USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Çevre-Hayat

Hemşire annenin en zor görevi

EÜ Tıp Fakültesinde görev yapan Aydoğmuş, lösemi hastası oğlunun İsrail'den gelen kök hücreyle hayata tutunması için evde hem annelik hem hemşirelik yapıyor. - Anadolu Ajansı

Hemşire annenin en zor görevi
16-03-2017 15:22
Google News

İZMİR - Efsun Yılmaz

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bölümünde yıllardır kanser hastalarına bakım yapan hemşire Nuray Aydoğmuş'un en zor görevi 6 yaşındaki lösemili oğlunu yaşatabilmek oldu.

Görev yaptığı ünitede kanser hastası çocukların ellerini tutan, aileleriyle gözyaşı döken hemşire Aydoğmuş, yaklaşık 1,5 yıl önce lösemi teşhisi konulan oğlu Onur Aydoğmuş için de "beyaz melek" görevini üstlendi.

Çalıştığı hastanede, diğer kanser hastası çocuklarla oğluna da bakan Aydoğmuş, evladının kemoterapiye cevap vermemesi üzerine nakil için uygun kök hücre aradı.

Uygun donörün Türkiye'de bulunamaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşayan anne, eşi ve oğlunun yüzünü İsrail'de bulunan kök hücre güldürdü. Onur, geçen aralıkta, yüzlerce kilometre uzaktan getirilen kök hücrenin nakledilmesi ve hemşire annesinin özenli bakımı sayesinde yaşama tutundu.

"Bunu yaşamak çok farklıymış"

Bornova'daki evlerinde, hemşire olmasının da avantajıyla kendini oğlunun bakımına adayan Aydoğmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görev yaptığı bölüm nedeniyle yüzlerce lösemili çocukla yakından ilgilendiğini ancak hastalığın ilk döneminde Onur'un kan değerinin düştüğünü anlayamadığını söyledi.

Bu süreçte oğluna hem annelik hem hemşirelik yaptığını anlatan Aydoğmuş, şöyle konuştu:

"Nakil olan bir çocuğa bakmak gerçekten çok zor. Her an korkuyla yaşıyorum. Odasına giriyorum, çocuğum nefes alıyor mu bakıyorum. Hep kaybetme korkusu var. Önceden kanser hastası çocukların ailelerini görünce ağlıyordum ama şimdi bunu yaşamak çok farklıymış. Sağlık hizmeti konusunda profesyonel olma iyileşme sürecini hızlandırıyor ama evde bakım konusunda küçük sıkıntılar yaşadım. Açıkçası benim de rollerimi karıştırdığım dönemler oldu. Örneğin oğlum tadı kötü bir ilacı içmek istemiyor. Anne olarak içim elvermiyor ama hemşire olarak içirmem gerekiyor."

Oğlunun tedavi sürecinde hasta yakınlarına bakışının da değiştiğine işaret eden Aydoğmuş, "Onların psikolojisini şimdi daha iyi anlıyorum. Eskiden bana olumsuz tepki verince içerliyordum ama şimdi mutsuzluklarının benimle ilgili olmadığını, çocuklarını kaybetme endişesi yaşadıklarını anlayabiliyorum." diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ