İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin kalbi sayılabilecek İstanbul için sahasının vazgeçilemez olduğunu belirterek, “Bunun tersi yaklaşımlar, ulusal gelir içindeki payı yüzde 15’lere azalma gösteren sahasının payını daha aşağılara çekecektir” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Şubat ayı alelade toplantısı, ‘Öncelikli Dönüşüm Programları Işığında Yeniden Öne Çıkan Üretim Ekonomisi ile İstanbul ve Sanayi Stratejilerinin Önemi’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek ve İstanbul kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melih Bulu misafir şekilde katıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında oda projesi şekilde hazırlanan, İstanbul Kalkınma Ajansı yönünden desteklenen ve onaylanan ‘İstanbul Sanayi Strateji Belgesi’ konusu için bilgiler verdi.
Bahçıvan, Türkiye’nin ilki 2010 yılında yayınlanan ‘Sanayi Strateji Belgesi’nin 2011 ve 2014 yıllarını kapsadığını, belgenin yenilenmesi çalışmalarının devam ettiğini, bununla müşterek memleket ölçeğinin birlikte şehirlere yönelik endüstri stratejilerini de ihmal etmemek gerektiğini söyledi. ‘İstanbul Sanayi Strateji Belgesi’ni bu bilinçle bir sene devam eden çalışmalar sonucunda hazırladıklarını vurgulayan Bahçıvan, “Belge, Türkiye’de belde endüstri stratejisi bağlamında bir ilk. Hükümetin ‘Ekonomide Öncelikli Dönüşüm Programları’nı açıklamasında sonra, Başbakan Davutoğlu’nun da aşırı istek ettiği, iş dünyasından bu programlara yönelik ilk dönüş niteliğine sahip. Belge ile uygulayıcılar için İstanbul Sanayi’nin 2023 yılına kadar bir yol haritası oluşturuldu” dedi.
İSTANBUL DIŞLANIRSA, SANAYİNİN MİLLİ GELİRDEKİ PAYI DAHA DA DÜŞER
Son çağda İstanbul’un istikbal vizyonunda sahasının dışlandığına, İstanbul’un finans, lojistik ve moda merkezi olmak öne çıkarıldığına yer veren Bahçıvan, “Sanayi, İstanbul bu şeklinde derinliği bulunan ve Türkiye ekonomisinin kalbi sayılabilecek bir şehir için aşırı daha anlamlı ve vazgeçilemezdir. Bunun tersi yaklaşımlar, ulusal gelir içindeki payı yüzde 15’lere düşmüş sanayimizin payını daha aşağılara çekecektir. Hal böyleyken, bugün İstanbul sanayicisinin en mühim sıkıntılarından biri, üretim tesislerinin İstanbul yerleşimindeki belirsizliğidir. Oysa dünyanın bir aşırı önde gelen metropol kentindeki uygulamalar bu yaklaşımları doğrulamamaktadır. Türkiye’nin kocaman oranda yüksek teknolojili üretiminin ve ihracatının yapıldığı İstanbul’un stratejileri düşünülmeden 2023 hedefinin yaşama geçmesi nebati şekilde olasıdır olmayacaktır” halinde konuştu.
Bahçıvan, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için vazgeçilmez unsurların, sanayide ithal bağımlılığının azaltılması, yerli enerji fon kullanımının arttırılması, teknoloji yoğunluklu sektörlere öncelik verilerek Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi ve sanayicinin finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi olduğunu da söyledi. Konuşmasında sahasının hem dışsatım hem iç piyasada rekabet gücünü etkileyen sorunlara da yer veren Bahçıvan, bunlar içerisinde Asya ve Doğu Avrupa’da yükselen yeni üretim merkezleri ve AB ile ABD içerisinde imzalanması beklenen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı anlaşmasına dikkat çekti.
-dikGAZETE
