ANKARA - MELTEM BULUR-SULTAN ÇOĞALAN
Uzmanlar, İngiltere Başbakanı Theresa May’in ABD ziyaretinin hemen ardından Türkiye’ye gelmesini olumlu bir adım olarak nitelendirdi. İki ülkenin Avrupa Birliği ile ilişkileri açısından ortak bazı noktaları olduğunu vurgulayan uzmanlar, "dünya sahnesinde menfaatleri paralel giden iki ülke" yorumunu yaptı.
Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Onulduran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İngiltere’nin Türkiye’nin yanında ve ona dostane şekilde yaklaşan bir ülke olageldiğini bildirdi.
İngiltere'de 23 Haziran'da yapılan referandumda seçmenlerin ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması yönünde oy kullandığını ve Başbakan David Cameron'ın bu sonuçlar nedeniyle görevini ekim ayında düzenlenen kongrede bırakmak zorunda kaldığını belirten Onulduran, Cameron'ın görevini yürüttüğü süreçte, “Ben başbakan olduğum sürece, hatta yaşadığım sürece Türkiye AB’ye üye olamaz” sözlerini de hatırlatttı. Onulduran, “Dolayısıyla bir nevi kaderleri birleşen iki ülke haline geldi Türkiye ile İngiltere.” dedi.
"İngiltere'nin Türkiye'den öğreneceği çok şey var"
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Gönen, May'in ziyaretinin, AB ile AB'ye tam üye olmayan fakat ekonomik anlamda çok iç içe geçmiş iki ülkenin görüşmesi olacağını bildirdi.
İngiltere'nin Türkiye'den öğreneceği çok şeyin olduğuna işaret eden Gönen, İngiltere'nin hem pazarın içerisinde olmak hem de karar mekanizmasında yer almamanın nasıl bir şey olduğunu bilmediğini ve bu durumun yaratabileceği sorunların May'in tartışmak isteyebileceği konular arasında olabileceğini söyledi.
Gönen, "İki ülke ilişkileri her zaman belirli bir seviyenin üstünde tutuldu. Fransa veya Almanya ile yaşanan siyasi krizler hiçbir zaman bu iki ülke arasında olmadı." ifadesini kullandı.
"İki ülkenin pozisyonları AB bağlamında oldukça yakın"
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Prof. Dr. Muhittin Ataman, tarafların ilişkilerine AB bağlamında bakıldığında iki ülkenin pozisyonlarının birbirine oldukça yakın olduğunu bildirdi.
Brexit'in beraberinde getirdiği AB tartışmasının da bir diğer handikap olduğuna işaret eden Ataman, böylelikle AB'nin kendi içerisinde yeni kimlik tartışması yapmak zorunda kaldığını anlattı.
