ANKARA - AYNUR EKİZ
Türk Dünyası Parlamenterler Vakfınca 25-27 Ekim'de Ankara'da "Uluslararası İmam Maturidi Çalıştayı" düzenlenecek.
Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda İslam dünyasının içinde bulunduğu durum ve Müslümanların insanlığa söyleyebileceklerinin neler olduğu dikkate alındığında bu çalıştayın öneminin daha da ön plana çıktığını belirtti.
İnsanlığın önüne büyük umutlarla sunulmuş sistemlerin çöktüğüne işaret eden Ergün, liberal sistemin de kendi içinde büyük bir kriz yaşadığını aktardı. Böyle ortamlarda insanların arayışa girdiğini anlatan Ergün, şöyle devam etti:
"İnsanlar hala ayaktaysalar, kendi gelecekleri için bir şeyler yapmak zorundalar. Bunun için de ellerindeki bütün materyalleri çok iyi değerlendirmeliler. Müslümanlar, içinde bulundukları durumu dikkate alarak insanlığa öncülük edebilecek birtakım yeni söylemler, davranışlar, yaklaşımlar geliştirmeliler ama İslam dünyası, mevcut haliyle bunu yapabilmekten son derece uzak."
Türkiye'de yaşayan Müslümanların şanslı olduğunu ifade eden Ergün, "Bizim geçirdiğimiz son bin yıllık süreç, diğerlerinden biraz daha farklı oldu. Daha avantajlı bir noktadayız. Bu avantajlarımızın en önemlilerinden biri de İmam Maturidi gibi bir değerin bizim coğrafyamızda daha biliniyor olması, bize daha çok hitap ediyor olması. Onun o hitabının çok sağlam köklere dayanması." dedi.
"Ebu Hanife'siz İmam Maturidi olmaz"Ergün, "İmam Maturidi, sadece İmam Maturidi değil. Ebu Hanife'siz İmam Maturidi olmaz. İmam Maturidi'siz Ebu Hanife olabilir ama Ebu Hanife'siz İmam Maturidi olmaz çünkü İmam Maturidi'nin yaklaşımlarının çok büyük bölümü Ebu Hanife'ye dayanır." değerlendirmesinde bulundu. Ergün şöyle devam etti:
"Tarihteki ekonomi ve siyaset kitaplarının baş aktörü Hazreti Ömer'dir. Ebu Hanife'nin de İmam Maturidi'nin de yaklaşımları da köklerini oradan alır. Bu bize 21. yüzyılda yeni bir şeyler söyleme fırsatını veren bir damardır. Bu damarın üzerine tarihin tozları birikmiş olabilir. O damarı genişletmek, açmak, bize yeni bir vizyon kazandırabilecek yaklaşımları belirleyebilmek için bu ve benzeri çalıştayların son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu çalıştaydaki başlıklardan birisi akıldır. İmam Maturidi'nin sistemleştirdiği dönemde akıl vahiy dengesi önemli oranda kaybolmuştu. İmam Maturidi bu dengeyi yeniden kurdu. Çalıştayda, adalet, hikmet ve özgür irade başlıkları var. Özellikle özgür irade konusu, insanı yaptıkları işlerde yetkili, yaptıklarından sorumlu kılan bir yaklaşım. Müslüman toplumların, aydınların, alimlerin önünü açmak açısından bu çalıştayın önemli sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Düşünceyi açıklama, ifade hürriyeti insanın en önemli hürriyetidir. İnsanı insan yapan, onu diğer varlıklardan ayrı bir yere koyan şey ifade hürriyetidir."
"Maturidi anlayışının hayata aktarılmasında önemli rol oynayacak"Çalıştayın sonuç bildirgesini yayınlayacaklarını bildiren Ergün, "Çalıştay, çok büyük katkı sağlayacak. Bu katkıyı, Diyanet İşleri Başkanlığının, ilahiyat fakültelerinin, Kültür Bakanlığının çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum." dedi.
Ergün, Özbekistan'daki yeni yönetimin Türkiye ile müspet ilişkilere sahip olduğunu dile getirerek "Kültür Bakanlığı, Semerkant havzasıyla Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesiyle Maturidi anlayışının yeniden ele alınması, daha doğru anlaşılmasında ve hayata aktarılmasında önemli rol oynayabilecektir. Bu çalıştayın sonucunda ortaya çıkan bazı görüşler, tabii ki hükümetle paylaşılacak. İlgililer de bunlardan yararlanacaklardır." dedi.
"Maturidi'ye göre Müslümanlar, üç bilgi kaynağından yararlanabilir"İmam Maturidi'nin İslam medeniyetine katkılarına ilişkin Ergün şunları kaydetti:
"En önemli katkılarından bir tanesi, kendisinden önce herhangi bir alimin yapmadığı bir şeyi yapmıştır, kitabına bilgi teorisi ile başlamıştır. İmam Maturidi'ye göre Müslümanların yararlanabilecekleri bilgi kaynakları üç tanedir. Bunlardan birisi haberler, bir haberden yararlanabilmesi için onun doğru olması lazım. İkincisi duyular yoluyla elde edilen bilgilerdir, onun için de duyuların sağlam olması lazım. Üçüncüsü aklın ürettiği bilgiler. Tarihin akışı içerisinde subjektif kaynaklar da İslam toplumunda bilgi kaynağı olarak kullanılmaya başladıktan sonra önemli sapmalarla karşı kaşıya kaldığımızı görüyoruz. Bu çalıştay, İmam Maturidi'nin bilgi teorisi yoluyla bize sağlamış olduğu katkı vesilesiyle Müslümanlar olarak bilgi kaynaklarımızı ve bunlara dayalı tavırlarımızı yeniden gözden geçirme fırsatı elde etmiş oluruz. İmam Maturidi'nin Müslümanlara ve insanlığa en önemli katkılarından bir tanesi bilgi teorisinin gelişmesine yaptığı katkıdır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com