CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’deki bütün siyasi partilerin terör örgütüyle aralarına net çizgi koymaları lazım. Açık ve net; amasız, lakinsiz, fakatsız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezinde düzenlendiği basın toplantısında, “Bugün CHP’nin 92’inci kuruluş yıl dönümü. Dünyadaki en köklü partilerden birisi. Dört büyük partiden birisi CHP. Gönül isterdi ki 92’inci yılımızı bir şölen havasında kutlayalım. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu şartlar bize bu imkanı vermedi” diye konuştu.
8 Haziran sabahı büyük bir heyecanla uyanıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Toplum kendisini baskıdan arındırılma sürecinin başladığını sanıyordu. Yeni bir atmosfer oluşturulmuştu ve bu atmosfer Türkiye coğrafyasında hissediliyordu. Bir umuttu. Demokrasi içinde biz güzel şeyler yapabilen bir ulustuk artık. Ama bugün toplumun her kesiminde derin bir kaygı var ne oluyoruz diye. Sormamız gereken ilk soru 7 Haziran’dan sonra Türkiye neden böyle bir derin kaygı atmosferine sokuldu? Hangi gerekçeyle bu atmosfer oluştu? Kaosu, acıyı, gözyaşını, kişisel ikbali için topluma bir seçenek olarak kim sundu? Bizimi ulusumuz buna layık mıydı? Barış içinde yaşamak varken çatışma sürecinin içine kana ve gözyaşına bizi neden bulaştırdılar? Sormamız gereken en temel soru budur. Son 51 günde 107 şehit verdik. Aslında az önce sorduğum soruların yanıtlarını o şehitlerimizin anneleri, babaları, kardeşleri yürekleri yanarak zaten dile getiriyorlar” ifadelerini kullandı.
“PROVOKASYONLARA ALET OLURSAK FARKLI BİR SÜRECİN İÇİNE TÜRKİYE ÇEKİLMİŞ OLUR”
“Türkiye çetin bir toplumsal barış sınavından geçiyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu sınav hepimiz için geçerli. Bu sınavı işi vermek zorundayız. Terör örgütü tam 30 yılı aşkın süredir bizi ayrıştırmaya, bizi bölmeye çalışıyor. 30 yılda bunu başaramadı. Bütün eylemlerine rağmen toplumun sağduyusu, irfanı galip geldi. Ne yaparsa yap biz ayrışmayacağız, bölünmeyeceğiz dediler. Bu bizim toplumumuzun derin irfanını gösteriyor. Teröre karşı çıkıyoruz. Elbette karşı çıkacağız. Terörü lanetliyoruz. Elbette lanetleyeceğiz. Ellerimizde bayraklarla sokaklara çıkıyoruz terörü lanetlemek için. Elbette çıkacağız. Ama bütün bunları yaparken terör örgütünün beklentilerine uygun davranışlardan özenle kaçınacağız. Onun beklentilerinden kaçınacağız. O toplumu bölmek istiyor. Bölünmeyeceğiz ve ayrışmayacağız. Terör örgütünün beklentilerine uygun davranır ve provokasyonlara alet olursak farklı bir sürecin içine Türkiye çekilmiş olur. 77 milyon yurttaşımızın bu konuda çok duyarlı olması lazım” ifadelerini kullandı.
“PROVOKASYONLARA SAKIN GELMEYİN GENÇ ARKADAŞLARIM"
Kılıçdaroğlu, gençlere ise şöyle seslendi:
“Genç kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bu ülkenin umudu, geleceği gençler, anne ve babaların umutla büyüttüğü gençler, sizin vatan sevginizden hiç kimsenin en ufak bir endişesi yok. Bayrağınıza olan saygıyı, sevgiyi biliyoruz. Ülkenize olan sevgiyi, saygıyı biliyoruz. Ne olursunuz provokasyonlara asla ve asla izin vermeyin. Kendinizi birden bire o sürecin içinde bulabilirsiniz. Bundan özenle kaçının. Kim gelir size etnik kimlik üzerinden siyaset yaparsa, kim gelir size inanç üzerinden siyaset yaparsa onu bölücü bir kişi olarak sakın unutmayın. O bu ülkeyi ayrıştıran ve bölen kişidir. Şunu söyleyin onlara, “Bu ülkede yaşayan herkesi kucaklıyorum, kimliği ne olursa olsun. Bu ülkede herkesin inancına saygı gösteriyorum. Çünkü ben ülkemi seviyorum” deyin onlara. Onlar bölüyor siz böldürmeyin, bölmeyin. Bayrağınızı alın yüreğinizin üstünde taşıyın. Ülkenizi sevin. Sakın ola ki provokasyonlara girmeyin. Bu vatan hepimizin. Ayrıştırırsak orası bizim değil algısı yaratmış oluruz. Terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Kimlik kontrolü yapmak, etnik kimlik üzerinden kişileri cezalandırmak Ortaçağ düşüncesidir. 21.yüzyılın ülkesini seven gençlere yakışmıyor bu. Plaka üzerinden ayrıştırma yapılır mı? O plaka başka bir ülkenin plakası mı? Bizim ülkemizin plakası. Benim bayrağım dalgalanıyor orada. Neden ayrıştırma yapıyoruz? Provokasyonlara sakın gelmeyin genç arkadaşlarım. Bu ülkeyi bölmek için PKK’nın değirmenine su taşımaktır bu eylemler. Ne olursunuz ülkenizi, bayrağınızı sevin bölücülerin değirmenine su taşımayın.”
"TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİN TERÖR ÖRGÜTÜYLE ARALARINA ÇİZGİ KOYMALARI LAZIM"
Siyasi partilere saldırıları değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Bir siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz. Düşüncesini de beğenmeyebilirsiniz ama yakıp yıkmak sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak anlamına geliyor. Bu provokasyonlar çok tehlikelidir. Ben isterdim ki bu uyarıları bu ülkenin Cumhurbaşkanı yapsın. Ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü savunsun. Kardeşliği savunsun” dedi.
“Türkiye’deki bütün siyasi partilerin terör örgütüyle aralarına net çizgi koymaları lazım” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Açık ve net amasız lakinsiz fakatsız. Bunları kabul etmiyoruz. Terör insanlık suçudur. Hep beraber teröre karşıyız. Terörü lanetleyeceğiz. Teröre karşı ortak çaba harcayacağız. Bunları yaptığımız zaman işte biz biz oluruz. O zaman biz değerlerimize sahip çıkmış oluruz” şeklinde konuştu.
(İHA)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezinde düzenlendiği basın toplantısında, “Bugün CHP’nin 92’inci kuruluş yıl dönümü. Dünyadaki en köklü partilerden birisi. Dört büyük partiden birisi CHP. Gönül isterdi ki 92’inci yılımızı bir şölen havasında kutlayalım. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu şartlar bize bu imkanı vermedi” diye konuştu.
8 Haziran sabahı büyük bir heyecanla uyanıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Toplum kendisini baskıdan arındırılma sürecinin başladığını sanıyordu. Yeni bir atmosfer oluşturulmuştu ve bu atmosfer Türkiye coğrafyasında hissediliyordu. Bir umuttu. Demokrasi içinde biz güzel şeyler yapabilen bir ulustuk artık. Ama bugün toplumun her kesiminde derin bir kaygı var ne oluyoruz diye. Sormamız gereken ilk soru 7 Haziran’dan sonra Türkiye neden böyle bir derin kaygı atmosferine sokuldu? Hangi gerekçeyle bu atmosfer oluştu? Kaosu, acıyı, gözyaşını, kişisel ikbali için topluma bir seçenek olarak kim sundu? Bizimi ulusumuz buna layık mıydı? Barış içinde yaşamak varken çatışma sürecinin içine kana ve gözyaşına bizi neden bulaştırdılar? Sormamız gereken en temel soru budur. Son 51 günde 107 şehit verdik. Aslında az önce sorduğum soruların yanıtlarını o şehitlerimizin anneleri, babaları, kardeşleri yürekleri yanarak zaten dile getiriyorlar” ifadelerini kullandı.
“PROVOKASYONLARA ALET OLURSAK FARKLI BİR SÜRECİN İÇİNE TÜRKİYE ÇEKİLMİŞ OLUR”
“Türkiye çetin bir toplumsal barış sınavından geçiyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Bu sınav hepimiz için geçerli. Bu sınavı işi vermek zorundayız. Terör örgütü tam 30 yılı aşkın süredir bizi ayrıştırmaya, bizi bölmeye çalışıyor. 30 yılda bunu başaramadı. Bütün eylemlerine rağmen toplumun sağduyusu, irfanı galip geldi. Ne yaparsa yap biz ayrışmayacağız, bölünmeyeceğiz dediler. Bu bizim toplumumuzun derin irfanını gösteriyor. Teröre karşı çıkıyoruz. Elbette karşı çıkacağız. Terörü lanetliyoruz. Elbette lanetleyeceğiz. Ellerimizde bayraklarla sokaklara çıkıyoruz terörü lanetlemek için. Elbette çıkacağız. Ama bütün bunları yaparken terör örgütünün beklentilerine uygun davranışlardan özenle kaçınacağız. Onun beklentilerinden kaçınacağız. O toplumu bölmek istiyor. Bölünmeyeceğiz ve ayrışmayacağız. Terör örgütünün beklentilerine uygun davranır ve provokasyonlara alet olursak farklı bir sürecin içine Türkiye çekilmiş olur. 77 milyon yurttaşımızın bu konuda çok duyarlı olması lazım” ifadelerini kullandı.
“PROVOKASYONLARA SAKIN GELMEYİN GENÇ ARKADAŞLARIM"
Kılıçdaroğlu, gençlere ise şöyle seslendi:
“Genç kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bu ülkenin umudu, geleceği gençler, anne ve babaların umutla büyüttüğü gençler, sizin vatan sevginizden hiç kimsenin en ufak bir endişesi yok. Bayrağınıza olan saygıyı, sevgiyi biliyoruz. Ülkenize olan sevgiyi, saygıyı biliyoruz. Ne olursunuz provokasyonlara asla ve asla izin vermeyin. Kendinizi birden bire o sürecin içinde bulabilirsiniz. Bundan özenle kaçının. Kim gelir size etnik kimlik üzerinden siyaset yaparsa, kim gelir size inanç üzerinden siyaset yaparsa onu bölücü bir kişi olarak sakın unutmayın. O bu ülkeyi ayrıştıran ve bölen kişidir. Şunu söyleyin onlara, “Bu ülkede yaşayan herkesi kucaklıyorum, kimliği ne olursa olsun. Bu ülkede herkesin inancına saygı gösteriyorum. Çünkü ben ülkemi seviyorum” deyin onlara. Onlar bölüyor siz böldürmeyin, bölmeyin. Bayrağınızı alın yüreğinizin üstünde taşıyın. Ülkenizi sevin. Sakın ola ki provokasyonlara girmeyin. Bu vatan hepimizin. Ayrıştırırsak orası bizim değil algısı yaratmış oluruz. Terör örgütünün ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Kimlik kontrolü yapmak, etnik kimlik üzerinden kişileri cezalandırmak Ortaçağ düşüncesidir. 21.yüzyılın ülkesini seven gençlere yakışmıyor bu. Plaka üzerinden ayrıştırma yapılır mı? O plaka başka bir ülkenin plakası mı? Bizim ülkemizin plakası. Benim bayrağım dalgalanıyor orada. Neden ayrıştırma yapıyoruz? Provokasyonlara sakın gelmeyin genç arkadaşlarım. Bu ülkeyi bölmek için PKK’nın değirmenine su taşımaktır bu eylemler. Ne olursunuz ülkenizi, bayrağınızı sevin bölücülerin değirmenine su taşımayın.”
"TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİN TERÖR ÖRGÜTÜYLE ARALARINA ÇİZGİ KOYMALARI LAZIM"
Siyasi partilere saldırıları değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Bir siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz. Düşüncesini de beğenmeyebilirsiniz ama yakıp yıkmak sadece ve sadece terör örgütünün değirmenine su taşımak anlamına geliyor. Bu provokasyonlar çok tehlikelidir. Ben isterdim ki bu uyarıları bu ülkenin Cumhurbaşkanı yapsın. Ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü savunsun. Kardeşliği savunsun” dedi.
“Türkiye’deki bütün siyasi partilerin terör örgütüyle aralarına net çizgi koymaları lazım” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Açık ve net amasız lakinsiz fakatsız. Bunları kabul etmiyoruz. Terör insanlık suçudur. Hep beraber teröre karşıyız. Terörü lanetleyeceğiz. Teröre karşı ortak çaba harcayacağız. Bunları yaptığımız zaman işte biz biz oluruz. O zaman biz değerlerimize sahip çıkmış oluruz” şeklinde konuştu.
(İHA)