USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'İşçiler usulüne göre alındıysa kimse suçlayamaz'

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bazı şirketlerdeki işten çıkarmalara ilişkin, "Bu işçiler usulüne göre alındıysa, kimse bunları suçlayamaz." dedi.

'İşçiler usulüne göre alındıysa kimse suçlayamaz'
02-09-2019 22:48
Google News
İstanbul

İstanbul Büyükşehir Belediyesince (İBB) işten çıkarılan işçiler, Saraçhane'deki belediye binası önünde toplanarak "İstanbul işçisi yalnız değildir", "İşçiyiz haklıyız, kazanacağız", "İşçi-sendika omuz omuza", "Hepimiz işçiyiz ATM'ci değiliz", "İşçiler burada namus sözü nerede?" sloganları attı.

Ayrıca, işçilerin "Emeğe uzanan eller kırılsın", "İstanbul işçisi yalnız değildir" yazılı dövizler taşıdığı görüldü.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da işten çıkarılan işçilere destek olmak amacıyla Saraçhane'deki belediye binasının önüne geldi.

Arslan, buradaki konuşmasında, 31 Mart'tan bu yana HAK-İŞ olarak yaşadıkları acıların, haksızlıkların, zulümlerin bir yenisini burada karşıladıklarını söyledi.

"31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından henüz daha mazbatalarını almadan HAK-İŞ'e karşı operasyon ve saldırı düzenleyen bazı CHP'li ve HDP'li belediyelere ne yazık ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi de dahil olmuştur." diyen Arslan, bu durumun Türkiye'de uzun ve tartışmalı bir gündemi beraberinde getirdiğini belirtti.

Bu sebeple konfederasyona bağlı sendikaların Bolu'dan Ankara'ya yürüyerek 127 gün sürdürdükleri "Emek ve Adalet Yürüyüşü"ne değinen Arslan, eylemin işçilerin işe dönmesiyle son bulduğunu hatırlattı.

"Hiçbir siyasal partinin arkasında değiliz"

HAK-İŞ'in verdiği mücadelenin siyasi olmadığının altını çizen Arslan, şöyle devam etti:

"Hiçbir siyasal partinin arkasında değiliz. Hiçbir siyasi parti bizim alternatifimiz değildir. Hiçbir siyasi parti bizim düşmanımız değildir. Hiçbir siyasi lider bizim hasmımız değildir. Bizim amacımız ekmeğimizdir, aşımızdır, geleceğimizdir. Dolayısıyla, biz siyasal mücadele yapmıyoruz, sendikacılık yapıyoruz. Hangi partiden olursa olsun işçilerimize, emekçilerimize yönelik baskı, tehdit, işten çıkarma olursa onun karşısında olmak, ona karşı mücadele etmek bizim temel görevimizdir. Burada bizim görevimiz işini, aşını kaybetmiş kardeşlerimizin yanında olmaktır. Bir kısım CHP'li ve HDP'li belediyelerin arkasına saklanarak sözüm ona sendikacıyız diye geçinenler bunu anlayamaz. Onlar bir ideolojik grubun, yaklaşımın ürünü olanlar. Bizi anlamak istemeyenler anlamamakta ısrar ederler. Etsinler ama biz mücadelemizi sürdüreceğiz. İBB'de HAK-İŞ yetkili sendikadır. Yaklaşık 50 bin üyesiyle İETT Genel Müdürlüğünden İBB ve iştiraklerine kadar bütünüyle sendikalarımız yetkili ve güçlü bir şekilde burada yerini almıştır."

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından ziyaret ettiklerini dile getiren Arslan, "HAK-İŞ olarak taleplerimizi, beklentilerimizi, nelerden kaygı duyduğumuzu kendisiyle paylaştık. Karşılıklı anlayış ve iyi bir görüşme olduğunu düşünüyorum. Sayın Başkan bundan öncekiler gibi yapmayacağını söyledi. Başka bir şekilde hareket edeceğini söyledi. Biz bunları güven ve teminat olarak kabul ettik." şeklinde konuştu.

"İşçiler usulüne göre alındıysa, kimse suçlayamaz"

Mahmut Arslan, İSPARK, İstanbul Güvenlik, İSPER, Boğaziçi, İSFALT, İSTAÇ, Medya AŞ ve BELTUR başta olmak üzere belediyeye bağlı 18 şirketten bin 310 kişinin iş akitlerinin feshedildiğinin 29 Ağustos'ta mesaj aracılığıyla duyurulduğunu dile getirdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslenen Arslan, şöyle konuştu:

"Bin 310 arkadaşımız işe alınırken hangi hukuksuzluklar ortaya çıktı da bu arkadaşlarımızın iş akitleri feshediliyor? Bu arkadaşlarımız hakkında hangi disiplin soruşturması yapıldı da bu arkadaşlarımızın iş akdi feshediliyor? Bu arkadaşlarımızın hangileri işe gelmemiş, verilen işi yapmamış, iş yerlerinde huzursuzluk çıkarmış, bir siyasal mücadelenin bayraktarlığını yapmış? Bunlar tespit edildi de mi bu arkadaşlar çıkarıldılar? Sendikamız bütün bu şirketlerde yetkili sendikadır. Buralarda üyelerimizle toplu sözleşme görüşmeleri yapıldı, bazılarında devam ediyor. Peki, yetkili sendikayla görüştünüz mü? Yetkili sendikayla bu konular istişare edildi mi? Bu soruların hiçbirine ne yazık ki cevap yok. Bunların cevabını istiyoruz. Birilerinin söylediği gibi, 'Bunlar bankamatikçiydi.' suçlamalarının gerçekten burada varsa ortaya çıkarılmasını istiyoruz. HAK-İŞ olarak bankamatikçi zihniyete karşıyız, o çalışanların da temsilcisi olamayız ama bu sıkıntıları bizimle paylaşsalardı bunu değerlendirirdik. Biz de SMS'leri arkadaşlarımız duyduğu anda duyduk. Dolayısıyla bunların haklı hiçbir gerekçesi olamaz."

Arslan, hukuken bir işçinin seçime 5-6 ay ya da 1 yıl kala işe alınmayacağına dair herhangi bir hukuki sınırlama olmadığına dikkati çekerek, "Bu işçiler usulüne göre alındıysa, kimse bunları suçlayamaz. 2 Nisan 2018'den itibaren belediyelerin hiçbir hizmetinde işçi odaklı taşeron çalıştırılamaz. Peki, belediyenin ihtiyacı olan işçiler, İŞKUR üzerinden alınıyorsa bunun neresi yasa dışıdır? Neresi ahlak dışıdır? Neresi kurallara aykırıdır?" dedi.

"Bu işçilerin yanında yoksanız biz de sizi yok sayacağız"

Ekrem İmamoğlu'nun CHP aday toplantısındaki konuşmasında, sarf ettiği "Biz emeğin karşılığını veren bir anlayıştan geliyoruz. Emek sosyal demokrat belediyeciliğinin ana unsurudur. Siz emeğe saygı göstermiyorsanız, emeğin kutsallığına inanmıyorsanız bu görevi yapamazsınız. O bakımdan emekçi kardeşlerim, bürokratından askeri ücret alanına kadar herkes yüreği ferah bir şekilde işlerini yapsınlar. 1 Nisan'dan sonra onlar da mutlu bir şekilde işlerini yapmaya devam edecekler." ifadesini hatırlatan Arslan, kendisinin bu sözünü unutmamasını istirham etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan işten çıkarılan işçilerle ilgili görüşmek için randevu talebinde bulunduklarını aktaran Arslan, "Şu ana kadar randevu talebimize cevap gelmedi. Eğer talebimiz kabul edilirse, Sayın Kılıçdaroğlu'yla da bu sorunlarımızı yüz yüze konuşmaya hazırız." diye konuştu.

Arslan, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu ile belediye meclis üyelerine de seslenerek, "Bu insanların aşsız, ekmeksiz, işsiz bırakılmasının yaşatacağı olumsuzlukları yüreğinizde hissedin. Hangi siyasal partiden olursanız olun, hangi partinin meclis üyesi, il başkanı olursanız olun bu işçilerin yanında yoksanız biz de sizi yok sayacağız." ifadelerini kullandı.

Mahmut Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Umarım Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bizim feryadımızı duymuştur. Bizim feryadımızı duyarsanız, İstanbul kazanır. Büyükşehir kazanır, siz de kazanırsınız. Geliniz, herkesin kazandığı bir yolu tercih edelim. Eğer kazanmak değil de İstanbul'a çile çektirmekse amacınız ne yazık ki bunun da gereğini gerekirse yaparız. Önümüze hukuki bir engel getirilirse, 'Bu arkadaşlarınız şundan dolayı işten çıkarıldı.' diyorlarsa onu da değerlendiririz ancak 'Seçim öncesi işe alındı.' gibi hukuki olmayan, asla dayanak teşkil etmeyen bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın bu aldığı kararı bir kez daha gözden geçirmesini istiyoruz."

"Ben işimin iadesini istiyorum"

İşten çıkartılan 45 yaşındaki Elvan Bulut ise 4,5 yaşındaki oğlunun doğuştan engelli olduğunu ve kendisinin de baypas ameliyatı geçirdiğini anlattı.

Bulut, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eyüpsultan'daki mitinginde bu durumu fark ettiğini belirterek, "Mitingde Sayın Cumhurbaşkanımız ile eşim karşı karşıya geliyorlar. Çocuğumun doğuştan kafasında yağ bezesi var. Operasyon geçirdi ve birkaç operasyonu daha var. Sayın Cumhurbaşkanım çocuğu fark edip arabaya çağırdıktan sonra çocuğun durumunu öğrendi. Sonra kendi durumumu aktardım. Baypaslı olduğum için özel sektörde çalışamayacağımı söylediler, kendim yüzde 46 engelliyim açık kalp ameliyatı oldum. Cumhurbaşkanımın aracılığıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi BELTUR AŞ'ye pasta ustası olarak girdim." diye konuştu.

İş akdinin feshedildiğini mesaj aracılığıyla öğrendiğini aktaran Bulut, şöyle konuştu:

"Her şeyin bir usulü vardır. Bana ne süre verildi, ne gün. Hatta maaşımız bile yatmadı. Öncelikle Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bir tane işçi arkadaşımız işten çıkarılırsa gelsin beni bulsun.' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, onlar burada, sen buraya gel herkes seni tek tek bulamaz. Sayın Ekrem İmamoğlu basında başka insanın içine girince başka. Gerçekçi olunsun, verilen sözler tutulsun. Ekrem Başkan diyor ki 'Ben işçi çıkarırsam kızımın yüzüne nasıl bakarım.' Buyurun, benim bir kızım, iki oğlum var. Oğlum ağır tedavi görüyor. Kendisi yüzde 95 engelli. Ben çalışırım ama kim bana iş verecek? 35 yıldır pasta ustasıyım. Baypastan sonra Cumhurbaşkanım bana iş verdi diye ben işten atıldıysam hakkımı arıyorum. Cumhurbaşkanıma da Kemal Kılıçdaroğlu'na da Ekrem Başkana da sesleniyorum. Ben işimin iadesini istiyorum."

Basın toplantısına, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan'ın yanı sıra İBB'de örgütlü Hizmet-İş, Türkiye Oleyis, Öz Güven-Sen ve diğer sendikalara üye işçilerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve işten çıkarılan işçilerin aileleri de destek verdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ