ANKARA
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Bakanlıktaki Konferans Salonu'nda düzenlediği Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı'nda 2020'nin zor bir yıl olduğunu, bakanlık olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, afetler ve diğer güvenlik başlıklarında, yarım milyonu aşan personelle ciddi bir gayret gösterdiklerini söyledi.
Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında, "kamu düzeninin devamı", "tedarik zincirinin aksamaması", "sağlık sisteminin kilitlenmemesi" ve "sosyal izolasyonun temini" olmak üzere 4 temel prensip çerçevesinde yönetim stratejisini belirlediklerini kaydeden Çataklı, karaborsacılığa fırsat verilmemesi,
maske, kolonya gibi ürünlerin kaçak üretiminin önlenmesi, izolasyon tedbirlerinin uygulanması ve takibi, teması azaltmaya dönük tedbirlerin uygulanması ve takibi, sosyal mesafe ve maske denetimleri, sokağa çıkma kısıtlamasına tabi 65 yaş üstü vatandaşların ihtiyaçlarını kapılarına götürme gibi konuların, Bakanlığın salgın sürecindeki faaliyetlerinin başında geldiğini bildirdi.
Çataklı, vefa sosyal destek gruplarının, bugüne kadar 19 milyonu aşkın hizmeti yerine getirdiğini söyledi.
Salgına yönelik tedbirlerin denetimiyle ilgili İl/İlçe Salgın Denetim Merkezi (İSDEM) adında bir altyapı oluşturduklarını aktaran Çataklı, bu sayede her il ve ilçede yapılan salgın denetimleriyle bunların sonuçlarının tek bir altyapıda takip edildiğini, buradaki sonuçlara göre adım atıldığını ve böylece tedbirleri en uygun seviyede belirleyebilme imkanı bulduklarını anlattı.
"139 bin 693 kişinin izolasyon koşullarına uymadığı tespit edildi"
Çataklı, "Salgın ile mücadele kapsamında bugüne kadar valilikler ve kaymakamlıklarca 35 milyon 265 bin 87 resen denetim yapılmış, 397 bin 694 ihbar ve şikayetin tamamına yakını kontrol edilmiştir.
Bu denetimler sonucunda izolasyona tabi tutulan 8 milyon 379 bin 749 vatandaşımızdan 139 bin 693'ünün izolasyon koşullarına uymadığı tespit edilmiştir." diye konuştu.
Geçen yılın başında Elazığ, Van, Bingöl ve İzmir'de deprem, Bursa, Rize ve Giresun'da sel, Van ve Hakkari'de çığ felaketlerinin meydana geldiğini anımsatan Çataklı, bu afetlerin, yürekleri dağladığını ve herkesi üzdüğünü söyledi.
Çataklı, 2020'de fırtınadan heyelana, depremden sel ve su baskınına kadar 15 başlıkta Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekiplerinin müdahale ettiği olay sayısının 3 bin 78 olduğunu belirterek 2020'de geçen yıla göre yüzde 43 artışla 33 bin 821 deprem yaşandığını kaydetti.
Geçen yıl ulusal düzeyde müdahale edilen afetlerde 338 vatandaşın sağ olarak kurtarıldığını ifade eden Çataklı, afet olaylarında barınma, müdahale, enkaz kaldırma, kurumlararası koordinasyon, geçici ve kalıcı barınma çözümleri, acil sağlık hizmetleri, gıda, yiyecek ve diğer ihtiyaçlar konusunda ciddi herhangi bir sıkıntı veya aksaklık yaşanmadığını bildirdi.
Çataklı, 2021'in "Afet Eğitim Yılı" olarak belirlendiğini hatırlatarak afet eğitimlerinin devam ettiğini, 2013'ten bu yana yaklaşık 14 milyon kişiye "Afet Farkındalık Eğitimi" verildiğini, 2020'de EBA TV'den yaklaşık 18 milyon öğrenciye ulaştıklarını, 2021'de ise tüm vatandaşlara eğitim vermeyi hedeflediklerini bildirdi.
Halihazırda ülke genelinde 19 bin 188 afet ve acil durum toplanma alanı olduğuna değinen Çataklı, 2021'de hedeflerinin, 1000 yeni toplanma alanı belirlemek olduğunu söyledi.
İsmail Çataklı, 2019'da başlayan "AFAD Gönüllülük Projesi"ne yılbaşı itibarıyla 246 bin 666 başvuru yapıldığını, bunlardan 45 bin 150'sinin eğitimlerinin tamamlandığını, 108 bininin de eğitimlerinin sürdüğünü ifade etti.
Yurt genelinde 1111 deprem istasyonu bulunduğuna işaret eden Çataklı, 2021'de 20 yeni istasyon daha kurmaya yönelik çalışmaların devam ettiğini dile getirdi.
Kahramanmaraş, Tekirdağ, Rize, Afyonkarahisar, Adana, Samsun ve Sivas'ta İl Afet Risk Azaltma Planlarının tamamlandığının altını çizen Çataklı, bu yıl sonuna kadar tüm illerin planlarının tamamlanmasını amaçladıklarına işaret etti.
Terörle mücadele
Terörle mücadelede hedeflerinin "sıfır terörist" olduğunu vurgulayan Çataklı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Virüs salgınına rağmen bu yılki terörle mücadele çalışmalarımızda, operasyon planlarımızda en küçük bir sapma, erteleme, gecikme veya iptal yaşanmamıştır. Hem planlı operasyonlarımız hem de operasyonlar kadar önem verdiğimiz ikna çalışmalarımız 2020 yılı boyunca sürdü.
PKK'ya katılım, tarihinin en düşük, örgütten kaçışlar ise en yüksek seviyesindedir. 2020 yılında 321 terör örgütü mensubu teslim olmuş, bunlardan PKK terör örgütü mensubu 243'ü aileleriyle görüşerek ikna yoluyla dağdan indirilmiştir.
PKK'ya katılım, 2019'a göre yüzde 60 azalışla 2020'de 52 olmuştur. PKK terör örgütünün, yurt içi terörist mevcudu 320'nin altına inmiştir.
469'u büyük ve orta olmak üzere 2020'de kırsalda toplam 110 bin 902, şehirlerde ise tüm terör örgütlerine yönelik 18 bin 468 operasyon gerçekleştirilmiştir.
2020'deki operasyonlarda, 9'u kırmızı kategoriden olmak üzere 104 üst düzey terörist etkisiz hale getirilmiştir. Toplam etkisiz hale getirilen PKK'lı terörist sayısı 865, DEAŞ'lı terörist sayısı 292, sol terör örgütü mensubu 36'dır.
PKK'ya yönelik operasyonlar kapsamında 1230 sığınak/mağara ve barınak kullanılamaz hale getirilmiş, 6 füze, 6 uçaksavar, 4 havan olmak üzere 602'si ağır toplam 1062 silah ve bunlara ait 199 bin 383 adet mühimmat ele geçirilmiştir.
Bu mühimmatların 468'i el yapımı patlayıcı (EYP) ve mayın, 791'i el bombasıdır. Ayrıca 31,4 ton patlayıcı madde ele geçirilmiştir."
Kapan operasyonlarının, 8 Ocak-12 Temmuz 2020 arasında 9 farklı bölgede yapılarak tamamlandığını, 13 Temmuz'da 17 bölgede başlatılan Yıldırım operasyonlarının halen devam ettiğini belirten Çataklı, sadece Yıldırım operasyonları kapsamında 38 milyon kök kenevir ve 16,2 ton esrar ele geçirildiğini açıkladı.
Tüm planlama ve hazırlığın, bu kışın PKK için unutulmaz bir kış olmasına yönelik olduğunu ifade eden Çataklı, 1 Ekim 2020-15 Nisan 2021 sonbahar/kış dönemi için önceden tespiti yapılan 286 barınma bölgesine yönelik 7 bin 424 operasyonun planlandığını, şu ana kadar 5 bin 94 operasyonun yapıldığını ve operasyonların plana uygun şekilde devam ettiğini kaydetti.
Uyuşturucuyla mücadele
Bakanlık Sözcüsü Çataklı, uyuşturucuyla mücadelede 2020'de temel kampanyanın "En İyi Narkotik Polisi Anne" olduğunu anımsatarak, yaptıkları saha araştırmalarında uyuşturucu madde kullanan kişilerin yüzde 46'sının maddeyi kendi evlerinde kullandığı, yüzde 90'ına yakınının da annesinin ev hanımı olduğu sonucunun ortaya çıktığı bilgisini verdi.
Buradan hareketle ailelerin, anne ve babaların farkındalığını artırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Çataklı, herkesi bu kampanyaya destek vermeye, bilgilendirme çalışmalarına hassasiyet göstermeye davet etti.
Çataklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uyuşturucuyla mücadelede 2020 yılı içerisinde gerçekleştirilen 158 bin 674 operasyonda 229 bin 156 kişi gözaltına alınmış, 23 bin 693 kişi tutuklanmıştır.
Yapılan operasyonlarda, 2019'a göre yüzde 35 artışla 86 ton 808 kilogram esrar, yüzde 91 artışla 1 ton 355 kilogram sentetik kannabinoid, yüzde 254 artışla 3 ton 689 kilogram metamfetamin, yüzde 106 artışla 4 milyon 259 bin 238 adet sentetik ecza, yüzde 171 artışla 114 milyon 509 bin 227 kök kenevir,
ayrıca 2 ton 976 kilogram skunk, 13 ton 226 kilogram eroin, 838 kilogram kokain, 7,5 milyon ectasy hap, 2,7 milyon captagon hap ele geçirilmiştir.
Sadece yakalanan kök kenevirin piyasa değeri 23 milyar Türk lirasıdır. Tüm bu saha baskısının sonucunda, 2017'de 941'e ulaşan uyuşturucu bağlantılı can kayıpları, 2018'de 657'ye, 2019'da 342'ye, 2020 kasım sonu itibarıyla da 175 düşürülmüştür."
Kadın cinayetleri
Cinayete kurban giden kadın sayısının 2019 yılında 336 geçen yıl ise yüzde 21 azalışla 266 olduğunu belirten Çataklı, 6284 sayılı yasanın uygulanması talebi üzerinden eleştiri ortaya koyanların, kadın cinayeti sayısında söz konusu yasa kriterlerini baz almadan resmi rakamlardan farklı ve yüksek rakamlar açıklamalarını bir manipülasyon olarak değerlendirdiklerinin altını çizdi.
Çataklı, 24 Mart 2018 itibarıyla hayata geçirilen Kadın Acil Destek (KADES) uygulamasını 1 milyon 327 bin kişinin indirdiğini, uygulama üzerinden bugüne kadar 68 bin 214 ihbar alındığını ve tümüne gidildiğini, ayrıca yaklaşık yarısının gerçek tehdit içerdiğinin belirlendiğini kaydetti.
Birleşmiş Milletlerin trafik güvenliğinde 2011-2020 arasında can kayıplarını yüzde 50 azaltma hedefini tutturabilen dünyada iki ülkeden birinin Türkiye, diğerinin ise Lüksemburg olduğunu anımsatan Çataklı, trafik kazalarında 2020'de 4 bin 890 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Siber suçlarla mücadele
Siber suçlarla mücadele alanında 2019'a göre yüzde 54 artışla 2020'de 75 bin 292 sosyal medya hesabıyla ilgili çalışma yapıldığını ifade eden Çataklı, "Tespit edilen 32 bin 390 kişi hakkında yasal işlem gerçekleştirilmiş, gözaltına alınan 2 bin 397 kişiden 77'si adli makamlarca tutuklanmıştır.
Ayrıca 2020 yılında 340 bin 212 dijital materyal daha incelenerek 15 Temmuz 2016'dan bu yana toplam 2 milyon 348 bin 230 inceleme yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Çataklı, 2020'de 20 bin 380'i denizlerde olmak üzere toplam 120 bin 298 düzensiz göçmen yakalandığını, 4 bin 276 organizatörün gözaltına alındığını açıkladı.
Ülkesine dönen Suriyeli sayısının 422 bin 258, geçen yılın sonu itibarıyla Türkiye'de kayıt altına alınan Suriyeli sayısının ise 3 milyon 641 bin 370 olduğunu kaydeden Çataklı, 2020'de Sahil Güvenlik Komutanlığınca 11 bin 493'ü düzensiz göçmen olmak üzere 12 bin 655 kişinin denizlerde sağ olarak kurtarıldığını dile getirdi.
Kaçakçılıkla mücadeleye yönelik 2020'de gerçekleştirilen 20 bin 946 operasyonda, gözaltına alınan 32 bin 849 kişiden 435'inin adli makamlarca tutuklandığını belirten Çataklı, 13,8 milyon litre kaçak akaryakıt, 8 milyon 495 bin 237 paket kaçak sigara, 1 milyon 603 bin 668 litre kaçak alkollü içecek ele geçirildiğini bildirdi.
Çataklı, "Evden hırsızlık günlük ortalama olay sayıları, ülke genelinde 172'den yüzde 8 azalışla 158'e, İstanbul'da 40'tan yüzde 10 azalışla 36'ya, Ankara'da 5'ten yüzde 40 azalışla 3'e, İzmir'de 7'den yüzde 14 azalışla 6'ya düşürülmüştür.
Ülke genelinde mal varlığına karşı işlenen suçların günlük ortalama olay sayıları, otodan hırsızlıkta 92'den yüzde 15 azalışla 78'e, kapkaç olaylarında 10'dan yüzde 30 azalışla 7'ye, iş yerinden hırsızlık olaylarında 113'ten yüzde 10 azalışla 102'ye, yankesicilik olaylarında 43'ten yüzde 42 azalışla 25'e gerilemiştir." bilgilerini verdi.
Boğaziçi Üniversitesindeki eylem
Boğaziçi Üniversitesinde dün yaşanan protesto gösterisine değinen Çataklı, "Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleşen bir protesto gösterisi sırasında, Türk polisine yönelik atılan hadsiz, şımarık ve nereden kurgulandığı belli olan bir slogan, bu zincirin son halkası olarak bizleri son derece üzdü.
Her şeyden önce bu hadise ve bu slogan, Boğaziçi Üniversitesinin kendine ait saygınlığına yakışmamıştır." ifadelerini kullandı.
Emniyet birimlerine gerek telefonla gerek şahsen başvuruyla her gün binlerce yardım talebi geldiğini hatırlatan Çataklı, bu yardım çağrılarının hiçbirisinin "katil polis" diye yapılmadığına, "polis imdat" diye yapıldığına dikkati çekti.
İsmail Çataklı, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Bugün birtakım siyasi pozisyonlar için bu hakareti yapanlara hitaben 'mücadelesinin yanındayım' diye destek tweeti atanlara, bizzat ana muhalefet partisini temsilen o eyleme gidip destek olanlara şunu ifade etmek istiyoruz, bu kurumlar hepimizin kurumları, bu devlet, hepimizin, bu polisler, hepimizin. Bizi de çoluk çocuğumuzu da malımızı da canımızı da koruyacak olan bu polisler, bizim polislerimiz.
Polislerimize 'katil' denmesini bizim kabul edebilmemiz ve buna sessiz kalmamız mümkün değildir. Bu kuruma karşı böyle bir nefreti, böyle ölçüsüz itham ve hakareti, bu sistematik yıpratma çabasını, bu ölçüsüzlüğe sessiz kalınmasını ve hatta açıkça desteklenmesini de anlayabiliyor değiliz.
Bunu hiçbir gerekçeyle kabullenmemiz mümkün değil. Bizim bu kinden ve ithamdan anladığımız tek şey, kolluk birimlerimizin terörle mücadelede ortaya koyduğu başarının, özellikle bu eylemde sloganları dillendirilen bazı örgütlere vurulan darbenin ortaya koyduğu rahatsızlıktır ki kimse kusura bakmasın, biz onları rahatsız etmeye devam edeceğiz."
Boğaziçi Üniversitesindeki eylemde gözaltına alınanlara ilişkin soru üzerine Çataklı, "An itibarıyla, toplantı öncesi itibarıyla 17 gözaltı vardı. Bu gözaltına alınan 17 kişiden sadece 2'si Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi. Ayrıca ifade etmek gerekir ki aralarında MLKP dahil terör örgütüyle irtibatı olan, örgütsel kaydı bulunan kişiler de bu 17 kişi arasında var." dedi.
Olayda, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet, polise mukavemet olduğu, polislere "Katil" diye bağrıldığı ve tekme atıldığı bilgisini veren Çataklı, bunların gereğinin yapılacağını söyledi.
Çataklı, salgın sürecinde olunduğunu hatırlatarak eylem sırasında salgın kurallarına uyulmadığının tespit edildiğini ve bunlarla ilgili tutanakların tutulduğunu bildirdi.
Diyarbakır anneleri
"İYİ Parti'li Yavuz Ağıralioğlu'nun, 'Diyarbakır anneleri'nin eylemini 'politik' olarak değerlendirdiğinin" hatırlatılması üzerine Çataklı, terörle mücadeleyi sadece teröristle mücadele olarak görmediklerini söyledi.
Çataklı, "Evlatları genç yaşta, çocuk yaşta dağa kaçırılmış ailelerin, evlatlarının eve dönmelerini ve onlara kavuşmalarını sağlayabilmek için çok uzun süredir yürüttükleri bu gayreti sonuna kadar destekliyoruz. Çünkü terör mücadelenin, yalnızca jandarma, polis, güvenlik korucusuyla olamayacağını, bütün insanlarımızın buna omuz vermesi gerektiğini biliyoruz.
Bundan teröristlerin teslim olmaları bakımından muazzam başarı elde edildi. Diğer taraftan dağa çıkışları engelleme, toplumda oluşturduğu algı bakımından müthiş bir faydası olduğunu da değerlendiriyoruz." dedi.
Terörle mücadelenin, milli bir mücadele alanı ve günlük manipülatif açıklamalarla hafifletilemeyecek kadar önemli ve kıymetli bir mücadele olduğuna işaret eden Çataklı, "Diyarbakır anneleri"ne onurlu duruşları ve mücadeleleri için selam, sevgi ve hürmetlerini gönderdi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com