USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

İki öğrenci bu 'ruhsuz kedi'yle depresyonu önledi!

Fırat Üniversitesi’nde iki öğrencinin oyuncak kedi içerisine yerleştirdikleri sistemle stres ve depresyonun önüne geçmeyi başardı. Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği son sınıf öğrencisi Muhammed Ali Balkaya ve Makine Mühendisliği...

İki öğrenci bu 'ruhsuz kedi'yle depresyonu önledi!
17-12-2015 14:27
Google News

Fırat Üniversitesi’nde biri Otomotiv, biri Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi iki öğrenci, oyuncak kedi içerisine yerleştirdikleri sistemle stres ve depresyonun önüne geçmeyi başardı.

Fırat Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği son sınıf öğrencisi Muhammed Ali Balkaya ve Makine Mühendisliği son sınıf öğrencisi Şahin Baybagan stres ve depresyona iyi gelen bir sistem oluşturarak oyuncak kedinin içerisine yerleştirdi. Sistemi kedinin içerisine yerleştirme fikrinin, kedilerin mırıltısının insanları rahatlatıcı etkisinden geldiğini aktaran öğrencilerden Muhammet Ali Balkaya, peluş bir kedi içine döşedikleri düzenek ile kediye hem canlılık hissi vererek hem de belirli frekans aralıklarındaki kedi mırıltı sesiyle stresi azaltmayı hedeflediklerini söyledi.

Projeye ilk başlama noktasında stres topunu ele aldıklarını belirten Balkaya, “Stres topunun stresi azaltıcı bir etkisi vardı ama fazla bir meyil yoktu. Bu azaltıcı etkiyi düşürmek için uluslararası makalelere baktık. Bu makalelerde en fazla dikkatimizi çeken kedi mırıltısı oldu. Çünkü kedi mırıltısı hem depresyon olarak hem de fizyolojik olarak bazı tedavilere etkisi olduğunu gördük. Bunu esin alarak dedik ki biz bunu nasıl bir sisteme dönüştürebiliriz ve bu dönüştüreceğimiz sistem her bütçeye ve her yaşa nasıl hitap edebilir diye düşünürken aklımıza kedi mırıltısını söz konusu aldıysak bir peluş kediye yerleştirmek olduğunu düşündük” dedi.

“KEDİ İNSANDA RAHATLIK ETKİSİ OLUŞTURUYOR”


Bu sistemi peluş kediye yerleştirirken en önemli noktası rahatlatıcı frekansı ve ısısı olduğunu vurgulayan Balkaya, “Bunu da her kedinin farklı farklı frekansları olduğu için birden fazla kedi deki ses kaydı dinlemelerini aldık ve bazı arkadaşlarımızda bunları denedik. Rahatlatıcı frekansı yakaladıktan sonra o frekans üzerine gittik. Sistematik olarak içinde bu gördüğümüz peluş kedinin ısıtıcısı vardır. Isıtıcı, kedinin canlılık hissini veriyor. Yani normal dominant sıcaklık değerini bu ısıtıcı sağlıyor" diye konuştu.

“HEM TEDAVİ EDİCİ, HEM SÜS”


Oyuncak bir kediye yerleştirerek her kesime hitap ettiklerini dile getiren Balkaya, “7 yaşında ki çocuktan, 70 yaşında ki bir amcamız teyzemiz bunu kullanabilir. Hem masada köşede bir süs eşyası durabilirdi hem de bir tedavi süreci de görebilirdi. Tabi şimdi tedavi olarak dediğimizde stres azaltıcı şeyler. Bunda temel aldığımız konu stres. Stresi nasıl yavaşlatabiliriz nasıl azaltabiliriz insana nasıl rahatlığa kavuşturabiliriz. Bu konuyu ele alarak bu projeyi gerçekleştirmiş olduk. Yani stres kedisini mekaniksel olarak anlatmak gerekirse sırt kısmına yerleştirdiğimiz bir ısıtıcı mevcuttur. Bu ısıtıcıdaki sıcaklık sabit olması sağlanmaktadır. Yani elimizi dokunduğumuz dakika sırt kısmına o canlılık hissini vermesini sağlarız. Bununla beraber bununla eşdeğer çalışan bir ses kartı vardır. Ses kartında o istediğimiz ses frekansına uygun kedi mırıltısı alarak içine yüklenmiş halde bulunmaktadır. Bu ses kartına alınan frekansı hoparlöre yansıtması için kablolar yerleştirilmiştir. Bunlar lehimlenmiştir. Ama burada teknik olarak yapılan kablolama sisteminde lehimleme sisteminde içerideki maddeye zarar vermeyecek şekilde kaçak olmayacak şekilde yerleştirdik. Bunun haricinde çıkan hoparlör sisteminde istenilen frekansın yakalanması için profesyonel bir hoparlör sistemi kullandık. Çünkü her hoparlör aynı frekansı veremiyor. Bazı frekansları dağıtabiliyor. Bu konuyu ele aldık. Bu teknik malzemeyi bir peluş kediye yerleştirdik" ifadelerinde bulundu.
Projeyi yapmadan önce çok araştırma yaptıklarını söyleyen Şahin Baybagan ise, şunları kaydetti:
“Avrupa da olmak üzere bu konu hakkında belirli makaleler gerekli merciler tarafından yayınlanmış. Ancak Türkiye’de bu hakkında yapılan hiçbir çalışma yok. Literatür taramalarında böyle bir sonuç elde edemedik. Bunun doğrultusunda şu an için Türkiye patenti ve bilimsel akademik araştırması üzerine çalışmalarımız devam etmektedir.”
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ