Hükümet tarafından cuma gününden bu yana uygulanan OHAL’in geçmiş örnekleriyle kıyaslamayacağını belirten Şahin, “Memleket olağan üstü bir süreçten geçiyor. Hükümet de bu yapıyla mücadele etmek için hızlı hareket etmek istiyor. Yani meclisten kararların geçirilmesiyle bu yapıyla mücadele etmekten ziyade, kanun hükmünde kararnamelerle bakanlıklara yetki vermek suretiyle bu yapıyla mücadeleyi hızlandırmak istiyor. Tabi bu anlaşılabilir bir durumdur. Fakat bizim burada endişelerimiz var. Çünkü OHAL, devlet içinde uygulayıcılara çok ciddi manada istismara açık yetkiler vermektedir. İstismarın ve herhangi bir hukuksuzluğun yaşanmaması için burada çok dikkatli olunması gerekir” dedi.
“Türkiye’nin geçmiş OHAL tecrübeleri kötüdür” Normal şartlarda OHAL’ın istenmediğini dile getiren Şahin, “Ancak maalesef Türkiye normal bir süreçten, normal bir zaman diliminden geçmiyor. Türkiye’nin OHAL tecrübeleri kötü tecrübelerdir. 90’lı yıllarda OHAL’ın bu ülkede uygulandığı zaman dilimi maalesef çok kötü yıllardı. Devlet eliyle toplumun terörize edildiği, devlet eliyle terörün uygulandığı yıllardı. Hiçbir kanunun tanınmadığı, hiçbir hukukun geçerli olmadığı yıllardı. AK Parti’nin bu memlekete yaptığı en güzel işlerden bir tanesi de 2002 yılında OHAL’ı kaldırması olmuştu. Ancak bugün uygulamada olan OHAL çok farklıdır” diye konuştu.
"Yeni mağduriyetler ortaya çıkmasın" Geldiğimiz noktada hassas bir zemin oluştuğunu da sözleri ekleyen Şahin, “Herkesin dikkat etmesi gerekir. Önümüzde çok tehlikeli bir yapı var. Ülkeye darbe teşebbüsünde bulunmuş, gözünü kırpmadan halka silah sıkmış, bombalar yağdırmış bir yapı. Hükümet bu saldırgan yapıyla mücadele etmek için bazı düzenlemelere gidecektir. Ancak hükümet ucu açık bir şekilde bakanlıklara ve kurumlara sağladığı yetkililerle hareket eder ve dikkat etmez ise mağduriyetler oluşabilir. Bu noktaya çok dikkat edilmeli, oluşabilecek mağduriyetler konusunda titiz davranılmalıdır” şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com