Rusya’nın iki yıl önce ilhak ettiği Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nda Milli Meclisleri kapatılan Kırım Tatar halkının Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, İslam İşbirliği Konferansı’ndan bekledikleri desteği alamadıklarını söyledi.
Kırım Tatar halkının Milli Meclisi’nin kapatılmasına yönelik Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nden tepkili açıklamalar olduğunu hatırlatan Tatar halkının Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, İslam ülkelerinden Rusya’ya yönelik bekledikleri tenkit edici bir açıklama bulamadıklarını ifade etti.
Rus işgalinden kurtulmak için dünya kamuoyunda bütün diplomatik yolları kullanacaklarını ancak tahammüllerin sonsuz olmadığını söyleyen Kırımoğlu, aksi halde halkın ayaklanabileceği mesajını verdi.
"İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI BEKLEDİĞİMİZ AÇIKLAMAYI YAPMADI"
Kırımoğlu, "Rusya tarafından milli meclisimizin kapatılması elbette dünyada büyük bir tepkiye neden oldu. Birleşmiş Milletler tarafından, Avrupa Birliği tarafından en önemlisi İnternational Örgütü tarafından tepki gösteren önemli açıklamalar geldi. Bizim ise umudumuz davet edilerek katıldığım İslam İşbirliği Teşkilatı’nın açıklamalarındaydı. Ama maalesef öyle şey olmadı. Türkiye sağ olsun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bize yapılan baskıyı kendi konuşmasında anlattı. Fakat İslam İşbirliği Konferansı sonuç bildirisinde sadece ’İslam İşbirliği Teşkilatı, Kırım Tatarları’nın durumuyla ilgileniyor’ diye yer aldı. Burada rahatsızlık kelimesi bile yok. Biz elbette ilk önce böyle durum karşısında yanımızda İslam ülkelerini görmek isterdik. Çünkü Kırım Tatar halkı Kırım Yarımadası’nın Müslüman halkı böyle bir durumda olduğu zaman elbette İslam ülkelerinden keskin bir tepki bekleme hakkımız vardı. Eğer Müslüman dayanışması, İslam dayanışması var ise böyle bir durumda bize destek vermediler, bu dayanışmayı anlamıyoruz. İlk önce İran ve Mısır katiyen karşı çıktılar. Aslında Rusya’yı tenkit edecek bir kelime girsinler kesinlikle istemediler. Yani bu ülkelerin kendi çıkarları var. Burada İslam dayanışması gibi bir şey söz konusu bile değil. Maalesef böyle" dedi.
"ÖNCELİĞİMİZ DİPLOMATİK YOLLAR, AKSİ HALDE TAHAMMÜLLER SONSUZ DEĞİL"
Kırım Tatar halkının diplomatik yollarla başarılı olamaması halinde her şeyin yaşanabileceğini de ifade eden Kırımoğlu, "Kırım Tatar halkı işgal altında Rusya içerisinde hiçbir gelecek perspektif yok. Oradaki insan hakları korunması için tek bir yol işgalcileri oradan kovmak. Başka bir yol görmüyoruz. Onun için bütün dünya, uygar dünya bu yaptırımlara katılması lazım. Orada savaş olmaması için çünkü böyle yaptırımlar da yapılmayacak olsa orada çatışmalar çıkacak. İnsanların tahammülleri sonsuz değil. Ama biz isterdik ki bu kanla, savaşla değil de diplomatik yollarla yaptırımlar neticesinde Rusya mecbur kalarak işgal olan toprakları terk etsin. 21. Yüzyılda böyle davranışlar ’ben güçlüyüm benim silahım daha fazla’ diye başka ülkeye girip de onun toprağını kendi toprağına ilhak edecek olsa bu dünyada ne olacak. Her şey olabilir. Buna kesinlikle garanti bir şey olmaz demek mümkün değil" ifadelerini kaydetti.
(İHA)
Kırım Tatar halkının Milli Meclisi’nin kapatılmasına yönelik Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nden tepkili açıklamalar olduğunu hatırlatan Tatar halkının Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, İslam ülkelerinden Rusya’ya yönelik bekledikleri tenkit edici bir açıklama bulamadıklarını ifade etti.
Rus işgalinden kurtulmak için dünya kamuoyunda bütün diplomatik yolları kullanacaklarını ancak tahammüllerin sonsuz olmadığını söyleyen Kırımoğlu, aksi halde halkın ayaklanabileceği mesajını verdi.
"İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI BEKLEDİĞİMİZ AÇIKLAMAYI YAPMADI"
Kırımoğlu, "Rusya tarafından milli meclisimizin kapatılması elbette dünyada büyük bir tepkiye neden oldu. Birleşmiş Milletler tarafından, Avrupa Birliği tarafından en önemlisi İnternational Örgütü tarafından tepki gösteren önemli açıklamalar geldi. Bizim ise umudumuz davet edilerek katıldığım İslam İşbirliği Teşkilatı’nın açıklamalarındaydı. Ama maalesef öyle şey olmadı. Türkiye sağ olsun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bize yapılan baskıyı kendi konuşmasında anlattı. Fakat İslam İşbirliği Konferansı sonuç bildirisinde sadece ’İslam İşbirliği Teşkilatı, Kırım Tatarları’nın durumuyla ilgileniyor’ diye yer aldı. Burada rahatsızlık kelimesi bile yok. Biz elbette ilk önce böyle durum karşısında yanımızda İslam ülkelerini görmek isterdik. Çünkü Kırım Tatar halkı Kırım Yarımadası’nın Müslüman halkı böyle bir durumda olduğu zaman elbette İslam ülkelerinden keskin bir tepki bekleme hakkımız vardı. Eğer Müslüman dayanışması, İslam dayanışması var ise böyle bir durumda bize destek vermediler, bu dayanışmayı anlamıyoruz. İlk önce İran ve Mısır katiyen karşı çıktılar. Aslında Rusya’yı tenkit edecek bir kelime girsinler kesinlikle istemediler. Yani bu ülkelerin kendi çıkarları var. Burada İslam dayanışması gibi bir şey söz konusu bile değil. Maalesef böyle" dedi.
"ÖNCELİĞİMİZ DİPLOMATİK YOLLAR, AKSİ HALDE TAHAMMÜLLER SONSUZ DEĞİL"
Kırım Tatar halkının diplomatik yollarla başarılı olamaması halinde her şeyin yaşanabileceğini de ifade eden Kırımoğlu, "Kırım Tatar halkı işgal altında Rusya içerisinde hiçbir gelecek perspektif yok. Oradaki insan hakları korunması için tek bir yol işgalcileri oradan kovmak. Başka bir yol görmüyoruz. Onun için bütün dünya, uygar dünya bu yaptırımlara katılması lazım. Orada savaş olmaması için çünkü böyle yaptırımlar da yapılmayacak olsa orada çatışmalar çıkacak. İnsanların tahammülleri sonsuz değil. Ama biz isterdik ki bu kanla, savaşla değil de diplomatik yollarla yaptırımlar neticesinde Rusya mecbur kalarak işgal olan toprakları terk etsin. 21. Yüzyılda böyle davranışlar ’ben güçlüyüm benim silahım daha fazla’ diye başka ülkeye girip de onun toprağını kendi toprağına ilhak edecek olsa bu dünyada ne olacak. Her şey olabilir. Buna kesinlikle garanti bir şey olmaz demek mümkün değil" ifadelerini kaydetti.
(İHA)