hayvan yetiştirmekle sağlayan bu topluluğun eğitimini tehdit ettiğini aktardı.
Okul olarak kullanılan çadırda sadece sandalyeler, bir yazı tahtası, birkaç kalem ile kitap var ve bölgedeki 5 bedevi topluluğuna hizmet etmesine rağmen her türlü olanaktan yoksun.
Zor şartlar
Çadırdaki öğrenciler soğuktan şikayet ederken, yağmurla birlikte içine sızan sular nedeniyle çadırın zemini çamura dönüşüyor.
Böyle kötü şartlarda verilen eğitimin pek başarılı olamayacağını belirten Okul Müdürü Muhamera, mümkün olduğunca öğrencileri psikolojik olarak rahatlatmaya çalıştıklarını aktardı.
El Halil kentinin güneyinde Eğitim Dairesi Müdürü Yasir Muhammed de uluslararası kuruluşlar, konsoloslar ve büyükelçiler ile koordinasyon içinde okulun yeniden inşası için çalışıldığını belirtti.
Muhammed, öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim alma hakkı olduğunu ama İsrail'in yerleşim projeleri lehine halkı topraklarından sürmek için sürgün ortamı oluşturmaya çalıştığını vurguladı.
Okulun yıkılmasını kınayan Muhammed, İsrail'in okulları kaldırarak ve yıkım bildirimleri göndererek "C" olarak sınıflandırılan tüm bölgede eğitime savaş açtığına işaret etti.
Bölgeyi korumak için okulu korumakta ve rehabilite etmekte kararlı olduklarını vurgulayan Muhammed, okulun varlığının, sakinlerin bu topraklarda kalmasını sağlayacağını sözlerine ekledi.
Avrupa Birliği şokta
Avrupa Birliği'nin (AB) Filistin Ofisi'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "İsrail güvenlik güçlerinin, Avrupalı bağışçılar tarafından finanse edilen Mesafir Yatta'daki İsfi Okulu'nu AB üyesi birçok ülkenin diplomatik temsilcilerinin ziyaretinden bir gün sonra yıktığı haberi karşısında dehşete düştük." ifadeleri kullanıldı.
"Filistinli çocukların eğitim haklarına saygı gösterilmesi gerektiği" vurgulanan açıklamada, "İsrail'in insani yardımlarla inşa edilen yapıları hedef alan uygulamalarından büyük endişe duyuyoruz." değerlendirmesi yer aldı.
Açıklamada, İsrail’in "zora başvurarak sürdürdüğü bu uygulamaların, Mesafir Yatta'daki Filistinli toplulukların varlığını tehdit ettiği"ne dikkat çekildi.
İsrail’in Mesafir Yatta’daki tehcir politikası
İsrail güçleri 23 Kasım'da, işgal altındaki Batı Şeria’nın güneyinde, İsrail ordusu tarafından tehcir tehdidi ile karşı karşıya bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Mesafir Yatta bölgesindeki İsfi İlkokuluna, öğrencilerin bulunduğu sırada baskın düzenlemişti.
İşgal güçleri, Mesafir Yatta yerlisi bedevi Filistinlilere hizmet veren, tuğla ve saçtan inşa edilmiş tek katlı okulun içindeki malzemelere el koymuş ve yapıyı "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle yıkmıştı.
İsrail ordusu, 8 köyden oluşan ve çöl ikliminin hakim olduğu bu bölgeyi "918 No'lu Atış Alanı" adı altında askeri bölge ilan ederek, 2 binden fazla Mesafir Yatta yerlisini çeşitli yollarla evlerinden kovmaya çalışıyor.
Bu kapsamda şimdiye kadar yerli Filistinlilerin barındığı onlarca ev, yapı ve tarım tesisini yerle bir eden İsrail, imkanların son derece kısıtlı olduğu bu bölgeye elektrik ve su gibi en temel hizmetlerin bile ulaştırılmasına engel oluyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com