18-12-2015 15:43
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen IŞİD soruşturması tamamlandı. İşte 67 kişi hakkında istenen cezalar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından 67 şüpheli hakkında 315 sayfalık iddianame hazırlandı. 24 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, aralarından Fas, Libya, Fransa, Kolombiya ve Tunus uyrukluların da bulunduğu 67 kişi şüpheli olarak adlandırıldı. Daha önce El Kaide dosyasından tutuklanan ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Boyuncuk şüpheliler arasında.
İddiamede kod adı Ebu Suheyf olan Kuveyt vatandaşı 26 yaşındaki Asaad K. bir numaralı şüpheli olarak yer aldı. İddianamenin giriş bölümünde IŞİD terör örgütünün oluşumu ve uluslararası faaliyetleri anlatıldı. Şüpheliler arasında herhangi bir hiyerarşi olmadığının tespit edildiğine dikkat çekilen iddianamede, Ebu Ubeyde kod adlı şüpheli İlyas A.’nın örgüt içerisinde ‘hoca’ konumunda ayrıcalıklı bir yerinin olduğu kaydedildi.
IŞİD’in amacının dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini yıkarak yerine radikal selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurmak olduğu belirtilen iddianamede, “2014 yılı Haziran ayı içerisinde sözde hilafet ilan edildiği açıklamada; Ebu Bekir El Bağdadi’nin bütün Müslümanların imamı ve halifesi olduğunu belirtmiştir. IŞİD, kendilerinden olmayan Müslüman grupları kafir ilan edebilmeleri, Türkiye gibi özellikle demokratik yönetim tarzına sahip devletlerin Dar-ül Harp (Küfür Devleti) olduğu, diğer Müslümanların ise yanlış yolda olduklarını iddia etmişlerdi. IŞİD’in ‘Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bir terör örgütü’ yapılanması olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.
"SÖZDE MESCİTLERDE SOHBETLER VERMİŞLER"
İddianamede, soruşturma dosyasındaki delilerden, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olmayan sözde mescitlerde, dini sohbetler verildiği, dini sohbetlere katılan şahıslara ilk zamanlarda İslam dini hakkında bilgiler verilse de, devamında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni “Tağut” (Allah’ın koyduğu ölçüler ve hükümler dışında hükümler koyan) devlet olarak gördüklerinin tespit edildiği anlatıldı.
“SOHBETE KATILANLARIN ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERMEMELERİNİ İSTEMİŞLER”
IŞİD üyelerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin okullarına çocukların gönderilmemesi yönünde propoganda yaptıkları anlatılan iddianamede, “Sohbetlere katılan şahısların çocuklarını okullara göndermedikleri, sohbetlere katılan şahısların sözde cihat amacıyla çatışma bölgelerine gönderildiği, çatışma bölgelerine IŞİD Terör Örgütü içerisinde faaliyet göstermek üzere, yurt içinden ve yurt dışından eleman gönderdikleri, IŞİD Terör Örgütüne lojistik destek sağladıkları emniyet tarafından değerlendirilmiştir” denildi.
“ÖRGÜT LİDERİ SÖZDE ŞERİAT MAHKEMESİNDE ÖLÜM KARARLARI ALDI İDDİASI”
Savcılık, IŞİD Terör Örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği değerlendirilen grubun eylemlerine başlıklar halinde iddianamede yer verildi. Grubun, “Sözde mescitlerde dersler verdikleri şahısları çatışma bölgelerine gönderdikleri, terör örgütünün adlarını kullanarak baskı, cebir, şiddet ve tehdit uyguladıkları, IŞİD Terör Örgütüne eleman ve lojistik destek sağladıkları, şüpheli İlyas A.’nın sözde şeriat mahkemesinde, insanların öldürülmesi için karar verdiği iddiası” anlatıldı.
“ÖRGÜTÜN İDEOLOJİSİNİ BENİMSEYİP HERKESİ CİHADA ÇAĞIRMIŞ”
Ebu Ubeyde kod adı İlyas A.’nın internet ortamında ses kayıtlarından oluşan videolarının bulunduğu ve bu videolarda “İnsanların cihada gitmesi gerektiği, IŞİD adlı örgütü hayırla andıkları, IŞİD’e katılan veya katılmayan herkesi Şam’a cihada katılmaya davet ettiğinin görüldüğü aktarıldı. Ube Ubeydi’nin bu açıklamalarıyla insanları cihad adı altında Irak ve Suriye sınırları içerisinde yaşanan çatışmalara katılmaya çağırdığı ve IŞİD adlı örgütünün eylemlerini meşru olarak kabul edip örgütün ideolojisini benimsediğinin anlaşıldığı belirtildi.
7 Ağustos 2012 tarihinde İstanbul’da yapılan terör operasyonunda İlyas A.’nın da gözaltına alındığı ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı hatırlatıldı.
"MADDİ İMKANLARI TEMİN İÇİN HIRSIZLIK BİLE YAPMIŞLAR"
İddianamenin sonuç kısmında, “IŞİD uluslararası faaliyet gösteren bir terör örgütüdür. Dosyamız kapsamında sadece yargı alanımızda örgüt adına faaliyet gösteren şüpheliler ele alınmıştır. Şüpheliler arasında katı bir hiyerarşinin olmadığı, sadece ‘Hoca’ konumuna gelmesi nedeni ile şüpheli İlyas A’ya ayrıca bir saygı gösterildiği, şüphelilerden bir kısmının Suriye ülkesine örgüt adına çatışma bölgelerine gittikleri, bir kısım şüphelilerin örgüt adına basın yayın işleri ile uğraştığı, bir kısmının maddi imkanlar temin için hırsızlık dahil bazı suçları işledikleri, bir kısmının ise çatışma bölgelerine giden veya gelen şüphelilerin sağlık durumu, barınma, iaşe ve ulaşım gibi ihtiyaçları ile ilgilendikleri bu şekilde hep birlikte bir organizasyon içinde hareket ettikleri anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
2 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
İddianamede, İlyas A.’nın silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, diğer 66 şüphelinin “silahlı örgüte üye olmak” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istendi. Şüphelilerden Asaad K.’nin ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edildi.
İddianamede, 30 şüpheli hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
(İHA)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından 67 şüpheli hakkında 315 sayfalık iddianame hazırlandı. 24 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, aralarından Fas, Libya, Fransa, Kolombiya ve Tunus uyrukluların da bulunduğu 67 kişi şüpheli olarak adlandırıldı. Daha önce El Kaide dosyasından tutuklanan ‘Ebu Hanzala’ kod adlı Halis Boyuncuk şüpheliler arasında.
İddiamede kod adı Ebu Suheyf olan Kuveyt vatandaşı 26 yaşındaki Asaad K. bir numaralı şüpheli olarak yer aldı. İddianamenin giriş bölümünde IŞİD terör örgütünün oluşumu ve uluslararası faaliyetleri anlatıldı. Şüpheliler arasında herhangi bir hiyerarşi olmadığının tespit edildiğine dikkat çekilen iddianamede, Ebu Ubeyde kod adlı şüpheli İlyas A.’nın örgüt içerisinde ‘hoca’ konumunda ayrıcalıklı bir yerinin olduğu kaydedildi.
IŞİD’in amacının dünya üzerindeki Müslüman devletlerin yönetimlerini yıkarak yerine radikal selefi görüşler doğrultusunda bir devlet kurmak olduğu belirtilen iddianamede, “2014 yılı Haziran ayı içerisinde sözde hilafet ilan edildiği açıklamada; Ebu Bekir El Bağdadi’nin bütün Müslümanların imamı ve halifesi olduğunu belirtmiştir. IŞİD, kendilerinden olmayan Müslüman grupları kafir ilan edebilmeleri, Türkiye gibi özellikle demokratik yönetim tarzına sahip devletlerin Dar-ül Harp (Küfür Devleti) olduğu, diğer Müslümanların ise yanlış yolda olduklarını iddia etmişlerdi. IŞİD’in ‘Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bir terör örgütü’ yapılanması olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.
"SÖZDE MESCİTLERDE SOHBETLER VERMİŞLER"
İddianamede, soruşturma dosyasındaki delilerden, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olmayan sözde mescitlerde, dini sohbetler verildiği, dini sohbetlere katılan şahıslara ilk zamanlarda İslam dini hakkında bilgiler verilse de, devamında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni “Tağut” (Allah’ın koyduğu ölçüler ve hükümler dışında hükümler koyan) devlet olarak gördüklerinin tespit edildiği anlatıldı.
“SOHBETE KATILANLARIN ÇOCUKLARINI OKULA GÖNDERMEMELERİNİ İSTEMİŞLER”
IŞİD üyelerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin okullarına çocukların gönderilmemesi yönünde propoganda yaptıkları anlatılan iddianamede, “Sohbetlere katılan şahısların çocuklarını okullara göndermedikleri, sohbetlere katılan şahısların sözde cihat amacıyla çatışma bölgelerine gönderildiği, çatışma bölgelerine IŞİD Terör Örgütü içerisinde faaliyet göstermek üzere, yurt içinden ve yurt dışından eleman gönderdikleri, IŞİD Terör Örgütüne lojistik destek sağladıkları emniyet tarafından değerlendirilmiştir” denildi.
“ÖRGÜT LİDERİ SÖZDE ŞERİAT MAHKEMESİNDE ÖLÜM KARARLARI ALDI İDDİASI”
Savcılık, IŞİD Terör Örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği değerlendirilen grubun eylemlerine başlıklar halinde iddianamede yer verildi. Grubun, “Sözde mescitlerde dersler verdikleri şahısları çatışma bölgelerine gönderdikleri, terör örgütünün adlarını kullanarak baskı, cebir, şiddet ve tehdit uyguladıkları, IŞİD Terör Örgütüne eleman ve lojistik destek sağladıkları, şüpheli İlyas A.’nın sözde şeriat mahkemesinde, insanların öldürülmesi için karar verdiği iddiası” anlatıldı.
“ÖRGÜTÜN İDEOLOJİSİNİ BENİMSEYİP HERKESİ CİHADA ÇAĞIRMIŞ”
Ebu Ubeyde kod adı İlyas A.’nın internet ortamında ses kayıtlarından oluşan videolarının bulunduğu ve bu videolarda “İnsanların cihada gitmesi gerektiği, IŞİD adlı örgütü hayırla andıkları, IŞİD’e katılan veya katılmayan herkesi Şam’a cihada katılmaya davet ettiğinin görüldüğü aktarıldı. Ube Ubeydi’nin bu açıklamalarıyla insanları cihad adı altında Irak ve Suriye sınırları içerisinde yaşanan çatışmalara katılmaya çağırdığı ve IŞİD adlı örgütünün eylemlerini meşru olarak kabul edip örgütün ideolojisini benimsediğinin anlaşıldığı belirtildi.
7 Ağustos 2012 tarihinde İstanbul’da yapılan terör operasyonunda İlyas A.’nın da gözaltına alındığı ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı hatırlatıldı.
"MADDİ İMKANLARI TEMİN İÇİN HIRSIZLIK BİLE YAPMIŞLAR"
İddianamenin sonuç kısmında, “IŞİD uluslararası faaliyet gösteren bir terör örgütüdür. Dosyamız kapsamında sadece yargı alanımızda örgüt adına faaliyet gösteren şüpheliler ele alınmıştır. Şüpheliler arasında katı bir hiyerarşinin olmadığı, sadece ‘Hoca’ konumuna gelmesi nedeni ile şüpheli İlyas A’ya ayrıca bir saygı gösterildiği, şüphelilerden bir kısmının Suriye ülkesine örgüt adına çatışma bölgelerine gittikleri, bir kısım şüphelilerin örgüt adına basın yayın işleri ile uğraştığı, bir kısmının maddi imkanlar temin için hırsızlık dahil bazı suçları işledikleri, bir kısmının ise çatışma bölgelerine giden veya gelen şüphelilerin sağlık durumu, barınma, iaşe ve ulaşım gibi ihtiyaçları ile ilgilendikleri bu şekilde hep birlikte bir organizasyon içinde hareket ettikleri anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
2 YILDAN 15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
İddianamede, İlyas A.’nın silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar, diğer 66 şüphelinin “silahlı örgüte üye olmak” suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istendi. Şüphelilerden Asaad K.’nin ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edildi.
İddianamede, 30 şüpheli hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
(İHA)
