İdlibli yüz binlerce sivilin, Esed ordusu, İran destekli yabancı terörist gruplar ve Rusya'nın saldırıları yüzünden evlerinden kaçarak, kurdukları derme çatma çadırlarda çaresiz bekleyişi sürüyor.
Esed rejimi ve destekçileri yaklaşık 27 bin sivili daha yerinden ettiAilesinden 13 kişiyi kaybeden İdlibli anne: Uçak sesi, yitirdiğim evlatlarımı ve acılarımı hatırlatıyorİdlib'e saldırılarda son 2,5 ayda 100'ü çocuk, 313 sivil hayatını kaybettiİdlib'deki çadır kentler doldu, taşıyorİdlib'in Maarbun bölgesine yerleşen 60 yaşındaki Ebu Gassan, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Ebu Gassan, "Şu an bulunduğumuz bölge, cephe hattından 50-60 kilometre uzaklıkta. Buna rağmen, keşif yapan savaş uçakları hala üzerimizde uçuyor. Peşimizi bırakmıyor." dedi.
İlçeden ayrılırken evdeki eşyalarını yanlarına alamadıklarını söyleyen Ebu Gassan, şöyle devam etti:
"Evi terk ederken, üzerimizde bir keşif uçağı durmadan geziniyordu. Kısa bir süre sonra 200 metre uzaklıktaki bir noktayı bombaladı. Herkes bir anda etraftaki zeytinliklere kaçtı. Her yanımızı vurdular. Yola düştüğümüzde gözlemevinden saldırı uyarısı geldi. Bize dikkatli olmamızı anons ettiler. Araçtaki kadınlar perişan haldeydi. 500 metre yakınımıza hava saldırısı oldu. Çok şükür ki; o gün de öyle kurtulduk."
"Çadırlar, yaşamak için uygun değil"Ebu Gassan, barınmak için ev ve kışlık çadır bulamadıklarını belirterek, "Piknik çadırlarında kalıyoruz. Yağmur ve çamurun esiri olduk." diye konuştu.
Çadırların kış şartlarına dayanıksız olduğunun altını çizen Ebu Gassan, şunları anlattı:
"Bölgeye kar yağsa veya kuvvetli bir rüzgar esse, çadırlar yırtılıp gidecek. Rüzgar az esse bile çadırın direği düşmesin diye tutmaya çalışıyoruz. Hatta sobalar bile bu çadırlar için güvenilir değil. Soba borusu için delik açsak çadır yırtılacak."
Ebu Gassan, sobalarının ve yakacak kömürlerinin olmadığını belirterek, "Çadırda ısınmak için bir şey yaksak, çocuklar dumandan etkileniyor. İçerisi çok soğuk. Her yer çamur. Biri hastalansa onu çıkarmak için buraya araç giremez. Girse, çamura saplanır çıkamaz. Ne kadar battaniye ve eski bez parçalarıyla çocukların üstünü örtsek de ısınamıyorlar. Dayanıklı çadırlar, temiz su içmek için depolar, tuvaletler ve üzerinde uyumak için sünger lazım." ifadelerini kullandı.
Ebu Gassan, saldırıların son bulmasını ve evlerine geri dönmek istediklerini kaydetti.
İdlib'deki son durumSuriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya’nın, Türkiye'yle 17 Eylül 2018'de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda 1600'den fazla sivil can verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com