İstanbul
İran'da bazı siyasetçiler, ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunları, uluslararası ekonomik yaptırımlarla ilişkilendirse de bazıları, söz konusu sorunların iç yönetimden kaynaklandığını savunuyor.
Ülke lideri Ali Hamaney, ABD'nin 18 İran bankası hakkında yaptırım kararı aldığı 11 Ekim'den bir gün sonra askeri öğrencilerin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, "Bunu daha önce söylemiştim yine tekrar ediyorum; ülke yöneticileri bilsin ki bizim birçok sorunumuzun nedeni dış kaynaklıdır ama ilacı içeridedir." ifadelerini kullanmıştı.
Bu konuşmadan iki hafta önce ise Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "Eğer halk yokluk ve sorunlarla ilgili birini suçlamak istiyorsa adresi Beyaz Saray'dır. Hiç kimse siyasi çıkar amacıyla halka yanlış adres göstermesin." şeklinde konuyu ele almıştı.
Hamaney, daha önceki konuşmalarında da "Ekonomik sorunların sadece yaptırımlardan kaynaklandığını düşünmek büyük bir hatadır. Ben yaptırımların etkisi yok demiyorum. Ancak son dönemdeki ekonomik sorunların başlıca nedeni yönetimsel performansla ilgili." demişti.
Bu konuda sadece ülke lideri ve cumhurbaşkanı değil, ekonomi, siyaset ve güvenlik alanlarından ileri gelen bazı şahsiyetler de çeşitli görüşler öne sürdüler.
"Ne oldu da bu oranlar yer değiştirdi?"
İran-Çin Ortak Ticaret Odası Başkanı Esedullah Esgerovladi, geçen yıl ocak ayında yaptığı bir konuşmada, "Bugün yaşanan sorunların yüzde 90'ı ekonomi bakanı ve devlet yöneticilerinin yanlış kararlarından kaynaklanmakta yüzde 10'u yaptırımlar nedeniyledir. Cumhurbaşkanı (Ruhani) işin başına geldiği 2013 seçimlerinden önce ülke sorunlarının yüzde 80'inin yanlış ekonomik politikalardan, yüzde 20'sinin yaptırımlardan kaynaklandığını söylüyordu. Ne oldu da bu oranlar yer değiştirdi?" diye konuşmuştu.
İran Dünya Ticaret Merkezi Başkanı Muhammed Rıza Sebzalipur da aynı günlerde konuyla ilgili olarak ekonomik sorunların daha çok iç kaynaklı olduğu yönünde benzer açıklamalarda bulunmuştu.
Sebzalipur, "Ülke sorunlarının en çok yüzde 20'si yaptırımlar nedeniyledir. Yüzde 80'i ise yanlış devlet politikaları ve yöneticilerin yanlış uygulamalarından kaynaklanmaktadır." demişti.
Oranlarda küçük farklar olsa da İran eski İstihbarat Bakanı Haydar Muslihi, eski Ekonomi Bakanı Yahya Ali İshak ve eski Çalışma ve Sosyal Refah Bakanı Ali Rıza Mısri, İran-İsviçre Ortak Ticaret Odası Başkanı Şerif Nizammafi ve İranlı ekonomi uzmanı Mehdi Pazuki de Sebzalipur gibi düşünenlerden.
"Yaptırımlar muhafazakarları güçlendiriyor"
Konuyla ilgili AA muhabirine konuşan İranlı İktisadi Politikalar Uzmanı Ali Rıza Salavati, "Dış yaptırımlar ülke içi daralma ve tıkanmalara neden oluyor, o da muhafazakarların mekanizmasını güçlendiriyor. Ekonomide baskı, özellikle siyasal ekonomideki, zorbalığı, tekelciliği ve yolsuzluğu tetikliyor. Bu nedenle bazı İranlı yetkililer yaptırımları nimet olarak görüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Ülke lideri Hamaney'in "Sorunumuzun nedeni dış kaynaklıdır ama ilacı içeridedir." şeklindeki açıklamasıyla ilgili ise Salavati şunları söyledi:
"Hamaney, sosyal bilimlerin en önde gelen muhalifidir. Bunlardan biri ekonomi bilimidir. Ekonominin iki önemli ilkesi var. Hamaney bu her iki ilkeye karşı mesafelidir. Biri kaynakların sınırlı olduğu ilkesidir. Tüm ekonomik sorunların iç kaynaklarla çözülmesini söylemesi, bize kaynakların sınırlı olduğu ilkesine inanmadığını göstermektedir.
Ekonomide ikinci ilke, karşılaştırmalı üstünlüklerle sermaye oluşturmaktır. Bu ilkeye göre, sermaye ve üretim İran'a çekilmeli ve dünyayla alış veriş yapılmalıdır. Siz tüm dünyaya savaş ilan ederseniz, kim sermayesini size yatırım için getirir? Sermaye bir yerde emniyet ve güven hissetmediği anda oradan kaçar. Bu nedenle İran'a gelmiyor, Türkiye ve Gürcistan gibi ülkelere gidiyor."
"Yapısal reformlar gerekiyor"
İranlı ekonomi uzmanı ve İran Meclisi eski Milletvekili Recepali Mezrui, ekonomik sorunların çözümünün yapısal değişiklikler yapmakla mümkün olduğunu ifade etti.
Mezrui, "İran'ın ekonomik krizini etkileyen faktörler; verimsizlik, yolsuzluk, kötü yönetim ve yaptırımların birleşimidir. Bu birleşik hal İran'da çok kötü bir ekonomik durum meydana getirmektedir. Buradan çıkış yolu, iç ve dış politikayı yeniden yönlendirecek yapısal reformlar yapmaktan geçmektedir." görüşünü dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com