Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, dünyada 10 kişiden yaklaşık 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğunun bilindiğini belirterek, "Hastaların genel olarak yüzde 50'si durumlarından tamamen habersizdir. Haberdar olanların önemli bir kısmı ya hiç ya da etkili tedavi alamamaktadır." dedi.
Doç. Dr. Alıcı, AA muhabirinin 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla sorularını yanıtladı.
Yüksek kan basıncı olarak bilinen hipertansiyonun, en sık görülen kronik hastalıklardan biri ve tüm dünya açısından bir halk sağlığı sorunu olduğunu dile getiren Alıcı, Dünya Hipertansiyon Günü'nün, yüksek kan basıncından kaynaklanan inme (felç), kalp ve böbrek hastalıklarıyla erken ölüm gibi durumlara dikkati çekmek ve halkı bu hastalıktan korunma, tanı ve tedavi konusunda bilgilendirme yapmak amacıyla organize edildiğini söyledi.
Gökhan Alıcı, her yılın 17 Mayıs gününün, Dünya Hipertansiyon Günü olarak kutlandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Dünyada 10 kişiden yaklaşık 3'ünün tansiyonunun yüksek olduğu bilinmektedir. Hastaların genel olarak yüzde 50'si durumlarından tamamen habersizdir. Haberdar olanların önemli bir kısmı ya hiç ya da etkili tedavi alamamaktadır. Ülkemiz özelinde yapılan Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışması verilerine göre, hipertansiyon en sık Karadeniz bölgesinde görülürken, onu Marmara bölgesi takip etmektedir. Hastalık en az Akdeniz ve Ege bölgelerinde görülmektedir. Ülkemizde kentlerde yaşayan erkeklerde 50 yaşından sonra ortalama kan basıncı, kırsal kesime göre daha yüksek bulunmuştur. Kadınlarda böyle bir fark yoktur. Tüm yaş gruplarında kan basıncı kadınlarda daha yüksektir. Türk kadınında kan basıncının erkeğe göre daha yüksek oluşunda daha yüksek bir beden kitle indeksi (obezite) önemli bir etken olarak sayılabilir."
"Hastalık, önemli bir sağlık sorunu olmaya devam edecek"Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, hipertansiyonun tüm dünyada yaşla birlikte arttığını ifade ederek, "Türkiye'deki ortanca yaşın her yıl arttığı düşünülürse hipertansiyon ilerleyen yıllarda daha da önemli bir sağlık problemi olmaya devam edecektir. Hipertansiyon, uzun süre belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar vermesi nedeniyle 'sessiz düşman' olarak da anılmaktadır. Kan basıncının yüksek olduğunun belirlenebilmesi için belli aralıklarla ölçüm yapılması gereklidir." diye konuştu.
En belirgin yüksek tansiyon belirtilerine değinen Alıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, burun kanaması, görmede bozukluk, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma, bacaklarda şişlik en belirgin hipertansiyon belirtileridir. Hipertansiyonun birden fazla nedeni olabilir. Bu nedenler kalıtım, cinsiyet, diyabet, şişmanlık, sigara ve alkol kullanımı, stres, yetersiz fiziksel aktivite, aşırı tuz kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve yaşlılıktır. Bazen bir hastalığa bağlı olarak görüldüğü gibi gebelikte de tansiyon yüksekliği gelişebilir."
Gökhan Alıcı, hastaların dikkat etmesi gerekenleri de tütün ve alkol kullanımından vazgeçilmesi, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü, fizik aktivitelerinin düzenli yapılması, tuz kullanımının azaltılması, düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem verilmesi, ilaçların önerilen dozda ve sürede aksatılmadan kullanılması, kan basıncının düzenli izlenilmesi şeklinde sıraladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com