İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Araştırma Geliştirme Merkezi’nin düzenlediği “Madde Bağımlılığı ve Uyuşturucu Kaçakçılığının Ulusal Güvenliğe Olumsuz Etkileri” paneli İstanbul Aydın Üniversitesi’nde gerçekleşti. Kalabalık bir öğrenci ve akademisyen topluluğunun dikkatle izlediği panelde İstanbul Emniyeti’nden Narkotik Başkomiser Mehmet Kurt da yer aldı.
“Uyuşturucu terörle yakından ilişkili”
Panelin açış konuşmasında madde bağımlılığı ve uyuşturucu kaçakçılığının tanımını yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Araştırma Geliştirme Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Şevket Ayaz, Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadele kapsamında 58 ayrı ülkeyle 100’den fazla anlaşma imzaladığını hatırlattı. Uyuşturucunun 1996 yılına kadar Türkiye için bir dış sorun olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Ayaz, “Bu konu 1996 yılından itibaren MGK kararıyla iç sorun olarak tanımlandı. Zira o dönemden bugüne Türkiye’de uyuşturucu kullanımı inanılmaz artış gösterdi. Son olarak 28-29 Kasım 2014 tarihinde gerçekleştirilen 1. Uyuşturucuyla Mücadele Şurası’nda bu alanla ilgili rehabilitasyon ve danışma merkezleri, narkotimler kurulması, tedavi olup kurtulan eski bağımlıların topluma kazandırılması, metruk binaların kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi, okullarda konuyla ilgili eğitimler verilmesi ve yasal düzenlemelerin güncellenmesi yönünde kararlar alındı. Uyuşturucuyla mücadele sadece narkotik birimlere bırakılmamalı. Zira bu konu terörle yakından ilişkili. Uyuşturucu kaçakçılığı terörün başlıca finansmanını oluşturuyor” dedi.
Uyuşturucuda Çin örneği
Uyuşturucu kaçakçılığının uluslararası boyutunu ele alan İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Devlet, uyuşturucunun ilk göründüğü zamanın Klasik Yunan Dönemi’ne kadar gittiğini ifade etti. Uyuşturucu kullanımının bir toplumu toptan felakete sürükleyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Devlet, “19’uncu yüzyılda Çin’in yaşadıkları buna en somut örnek oldu. Çin’de toplumsal manada afyon bağımlılığı vardı. Dönemin Çin imparatoru bu afyon bağımlılığını sonlandırmak istediğinde İngiltere’nin hışmına uğradı. Çin afyon bağımlılığından ancak Mao Zedong iktidarıyla kurtulabildi” diye konuştu. 1998 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda uyuşturucuyla mücadele için özel bir oturum düzenlendiğini kaydeden Prof. Dr. Devlet, “Bu oturumun sonuçları ‘Dünya Uyuşturucu Raporu’ adıyla yayımlandı. Son olarak 2013 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre dünya genelinde 246 milyon insanın uyuşturucu kullandığı açıklanmıştı. Bu rakam dünya nüfusunun yüzde 5’ine eşit. Aşağı yukarı tüm uyuşturucuların hammaddesi olan afyon ise dünyada yüzde 90 oranında en fazla Afganistan’da üretiliyor” şeklinde açıklama yaptı.
“Polisin en yakın yardımcısı vatandaş”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu İle Mücadele (Narkotik) Şube Müdürlüğü’nden Başkomiser Mehmet Kurt uyuşturucu maddeler hakkında bilgi verdi. Uyuşturucu üretiminin devlet otoritesinin zayıf olduğu bölgelerde çok daha rahat yapıldığını ifade eden Kurt, “Biz polislere iki tip sanık silah doğrultur. Biri teröristler, diğeri ise uyuşturucu kaçakçıları. Çünkü uyuşturucu kaçakçılığında rant çok büyük. Dolayısıyla bu ranttan olmak istemiyorlar” dedi. 2016 yılı boyunca İstanbul Emniyeti’nin yakaladığı uyuşturucu miktarını anlatan Kurt, “Ayrıca toplam 141 adet uzun namlulu silah ele geçirdik” dedi. Yakın geçmişe kadar yasalarda “kullanıcılık” suçunun bulunmadığını ifade eden Kurt, “Artık kullanıcılık da suç. Cezası ise 2 ilâ 5 yıl arasında hapis. Ancak bize gelip tedavi olmak istediğini beyan eden kullanıcıyla herhangi bir işlem yapmıyoruz. Denetimli serbestlik kararıyla tedavi olması için ilgili birimlere iletiyoruz. Öte yandan uyuşturucu temin etmeyle uyuşturucu ticareti artık aynı şekilde cezalandırılacak. Yani uyuşturucuyu satmadan arkadaşına veren de, uyuşturucu satıcısı gibi muamele görüp 20 ilâ 30 yıl arasında ceza alacak” dedi. Öğrencilere uyuşturucu kullanan bir yakınlarına nasıl davranmaları gerektiğini de anlatan Başkomiser Kurt, “Eğer arkadaşınızın veya bir yakınınızın eşyaları arasında ucu kararmış bir kaşık görürseniz derhal ilgili yerlere başvurun. Zira o kişi muhtemelen uyuşturucu kullanıyordur. Bizim bu konudaki en büyük yardımcımız vatandaştır” şeklinde konuştu.