USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

'İnsanlar gözaltına alınma korkusundan protestolara katılmıyor'

Siyaset sosyolojisi öğretim üyesi İbrahim, "İnsanlar, hükümetin aldığı kararlara duyduğu öfkeye rağmen, gösterilere katıldığında gözaltına alınma korkusundan protestolara katılmıyor." dedi. - Anadolu Ajansı

'İnsanlar gözaltına alınma korkusundan protestolara katılmıyor'
04-07-2017 19:47
Google News

KAHİRE - ABDULGANI MUHAMMED, HUSSEIN MAHMOUD RAGAP ELKABANY, DANIEL GALLEGO, AFRA AKSOY, ZEYNEP TÜFEKÇİ

Mısır'da Temmuz 2013'te ordunun yönetime el koymasının ardından darbe karşıtı gösteri düzenleyen muhaliflere yönelik güvenlik güçlerinin aşırı baskı uygulamasından dolayı yapılan protestolarda son yıllarda azalma oldu.

Öfkelenmek için nedenlerin var olmaya devam etmesiyle birlikte söz konusu protestolardaki azalmayı Mısırlı uzman ve akademisyenler değerlendirdi. Uzmanlar gösterilerin azalmasını, sıkı güvenlik önlemleri, gösterilerin fayda sağlamadığı düşüncesi, kaos, endişe ve değişim için vizyon darlığı olmak üzere dört sebebe bağladı.

Dört yıl önce, dönemin Savunma Bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, meşru yönetime karşı muhalif ve destekçilerinin gösterileri sürerken, demokratik yollardan seçilen ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yı görevinden almak için yol haritasını açıkladı.

Dört yıllık gizli öfke

Cumhurbaşkanı Mursi, yönetime geldikten bir yıl sonra 3 Temmuz 2013’te, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılarak bilinmeyen bir yere götürüldü. Mursi daha sonra yargılanmak için ilk kez 2014’ün başında mahkemeye götürülürken ortaya çıktı. Ordunun yönetime el koymasını Mursi taraftarları "darbe", Sisi destekçileri ise "halk devrimi" olarak nitelendirilmişti.

Askeri darbeyle yönetime el koyan Sisi’ye karşı yapılan gösteriler, muhalifler tarafından "baskılayıcı" ve "katliamlara" neden olduğu belirtilen emniyet güçlerinin müdahalesine maruz kaldı. En önemli müdahale Ağustos 2013’te, ülkenin başkenti Kahire’deki Rabiatu’l-Adeviyye ile En-Nahda meydanlarında yapılan gösterilerin dağıtılması sırasında gerçekleşti.

Mısır’a ait Tiran ve Sanafir adalarının egemenliğinin Suudi Arabistan’a geçmesini öngören Kızıldeniz sınır anlaşması sonrasında kısa süreli yapılan protesto gösterileri dışında 2015 ve 2016 yıllarında gösterilerde azalma yaşandı.

Güvenlik önlemleri

AA muhabirine konuşan siyaset sosyolojisi öğretim üyesi Saduddin İbrahim, protestoların azalmasının birinci nedeninin göstericilerin gözaltına alınarak tutuklanmaları ve emniyet güçleri tarafından kendilerine uygulanan aşırı baskının olduğunu ifade etti.

Siyaset bilimi öğretim üyesi Hasan Nafia, gösterilere yapılan sert müdahalelerin ölüm ve yaralanmalarla sonuçlandığını hatırlatarak, "İnsanlar, hükümetin aldığı kararlara duyduğu öfkeye rağmen, gösterilere katıldığında gözaltına alınma korkusundan protestolara katılmıyor." dedi.

Eski diplomat ve muhalif El-Kerama Hareketi'nde yönetici Masum Merzuk, meydanlarda çok sayıda güvenlik personelinin bulunduğuna dikkati çekerek, Mısırlıların tacize maruz kalma ve hapse girmeye karşın emniyette kalmayı tercih ettiğine işaret etti.

İnsan Hakları Ulusal Meclisi örgütüne göre, Rabia ve Nahda’daki gösterilerin dağıtılması sonucunda, 8’i polis 632 kişi hayatını kaybetti. Bazı yerli ve uluslararası insan hakları örgütleri ise söz konusu sayının bini geçtiğini, ülkedeki hapishanelerde 40 binden fazla siyasi tutuklunun bulunduğunu savunuyor.

Gösterilerin fayda sağlamayacağı düşüncesi

İbrahim, bu sene gösteri düzenlenmemesine işaret ederek, "Mısırlıların çoğu, devrimin kendilerine hiçbir yararı olmadığını ve siyasi değişimle sonuçlanan her hareketin ardından yaşam şartlarının kötüleştiğini düşünüyor." dedi.

Akademisyen Nafia ise Mısırlıların, gösterilerin halihazırdaki yönetim karşısında bir yararı olmayacağına dair kanaatleri olduğunu vurguladı.

Kaos endişesi

Libya, Suriye, Yemen ve Irak başta olmak üzere ülkelerindeki siyasi istikrarsızlık nedeniyle mücavir ülkelerin açmaza girdiğini belirten Nafia, bazı Mısırlıların bundan endişe ettiğini kaydetti.

Mısır Devrimi Partisi Genel Başkanı Tarık Zeydan ise ülkede kaosa yol açacağına ilişkin endişeleri nedeniyle Mısırlıların gösterilerden imtina ettiğini dile getirerek, "Halihazırda yapılacak gösteriler 25 Ocak 2011’deki gibi barış değil şiddet yanlısı olacaktır." ifadesini kullandı.

Değişimin 2018’in ilk yarısında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle olabileceğine dikkati çeken Zeydan, Mısır’ı kaostan koruyacak tek adımın, şeffaf bir cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu savundu.

Vizyon darlığı

Muhalif 6 Nisan Hareketi yöneticilerinden Şerif er-Rubi de gösteri düzenleyebilecek muhaliflerin, mevcut yönetim karşısında alternatif bir vizyonu olmadığını öne sürerek, şunları söyledi:

"Muhalefet, Mısırlıları ikna edebilecek ya da bir halk hareketini yönetecek vizyona sahip değil. Ocak devrimine katılan ve ortak talepler konusunda açık şekilde anlaşmış siyasi oluşumlar içinde şu an büyük ayrılıklar yaşanıyor. Mısırlıların çoğu, 30 yıllık yönetimin ardından Mübarek’in devrilmesi konusunda fikir birliğine vararak ortak hareket etmişti."

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ