
Gaziantep
Şahinbey Millet Camii ve Külliyesi içinde yer alan halk eğitim merkezi ile Şahinbey Belediyesi işbirliğinde açılan kursta eğitmenlik yapan Fatoş Karayılan, 10 yıl önce hobi olarak filografi kursuna katıldı.
İlk başta sanatı öğrenmek ve kendisini geliştirmek isteyen Karayılan, zamanla bu hobisini mesleğe dönüştürerek eğitmenlik yapmaya başladı.
Yaklaşık 40 kişiye kurs veren Fatoş Karayılan, AA muhabirine, çivi ve tellerle yapılan bu sanatın Osmanlı'dan bugüne uzanan bir gelenek olduğunu ve unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti.
"İnsanlar rahatlamak ve motive olmak için geliyor"
Bu işe öğrenci olarak başladığını anlatan Karayılan, "Ben de başlangıçta hobi olarak başladım. Zamanla hobimi mesleğe dönüştürdüm ve şu anda devlet sanatçısı olarak derslerimi veriyorum. İnsanlar buraya rahatlamak ve motive olmak için geliyorlar. Aynı zamanda meslek öğreniyorlar, yaptıkları eserleri satışa sunarak gelir elde ediyorlar ve kendilerini mutlu ediyorlar." diye konuştu.
Karayılan, öğrencilerinin 30'undan fazlasının kendisi gibi ev hanımı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Burada kendilerine bir gelir kapısı sağlıyorlar, boş vakitlerini değerlendiriyorlar ve canları sıkıldığında psikolojik olarak kendilerini rahatlatıyorlar. Akşamları kurs kapanmadan önce bana, 'Daha ne kadar kalabiliriz hocam?' diye soruyorlar. Eğer kursu kapatmasam, burada kalmak istiyorlar çünkü sosyalleşiyorlar, yeni insanlarla tanışıyorlar ve kaynaşıyorlar."
Filografinin sabır gerektiren uzun bir süreç olduğunu ifade eden Karayılan, öğrencilere önce sabrı, ardından sanatı öğrettiğini belirtti.
- Uzun sürede hazırlanıyor
Karayılan, bir elif yapmak için tecrübeli bir öğrencinin bir gün çalıştığını ancak bazı öğrencilerin bu işlemi bir haftada tamamladığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Hazırlanma süresi öğrenciye göre değişmekle birlikte, en az çiviyi elif yapımında kullanıyoruz, en fazla ise Osmanlı tuğrası yapılırken kullanılıyor. Şu an tahminime göre 25 binin üzerinde çivi kullanılacak. Bu, tablonun büyüklüğüne ve eserin yoğunluğuna göre değişiyor. Eğer öğrencim kursa tam zamanlı gelirse, Osmanlı tuğrasının çivilerini çakma süresi ortalama 1,5 ay sürer, sarma işlemi ise yaklaşık 1 ay alır. Yani toplamda yaklaşık 2,5 aylık bir süreç gerektiriyor."
Kurs öğrencilerinden Hakime Gül, "Burada sosyalleşiyoruz, yeni arkadaşlar ediniyoruz. Depremde evlerimiz yıkılmıştı, buraya taşındık. Psikolojik olarak oldukça stresliydim ancak kursa başladığımdan beri çok daha iyiyim, çok şükür." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com