İSTANBUL (AA) - ide okulları tarafından, çocukların hem zihinsel hem de duygusal gelişimi açısından psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü tarafından takip edilmesinin ve desteklenmesinin önemli olduğu vurgulandı.
ide okulları açıklamasında, gelişimsel rehberlik yaklaşımının bir problem, uyumsuz bir davranış gerçekleşmeden önce gerekli tedbirleri almayı içerdiği, aynı zamanda, eğitimin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir boyutu olduğu belirtildi. Sorun odaklı değil, süreç odaklı çalışarak tüm öğrencilere ulaşan bir yaklaşımla hareket edildiği ifade edilen açıklamada böylece öğrencilerin uyumlu ve öz güvenli bireyler olarak yetişmesinin hedeflendiği bildirildi.
Açıklamada, çocukların duygusal ve sosyal süreçleri desteklenerek, bilişsel performanslarının kendi içlerinde yukarıya taşınmasına yönelik çalışmalar yapıldığı, öğrencilerin yaratıcı alandaki çalışmalarla farklılıklarını keşfedecekleri deneyimler edindiği aktarıldı.
Psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünün çocuğun kişisel gelişim sürecini desteklerken, onu aile ve öğretmenden bağımsız olarak ele almasının mümkün olmadığı dile getirilen açıklamada, bu süreçte, hem aileyle hem de öğrenmenle devamlı iletişim halinde olunması gerektiği vurgulandı.
ide okulları’nda öğrencinin kişisel gelişiminin anaokulundan başlayarak ilkokulun sonuna kadar aynı rehberlik öğretmeni tarafından birebir takip edildiği ve aileye geri bildirimde bulunulduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Okul ve aile iş birliği halinde hareket edilerek, çocuğun kendini anlamasına, kendini kabul etmesine ve kendini geliştirmesine olanak sağlanıyor.
Periyodik sürelerle yapılan veli toplantılarında geri bildirimde bulunulduğu gibi, bireysel görüşmeler organize edilerek de öğrencinin gelişimi hakkında aileye bilgi veriliyor. Çocuk ve aileyle yakın ilişki içerisinde olmak öğrencinin tüm yönleriyle bir bütün olarak değerlendirilmesi açısında oldukça önemli. Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin okullarına uyumunu kolaylaştırmak ve kaygılarını azaltmak için okullar açılmadan önce oryantasyon programı yapılıyor. Çocuklar, aileleriyle birlikte gelerek okul açılmadan önce öğretmenleriyle tanışıyor. Hem okul ortamını tanıyor, hem de arkadaşlarıyla vakit geçiriyorlar. Her sene başında yapılan çalışmalarla, PASS yaklaşımı çerçevesinde öğrencinin bilişsel düzeyleri, gelişmeye açık alanları ve öğrenme biçimleri belirleniyor. ide Bilişsel Destek Birimi ile birlikte hareket edilerek, geliştirilmesi gereken bilişsel alanları olan öğrencilerle özel çalışma yürütülüyor. Öğrencilerin geliştirilmesi gereken ve güçlü alanlarına yönelik ayrı ayrı çalışmalar yapılmış oluyor.
Bu model sağladığı temel yetkinlikler sayesinde TEOG, YGS/LYS gibi sınav ortamlarında da başarıyı artırıyor. Örneğin odaklanması daha fazla desteklenen çocuklar sınavlardaki uyarıcılardan etkilenmiyor, sayısal ve sözel bölümlerde zihinsel geçişleri daha etkili yapabiliyor."