İSTANBUL (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Op. Dr. Orhan Koç, "İş Sağlığı ve Güvenliği konusu bütün paydaşlarla beraber yürütülmesi gereken bir konu." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 6-9 Mayıs 2018'de düzenleyeceği açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi öncesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Op. Dr. Orhan Koç, basın mensupları ile bir araya geldi.
Basın toplantısında konuşan Koç, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunun bütün paydaşlarla beraber yürütülmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.
Koç, "Biz bu anlamda kongremizde buna çok dikkat ettik. Bütün paydaşları bu konunun içerisine çekmek istedik. Her alanı ilgilendiren bir konu. Sadece büyük endüstriyel işletmeleri değil, küçük işletme dediğimiz esnafımızı, bakkalımızı, kasabımızı da ilgilendiren bir konudur." diye konuştu.
Türkiye'deki büyük firma ve sendikaların İş Sağlığı Güvenliği'nde çok iyi uygulamaları olduğunu belirten Koç, "Bunları kongreye taşıyarak, bir diğer sektörün örnek almasını önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.
Koç, "Kongremizde bürokrasi, kamu çalışanları, özel sektörde çalışan, iş sağlığı profesyonelleri ve üniversitedeki akadamisyenlerin buluştuğu yaklaşık 6 bin katılımlı bir kongre olacak." dedi.
- "Bu seneki kongrenin teması Koordinasyon İş birliği"
Bu seneki kongrenin temasının Koordinasyon İş birliği olduğunu belirten Koç, "Daha önceki konumuzun teması iş sağlığı yönünde sürdürülebilirlikti bu sene ana oturumlardan birisi maden oturumu, maden konusunu biraz daha öne çıkaracağız." açıklamasında bulundu.
Koç, şunları, kaydetti:
"İş sağlığı güvenliği konusunda 50'den fazla çalışanı olan büyük iş yerlerinde iş sağlığı güvenliği hizmeti alma oranı olması gereken seviyede ama 10'dan az çalışanı olan iş yerlerinde iş sağlığı güvenliği kültürü konusunda sıkıntımız var. Bunu biz ilgili Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile iş birliği yaparak çözeriz. Bu geniş taban olan 1 milyon 100 iş yerinden bahsediyoruz. İş sağlığı güvenliği konusunda bakanlığımızın ciddi manada teşviki var. Eğer 10'dan daha az çalışanınız var ve tehlikeli bir işyeri iseniz iş sağlığı güvenliği hizmeti alırsanız kişi başı ödeyeceğiniz bedeli biz ödüyoruz fakat bunun uygulaması çok düşük. Kullanan iş yeri sayısı çok az."
Koç, "Büyük işletmeler ve global firmalar gerek uluslararası kurallar gereği ihracatı ve başka sebeblerden dolayı iş sağlığı güvenliği hizmeti alıyorlar. Mesela Türk Hava Yolları'nı düşünün; işin sağlık ve güvenlik boyutunu öne alıyor." diye konuştu.
Türkiye'de 2,5 milyon çiftçinin olduğunu, fakat yanında sigortalı çalıştıranların sayısına bakıldığında bu sayının 20 bin olduğunu bildiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim 2,5 milyona bir mesajımızın olması lazım. Kongremizde bunları öne çıkarmaya çalışacağız. Mesela her ilde bir üniversite var. Her üniversitenin meslek hastalıkları ve iş kazası konusunda yapabilecekleri çok şeyler var. Bunlar biz akademik çalışmalar verelim, ortak projeler geliştirelim istiyoruz. Bu konuda finasal destek sağlamak gerekir proje bağlamında yakında bunu hayata geçireceğiz. Bu şu demek 81 ilde olan üniversitelerimizde proje bağlamında beraber olmak, yerindeki sorunları beraber tespit etmek. Oranın kültürü ile beraber onlara bir hizmet vermek istiyoruz. Çünkü uyguladığınız eğitim programları, farkındalık programları bölgesel, kültürel farklılıklara göre değişmesi lazım. Siz Şırnak'ta bir çalışana mesaj verecekseniz, Şırnak'ın kültürüne uygun bir mesaj vermeniz lazım."