Eğitim-öğretim hayatı dönemindeki şartları anlatan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki Ankara İlahiyat Fakültesi Dekanı dine inanmıyordu” diye konuştu.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Bağcılar’da düzenlenen “Adanmış Ömürler” isimli söyleşiye konuk oldu. Moderatörlüğünü Demet Tezcan’ın yaptığı Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye Pervari’deki eğitim hayatını anlatarak başlayan Prof. Sırma, çocukluğunda eğitimin kaliteli olduğunu belirterek, “Türkçe dersimiz güzeldi. Çok güzel yazı yazmayı öğrendik. Öğretmenim bana, ‘dirseğini çürütmeden bilim insanı olamazsın’ diyerek telkinde bulunuyordu” dedi.
Ankara’da İlahiyat Fakültesi’ni okuduğu sırada ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştığını ifade eden Prof. Sırma, Büyük Doğu Fikir Kulübü’nü kurarak önemli bilgiler edindiğini söyledi. Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki İlahiyat Fakültesi Dekanı dinler tarihi profesörüydü. Ancak dine inanmıyordu. Hayatı Hint dinlerini anlatmakla geçti. Öyle bir dönem de yaşadık. Şimdiki öğrenciler şanslı” diye konuştu.
“ERKEK KADINA KADIN ERKEĞE BENZEMEYE ÇALIŞMAMALI”
Üniversitede hocalık yaptığı yıllarda Erzurum’da ve Sakarya’da hayatının en güzel yıllarını yaşadığını da vurgulayan Prof. Sırma, gençlere nasihatlerde bulundu. Prof. Sırma, “İnsan sevdiği şeyi daha iyi yapar. Bir yazar, ’pazara git, kendine bir dert satın al, bulamazsan benden ödünç al’ diyor. Herkesin bir derdi olmalı. Derdimiz yoksa hayvanlardan farkımız kalmaz. Her Müslüman’ın derdi olmalı” diye konuştu.
Gençlere eşlerini iyi seçmesi öğüdünde de bulunan Prof. Sırma, "Eşiniz iyi olmaz ise ilim bile yapamazsınız. Bir kadın erkeğe, erkek kadına benzemeye çalışırsa o şirk olur. O kişiler müşrik olur. Allah (c.c.) ‘ben sizi bir erkek ve bir kadından yarattım. Birbirinizi tamamlayacaksınız, diyor" dedi.
(İHA)Adanmış Ömürler” adlı söyleşi programına katılan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, hayatından önemli kesitleri paylaştı. Siirt’in Pervari ilçesinde başlayan ve Avrupa’da devam eden eğitim yaşamını anlatan Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki Ankara İlahiyat Fakültesi Dekanı dine inanmıyordu” diye konuştu.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Bağcılar’da düzenlenen “Adanmış Ömürler” isimli söyleşiye konuk oldu. Moderatörlüğünü Demet Tezcan’ın yaptığı Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye Pervari’deki eğitim hayatını anlatarak başlayan Prof. Sırma, çocukluğunda eğitimin kaliteli olduğunu belirterek, “Türkçe dersimiz güzeldi. Çok güzel yazı yazmayı öğrendik. Öğretmenim bana, ‘dirseğini çürütmeden bilim insanı olamazsın’ diyerek telkinde bulunuyordu” dedi.
Ankara’da İlahiyat Fakültesi’ni okuduğu sırada ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştığını ifade eden Prof. Sırma, Büyük Doğu Fikir Kulübü’nü kurarak önemli bilgiler edindiğini söyledi. Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki İlahiyat Fakültesi Dekanı dinler tarihi profesörüydü. Ancak dine inanmıyordu. Hayatı Hint dinlerini anlatmakla geçti. Öyle bir dönem de yaşadık. Şimdiki öğrenciler şanslı” diye konuştu.
“ERKEK KADINA KADIN ERKEĞE BENZEMEYE ÇALIŞMAMALI”
Üniversitede hocalık yaptığı yıllarda Erzurum’da ve Sakarya’da hayatının en güzel yıllarını yaşadığını da vurgulayan Prof. Sırma, gençlere nasihatlerde bulundu. Prof. Sırma, “İnsan sevdiği şeyi daha iyi yapar. Bir yazar, ’pazara git, kendine bir dert satın al, bulamazsan benden ödünç al’ diyor. Herkesin bir derdi olmalı. Derdimiz yoksa hayvanlardan farkımız kalmaz. Her Müslüman’ın derdi olmalı” diye konuştu.
Gençlere eşlerini iyi seçmesi öğüdünde de bulunan Prof. Sırma, "Eşiniz iyi olmaz ise ilim bile yapamazsınız. Bir kadın erkeğe, erkek kadına benzemeye çalışırsa o şirk olur. O kişiler müşrik olur. Allah (c.c.) ‘ben sizi bir erkek ve bir kadından yarattım. Birbirinizi tamamlayacaksınız, diyor" dedi.
(İHA)
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Bağcılar’da düzenlenen “Adanmış Ömürler” isimli söyleşiye konuk oldu. Moderatörlüğünü Demet Tezcan’ın yaptığı Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye Pervari’deki eğitim hayatını anlatarak başlayan Prof. Sırma, çocukluğunda eğitimin kaliteli olduğunu belirterek, “Türkçe dersimiz güzeldi. Çok güzel yazı yazmayı öğrendik. Öğretmenim bana, ‘dirseğini çürütmeden bilim insanı olamazsın’ diyerek telkinde bulunuyordu” dedi.
Ankara’da İlahiyat Fakültesi’ni okuduğu sırada ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştığını ifade eden Prof. Sırma, Büyük Doğu Fikir Kulübü’nü kurarak önemli bilgiler edindiğini söyledi. Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki İlahiyat Fakültesi Dekanı dinler tarihi profesörüydü. Ancak dine inanmıyordu. Hayatı Hint dinlerini anlatmakla geçti. Öyle bir dönem de yaşadık. Şimdiki öğrenciler şanslı” diye konuştu.
“ERKEK KADINA KADIN ERKEĞE BENZEMEYE ÇALIŞMAMALI”
Üniversitede hocalık yaptığı yıllarda Erzurum’da ve Sakarya’da hayatının en güzel yıllarını yaşadığını da vurgulayan Prof. Sırma, gençlere nasihatlerde bulundu. Prof. Sırma, “İnsan sevdiği şeyi daha iyi yapar. Bir yazar, ’pazara git, kendine bir dert satın al, bulamazsan benden ödünç al’ diyor. Herkesin bir derdi olmalı. Derdimiz yoksa hayvanlardan farkımız kalmaz. Her Müslüman’ın derdi olmalı” diye konuştu.
Gençlere eşlerini iyi seçmesi öğüdünde de bulunan Prof. Sırma, "Eşiniz iyi olmaz ise ilim bile yapamazsınız. Bir kadın erkeğe, erkek kadına benzemeye çalışırsa o şirk olur. O kişiler müşrik olur. Allah (c.c.) ‘ben sizi bir erkek ve bir kadından yarattım. Birbirinizi tamamlayacaksınız, diyor" dedi.
(İHA)Adanmış Ömürler” adlı söyleşi programına katılan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, hayatından önemli kesitleri paylaştı. Siirt’in Pervari ilçesinde başlayan ve Avrupa’da devam eden eğitim yaşamını anlatan Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki Ankara İlahiyat Fakültesi Dekanı dine inanmıyordu” diye konuştu.
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Bağcılar’da düzenlenen “Adanmış Ömürler” isimli söyleşiye konuk oldu. Moderatörlüğünü Demet Tezcan’ın yaptığı Bağcılar Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye Pervari’deki eğitim hayatını anlatarak başlayan Prof. Sırma, çocukluğunda eğitimin kaliteli olduğunu belirterek, “Türkçe dersimiz güzeldi. Çok güzel yazı yazmayı öğrendik. Öğretmenim bana, ‘dirseğini çürütmeden bilim insanı olamazsın’ diyerek telkinde bulunuyordu” dedi.
Ankara’da İlahiyat Fakültesi’ni okuduğu sırada ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek ile tanıştığını ifade eden Prof. Sırma, Büyük Doğu Fikir Kulübü’nü kurarak önemli bilgiler edindiğini söyledi. Prof. Sırma, “İlahiyat Fakültesi’ndeki hocalarımızdan ancak 4’ü namaz kılıyordu. O zamanki İlahiyat Fakültesi Dekanı dinler tarihi profesörüydü. Ancak dine inanmıyordu. Hayatı Hint dinlerini anlatmakla geçti. Öyle bir dönem de yaşadık. Şimdiki öğrenciler şanslı” diye konuştu.
“ERKEK KADINA KADIN ERKEĞE BENZEMEYE ÇALIŞMAMALI”
Üniversitede hocalık yaptığı yıllarda Erzurum’da ve Sakarya’da hayatının en güzel yıllarını yaşadığını da vurgulayan Prof. Sırma, gençlere nasihatlerde bulundu. Prof. Sırma, “İnsan sevdiği şeyi daha iyi yapar. Bir yazar, ’pazara git, kendine bir dert satın al, bulamazsan benden ödünç al’ diyor. Herkesin bir derdi olmalı. Derdimiz yoksa hayvanlardan farkımız kalmaz. Her Müslüman’ın derdi olmalı” diye konuştu.
Gençlere eşlerini iyi seçmesi öğüdünde de bulunan Prof. Sırma, "Eşiniz iyi olmaz ise ilim bile yapamazsınız. Bir kadın erkeğe, erkek kadına benzemeye çalışırsa o şirk olur. O kişiler müşrik olur. Allah (c.c.) ‘ben sizi bir erkek ve bir kadından yarattım. Birbirinizi tamamlayacaksınız, diyor" dedi.
(İHA)