İzmir’in Tire ilçesinde bir tarlaya 8 yıl önce ufo düştüğü iddia edildi. Eşi, oğlu ve gelini ile birlikte olaya gözleriyle şahit olduklarını ileri süren Ali Gacener “Aradan 8 yıl geçmesine rağmen uzun yıllar bu olaydan kimseye bahsetmedik" dedi.
Son günlerde adı UFO’larla (tanımlanamayan gök cisimleri) anılan Tire’ye bu kez gökten UFO düştüğü iddia edildi. Habertürk Televizyonunda 3 gün önce, “Öteki Gündem” programına katılan Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan, Tire’nin Çoban Mezarlığı mevkiinde bulunan Ali Gacaner (72) adlı çiftçiye ait bahçe evine, 2008 yılında UFO düştüğünü iddia etti. Akdoğan, uzaylı varlığın ihbar üzerine olay yerine gelen Jandarma ekipleri tarafından götürüldüğünü ve olayın yetkililerce örtbas edildiğini öne sürdü. Şubat ayında, bekçi Gani Çakır’ın, UFO’ya yaptığı selektörün ardından uzaylı varlıklar tarafından tehdit edildiği iddia etmesi ile başlayan süreç yeni bir boyut kazandı. Eşi oğlu ve gelini ile birlikte olaya gözleriyle şahit olduklarını ifade eden Ali Gacener “Aradan 8 yıl geçmesine rağmen uzun yıllar bu olaydan kimseye bahsetmedik. Haktan bey bizimle konuştuktan sonra ikna olduk” dedi.
“ETRAFINA KIRMIZI IŞIKLAR SAÇIYORDU”
Daha önce hiç UFO görmediğini belirten Ali Gacaner, yaşadıklarını şöyle anlattı. “Eşim, Mukadder, oğlum Tayfun ve gelinim Türkan Gacaner ile birlikte 2008 yılında bu olaya şahit olduk. 14 Haziran 2008 tarihinde gece saat 12.30 sıralarında oğlum, eşim ve gelinim ile birlikte evin bahçesindeydik. Hava sıcak olduğu için avluda oturuyorduk. Bir anda büyük bir gürültüyle bahçeye bir ateş topu düştü. Hepimiz çok korktuk. İlk başta, uçak ya da uydu parçası düştü sandık. Köpekler havlamaya başladı. İneklerimiz bile zincirle bağlı olmalarına rağmen kendi etraflarında dönmeye başladılar. Hemen biz ailecek ateş topunun düştüğü yere yöneldik. O tarafa baktığımızda adeta şok olduk. Karşımızda etrafına kırmızı ışıklar saçan bir varlıkla karşılaştık. Büyük gözleri ve kulakları vardı. Yaklaşık 1,50-60 metre boyundaydı. O da bize bakıyordu.”
“AV TÜFEĞİYLE ATEŞ EDECEKTİM VAZGEÇTİM”
“Evden, av tüfeğimi alarak ateş etmek istedim. Sonra ne olduğunu bilmediğim için vazgeçtim. Üzerine doğru yöneldiğimizde gözlerini bizden ayırmadan yavaş yavaş geri geri gidiyor, bizden uzaklaşıyordu. Çok ürkmüştük. Gelinim, hemen ev telefonumuzdan polisi aradı. Polise, “gelin bizi kurtarın” dedi. Polis, bulunduğumuz alanın yetki alanları dışında olduğunu söyleyerek, bizi jandarmaya yönlendirdi. Hatta jandarmanın değil, direkt olarak komutanın numarasını verdi. Numarayı aradıktan 20 dakika sonra çift kabin bir araçla yaklaşık 10-11 kişiden oluşan bir jandarma ekibi geldi. Başlarında başçavuş vardı. Başçavuş ve askerler burada üzerlerine çelik yelek giydiler. Silahlarını doldurarak, varlığın olduğu yöne doğrulttular. Komutan askerlere, ‘siz burada bekleyin’ dedi ve bir askere el feneri vererek onunla beraber varlığa doğru yöneldi. Varlığa iyi yaklaştıktan sonra onu omzundan tutarak yakaladı. Hızlıca geldikleri çift kabin araca bindirdi. Varlığı araca bindirirlerken ayağının alt kısmını gördük, bembeyazdı. Jandarma varlığı alıp buradan uzaklaştı ve bize konuyla ilgili herhangi bir bilgi vermedi” şeklinde konuştu.
“OLAY ÖRTBAS EDİLDİ”
Katıldığı televizyon programında, 4 kişinin tanıklığı ile yaşanan olayın gerçek olduğuna inandığını ifade eden Haktan Akdoğan, “ilginç deneyimi bir yıldır araştırıyoruz. Tanıkların doğru söylediklerine eminiz. Olay, 2008 yılında yaşanmasına rağmen, tanıklar başlarından geçenleri hala daha aynı heyecanla anlatıp, olayı tekrar tekrar yaşıyorlar. Konuyla ilgili Jandarma Alay Komutanlığı’na başvurduk, fakat bilgi alamadık. Bu bir şeylerin yaşandığını ve örtbas edildiğini gösteriyor” dedi.
“BİYOLOJİK BİR VARLIK DEĞİL”
Akdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü. “Literatüre göre ve tanıklardan aldığımı bilgiler doğrultusunda bizce gördükleri biyolojik bir varlık değil. Çünkü dünya dışı varlıklar öncü keşif gemileriyle yaptıkları bu seyahatlerde hiçbir zaman tek varlık olarak dolaşmaz. Araçlarla 2 olur, 3 olur, 5 olurlar. Bir de ana gemiyle irtibatlı olurlar. Bu vakada ortada bir araç da yok. Bizce bu varlık oraya bir şekilde bırakılmış. Android veya Robotik bir varlık olabilir. Biyolojik bir varlık olduğunu düşünmüyoruz. Ama dünya dışı kaynaklı olma ihtimali çok yüksek. Çünkü tanıklar belli bir formda varlık tasvir ediyorlar. Uzaylılar, bu tür kanıtları belki de özellikle bırakıyorlar. Varlık, çok büyük bir gürültüyle düşüyor. Düştükten sonra da hareket ediyor. Kafasını çeviriyor, yürüyor. Onlar nereye bakarsa o da kendini o yöne doğru çeviriyor. Gözleri ve kulağı olduğunu söylüyorlar. Kolları ve omuzları var. Vakanın meydana geldiği yer bir arazi. Orada birçok hayvanın yanı sıra köpekler de var. Hepsi varlığın etrafını sarıyor fakat yaklaşamıyorlar. Dolayısıyla hayvanların da tedirgin olduğunu görüyoruz
(İHA)
Son günlerde adı UFO’larla (tanımlanamayan gök cisimleri) anılan Tire’ye bu kez gökten UFO düştüğü iddia edildi. Habertürk Televizyonunda 3 gün önce, “Öteki Gündem” programına katılan Sirius Ufo Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan, Tire’nin Çoban Mezarlığı mevkiinde bulunan Ali Gacaner (72) adlı çiftçiye ait bahçe evine, 2008 yılında UFO düştüğünü iddia etti. Akdoğan, uzaylı varlığın ihbar üzerine olay yerine gelen Jandarma ekipleri tarafından götürüldüğünü ve olayın yetkililerce örtbas edildiğini öne sürdü. Şubat ayında, bekçi Gani Çakır’ın, UFO’ya yaptığı selektörün ardından uzaylı varlıklar tarafından tehdit edildiği iddia etmesi ile başlayan süreç yeni bir boyut kazandı. Eşi oğlu ve gelini ile birlikte olaya gözleriyle şahit olduklarını ifade eden Ali Gacener “Aradan 8 yıl geçmesine rağmen uzun yıllar bu olaydan kimseye bahsetmedik. Haktan bey bizimle konuştuktan sonra ikna olduk” dedi.
“ETRAFINA KIRMIZI IŞIKLAR SAÇIYORDU”
Daha önce hiç UFO görmediğini belirten Ali Gacaner, yaşadıklarını şöyle anlattı. “Eşim, Mukadder, oğlum Tayfun ve gelinim Türkan Gacaner ile birlikte 2008 yılında bu olaya şahit olduk. 14 Haziran 2008 tarihinde gece saat 12.30 sıralarında oğlum, eşim ve gelinim ile birlikte evin bahçesindeydik. Hava sıcak olduğu için avluda oturuyorduk. Bir anda büyük bir gürültüyle bahçeye bir ateş topu düştü. Hepimiz çok korktuk. İlk başta, uçak ya da uydu parçası düştü sandık. Köpekler havlamaya başladı. İneklerimiz bile zincirle bağlı olmalarına rağmen kendi etraflarında dönmeye başladılar. Hemen biz ailecek ateş topunun düştüğü yere yöneldik. O tarafa baktığımızda adeta şok olduk. Karşımızda etrafına kırmızı ışıklar saçan bir varlıkla karşılaştık. Büyük gözleri ve kulakları vardı. Yaklaşık 1,50-60 metre boyundaydı. O da bize bakıyordu.”
“AV TÜFEĞİYLE ATEŞ EDECEKTİM VAZGEÇTİM”
“Evden, av tüfeğimi alarak ateş etmek istedim. Sonra ne olduğunu bilmediğim için vazgeçtim. Üzerine doğru yöneldiğimizde gözlerini bizden ayırmadan yavaş yavaş geri geri gidiyor, bizden uzaklaşıyordu. Çok ürkmüştük. Gelinim, hemen ev telefonumuzdan polisi aradı. Polise, “gelin bizi kurtarın” dedi. Polis, bulunduğumuz alanın yetki alanları dışında olduğunu söyleyerek, bizi jandarmaya yönlendirdi. Hatta jandarmanın değil, direkt olarak komutanın numarasını verdi. Numarayı aradıktan 20 dakika sonra çift kabin bir araçla yaklaşık 10-11 kişiden oluşan bir jandarma ekibi geldi. Başlarında başçavuş vardı. Başçavuş ve askerler burada üzerlerine çelik yelek giydiler. Silahlarını doldurarak, varlığın olduğu yöne doğrulttular. Komutan askerlere, ‘siz burada bekleyin’ dedi ve bir askere el feneri vererek onunla beraber varlığa doğru yöneldi. Varlığa iyi yaklaştıktan sonra onu omzundan tutarak yakaladı. Hızlıca geldikleri çift kabin araca bindirdi. Varlığı araca bindirirlerken ayağının alt kısmını gördük, bembeyazdı. Jandarma varlığı alıp buradan uzaklaştı ve bize konuyla ilgili herhangi bir bilgi vermedi” şeklinde konuştu.
“OLAY ÖRTBAS EDİLDİ”
Katıldığı televizyon programında, 4 kişinin tanıklığı ile yaşanan olayın gerçek olduğuna inandığını ifade eden Haktan Akdoğan, “ilginç deneyimi bir yıldır araştırıyoruz. Tanıkların doğru söylediklerine eminiz. Olay, 2008 yılında yaşanmasına rağmen, tanıklar başlarından geçenleri hala daha aynı heyecanla anlatıp, olayı tekrar tekrar yaşıyorlar. Konuyla ilgili Jandarma Alay Komutanlığı’na başvurduk, fakat bilgi alamadık. Bu bir şeylerin yaşandığını ve örtbas edildiğini gösteriyor” dedi.
“BİYOLOJİK BİR VARLIK DEĞİL”
Akdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü. “Literatüre göre ve tanıklardan aldığımı bilgiler doğrultusunda bizce gördükleri biyolojik bir varlık değil. Çünkü dünya dışı varlıklar öncü keşif gemileriyle yaptıkları bu seyahatlerde hiçbir zaman tek varlık olarak dolaşmaz. Araçlarla 2 olur, 3 olur, 5 olurlar. Bir de ana gemiyle irtibatlı olurlar. Bu vakada ortada bir araç da yok. Bizce bu varlık oraya bir şekilde bırakılmış. Android veya Robotik bir varlık olabilir. Biyolojik bir varlık olduğunu düşünmüyoruz. Ama dünya dışı kaynaklı olma ihtimali çok yüksek. Çünkü tanıklar belli bir formda varlık tasvir ediyorlar. Uzaylılar, bu tür kanıtları belki de özellikle bırakıyorlar. Varlık, çok büyük bir gürültüyle düşüyor. Düştükten sonra da hareket ediyor. Kafasını çeviriyor, yürüyor. Onlar nereye bakarsa o da kendini o yöne doğru çeviriyor. Gözleri ve kulağı olduğunu söylüyorlar. Kolları ve omuzları var. Vakanın meydana geldiği yer bir arazi. Orada birçok hayvanın yanı sıra köpekler de var. Hepsi varlığın etrafını sarıyor fakat yaklaşamıyorlar. Dolayısıyla hayvanların da tedirgin olduğunu görüyoruz
(İHA)